Güncelleme Tarihi:
Namazdan sonra camide kahvaltı yapan ve beraberindeki heyetle Mimar Sinan’ın türbesinde dua da eden Erdoğan, Ergenekon kararlarıyla ilgili, “Nihai bir karar değil. Yargıtay’ın vereceği karar da aslında nihai değil” dedi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan şunları söyledi:
ABD Başkanı Obama’yla yaptığı görüşmenin ayrıntılarını soran habercilere de yanıt veren Erdoğan, Obama ile ağırlıklı olarak Suriye ve Mısır konularını görüştüklerini söyledi. Başbakan Erdoğan, “Suriye’de müşterek ne gibi adımlar atabiliriz bunları konuştuk. Aşırı uçların oralarda özellikle bir yer kapma yarışı içerisinde oldukları hepimizin malumudur. Bunlardan biz de rahatsızız. Aynı şekilde Batılı ülkelerde bu konuda ciddi manada rahatsızlık duyuyor. Nitekim bu aşırı uçların PYD - El Kaide, bunların kendi aralarındaki kapışmaları bizim sınır illerimizde malum onlarca vatandaşımızın şehit olmasına neden olmuştur. Biz bunları adeta koalisyon anlayışı içinde ülkelerle değerlendirerek, Suriye’de ne gibi bir tavır oluşturmamız lazım. Uluslararası hukuk noktasında önce bir zemin oluşturma ve bundan sonra da üzerimize düşeni yerine getirmek durumundayız” dedi.
KILIÇDAROĞLU SUÇ İŞLİYOR
“Yargıda bugün birincil mahkeme bir karar verdi. Vermiş olduğu karar nihai bir karar değildir. Yargıtay’da tekrar masaya yatırılması söz konusudur. Yargıtay’ın vereceği karar da aslında nihai değildir ve bunun yargı noktasındaki sürecin nihayete ermesine kadar bir yargı sürecidir. Dolayısı ile temenni ederiz ki, adalet yerini hakkı ile bulsun. Ve kimse bundan zarar görmesin.
Ana Muhalefetin, diğer muhalefetin yapmış oldukları açıklamalar bu süreçle ilgili çok çirkindir. Şu anda bu süreç içersinde özellikle anayasa gereği yanılmıyorsam 138’inci madde... Bu maddeye çok açık net muhalefet söz konusudur. Burada anamuhalefet partisinin genel başkanının yapmış olduğu açıklamalar bana göre suç teşkil etmektedir.”
EMEKLİ OLDUKTAN SONRA
Emekli Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’la ilgili ‘Madem ki bu insan böyle bir örgütün başıydı buna başbakan niçin imza koydu’ şeklindeki değerlendirmelere değinen Başbakan, “Bunlar ne zaman ortaya çıktı diye baktığımızda da gördüğünüz gibi emekli olduktan sonra ortaya çıkmış. Ve bunların yargının önüne nasıl geldiği konusunda bunların hepsi ayrıca değerlendirilebilecek konulardır. Kanaatlerimizi sarfederken, bu kanaatlerimiz Anayasa’nın amir hükümlerine ters düşmeden olmak durumundadır. Ben o zaman kanaatimi çok açık net ifade ettim ve o kanaatimde herhangi bir sapma söz konusu değildir” dedi.
PUTİN SÖYLEYİNCE OLUYOR
Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’nın bayramlaşma töreninde de, “Birbirimize önce insan nazarıyla baktığımızda karşımızda sadece insan görürüz. Birbirimizi insan olduğumuz için seveceğiz. Biz nasıl başkalarının yaşam tarzlarına saygı duyuyorsak başkaları da bize karşı aynı hassasiyeti taşımak zorunda” dedi. 3 çocuk çağrısına da değinen Erdoğan şöyle konuştu: “Bizim yaşam tarzımıza karışıyorlar, nerden çıktı bu 3 çocuk filan diyorlar. Böyle bir yasa yok. Ben bir başbakan olarak 3 çocuğu tavsiye ediyorum. Bu benim en doğal hakkımdır. Kimseye silah dayamıyoruz. Ben bu davaya gönül vermiş hanım kardeşlerime gelin en az 3 çocuğu bu vatana hibe edin diyorum. Biz, AK parti olarak bunu teklif ediyoruz. Bunu Rusya’da Putin söylediği zaman oluyor da Türkiye’de Tayyip Erdoğan söyleyince neden rahatsız oluyorsun.”
Eyyy Nobel... Sen nasıl ödül veriyorsun
BAŞBAKAN Erdoğan, Mısır konusunda da şöyle konuştu: “Mısır halkı asla yalnız değildir. Birileri bana haber gönderiyor. ‘Niye askeri darbe diyor. Erdoğan niye bu tür açıklamalar yapıyor’ diyor. Uluslararası siyasi literatürde bunun adı bal gibi de darbedir. Bunu kimse başka yere çekmesin. Birileri Mısır’daki haksızlığı görmeyebilir. Size çok enteresan örnek vereceğim. Baradey Nobel Barış Ödülü almış. Bayan Kerman da barış ödülü almış bir gazetecidir. Çok ilginç bir örnek bu. Barış ödülü almış olan Baradey, şu anda askeri darbeyi gerçekleştiren hükümetin cumhurbaşkanı birinci yardımcısıdır. Ben şimdi Nobel’e sesleniyorum. Eyyy Nobel... Sen nasıl barış ödülleri dağıtıyorsun ki bu kişiler askeri darbe yapanların yanında yer alıyor. Sen nasıl barış ödülleri dağıtıyorsun ki işte Kerman Mısır’a girmek istedi, bak Mısır’a sokmadılar. Hani? İki yerde iki ayrı tuzak. O da Nobel barış ödülü almış, o da almış. Şu ana kadar ortaya koyduğunuz tavır nedir? Niye? Adamına göre muamele.”