Güncelleme Tarihi:
Mahkeme heyetine ve savcılara saygılarını sunarak sözlerine başlayan Yıldırım, tanık, gizli tanık ya da açık tanık olmadığını belirtti. 1982 yılında bir kan davası nedeniyle 12 cinayete karıştığını belirten Osman Yıldırım, yargılandığını ancak yaşı küçük olduğu için hüküm giymediğini kaydetti. 1994’te bir mafya liderine suikast düzenlediğini, tutuklanarak Bayrampaşa Cezaevi’ne girdiğini sözlerine ekleyen Yıldırım, "Gündüz cezevinde kalıyordum. Gece çıkıp suç işliyordum. Yüzlerce suç işledim. Hiç ceza almadım. Başka bir suçum varsa Türk yargısı beni yargılardı" dedi. Cumhuriyet Gazetesi’ne kendisinin bomba attırdığını belirten Yıldırım, pişman olmadığını, bu işin kendisine geldiğini, kabul etmek durumunda kaldığını anlattı. "Bu gençlere bombalattırdım" diye konuşan Yıldırım, olay pis koktuğu için nedenini öğrenmeye çalıştığını söyledi.
Danıştay suikastinin sahte faiili olmak istemiyorum
Danıştay saldırısını herkesten sonra öğrendiğini belirten Osman Yıldırım, "17 Mayıs’da 02.00’da televizyonu açtığım da bizim bu Dervişi Vahdet-i’nin Danıştay üyelerine saldırdığını öğrendim. Danıştay suikastinin sahte faaili olmak istemiyorum. Otomatik cezaya bağlandım. İki şartlı tahliyem geri alındı. Hangi şerefsizler bu suikasti yaptırmışlarsa mahkemeye gelecekler, ’Osman Yıldırım’ın üstlenmesini istiyoruz’ diyecekler. Ya da mahkemeniz, ’Osman Yıldırım, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne yapılan saldırıyı üstlen, devlet için bu fedakarlığı yap’ desin... Hayatımı ortaya koyarak fedakarlık yaptığımı düşünüyorum. Devletim üstlen derse bu suçu da üstlenirim" diye konuştu.
5 yüzü aşkın suç işlediğini ifade eden Osman Yıldırm bu suçlardan yargılanmak istediğini söyledi.
Mikrofonu kapatıldı
Mahkeme başkanı Köksal Şengün Osman Yıldırım’a salonda avukatının hazır olmadığını hatırlatarak savunmaya girmemesini istedi. Talepte bulunacağını söyleyen Yıldırım’ın , Cumhuriyet Gazetesi bombalanması ve Danıştay saldırılarına ilişkin konuşması üzerine mahkeme başkanı tarafından mikrofonu kapatıldı.
Arslan’ın yakan beyanaları yüzünden dosyaya dahil edildim
Ergenekon davası ile birleştirilen Danıştay davasının sanıklarından Süleyman Esen, daha önce vermiş olduğu ifadeleri tekrar ettiğini belirterek, Cumhuriyet Gazetesi ve Danıştay saldırısını kınadığını söyledi.
Olaylardan 45 gün sonra Alparslan Arslan’ın yalan beyanları ile dosyaya dahil edildiğin ifade eden Esen, "Alparslan Arslan’a bomba vermedim. Saldırıdan haberim yoktu. 38 aydır işlemediğim suçlardan dolayı haksız olarak yatıyorum. Tahiyemi talep ediyorum" dedi.
Söz alan Ayhan Timuoğlu da "Uzun saçlı parlak çocuk haddini aşıyor, haddini bildirin" dedi.
Üye hakim, ’başkan konuşmanı istiyor’ dedi
Tutuklu sanıklardan Aydın Yüksek ise üye hakim Sedat Sami Haşıoğlu’nun duruşma arasında kendisine ’Başkan konuşmanı istiyor’ dediğini iddia edince İP Genel Başkanı Doğu Perinçek ve diğer sanıklar bu konuşmanın nerede yapıldığını sordular.
Aydın Yüksek konuşmasının devamında şunları söyledi:
"Doğu Bey’i günahım kadar sevmem. İki de bir kalkıyor ’kontgerilla, gladyo’ diyor. Hizbullah Diyarbakır’da polis merkezinde eğitiliyor’ diyor aklımı yitiriyorum. Ama İsviçre’de Ermeni soykırımı iddialarına karşı çıktı. Ruhumu okşadı. Cezaevinden mektup yazdım, tebrik ettim. Şimdi örgüt mü olduk? Bizim köyü bilirsiniz. Siz de Karadenizlisiniz. Hepsi tamam da Doğu Perinçek ile ne işin var. ’O Apo ile görüştü’ diyecekler. Köyümdeki mezarlıkların yarısı şehit mezarlığı. Ben hangi yüzle köyüme gideceğim."