Ergenekon savcılarına Atatürk’e hakaret davası
Güncelleme Tarihi:
Oya ARMUTÇU / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Mart 21, 2010 00:00
Ergenekon savcılarına iddianamelerinde Atatürk’ün manevi hatırasına hakaret ettikleri gerekçesiyle 20 bin liralık manevi tazminat davası açıldı.
Adalet Bakanlığı, savcıların “İddianamelerde Atatürk’e hakaret ettikleri” şikâyetini “yargısal işlem” olarak değerlendirerek işleme koymadı. Bu nedenle idari yargıda bakanlığa da dava açıldı.
ATATÜRKÇÜ Düşünce Derneği Yönetim Kurulu üyeleri Alpaslan Işıklı ve Suay Karaman, İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Turan Çolakkadı ile savcılar Zekeriya Öz, Ercan Şafak, Mehmet Ali Pekgüzel, Nihat Taşkın, Fikret Seçen ve Mehmet Murat Yönder’den davacı oldular. Işıklı, Ankara 19’uncu Asliye Hukuk, Karaman ise Ankara 22’nci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde önceki gün 10’ar bin liralık dava açtılar. Müvekkilleri adına, mahkemeye dilekçe veren avukat İsmail Sami Çakmak, Ergenekon davasının ilk iddianamesinin 40 ve 41’inci sayfalarında, itham için zorunlu olmamasına rağmen, “Atatürk’ün dahi Ergenekon’un tarikatvari ve dini yapısı içinde olduğu ancak henüz zamanı gelmediğinden açıklanmaması gerektiği” ibarelerine açıkça yer verildiğini belirtti. Çakmak, ikinci iddianamenin 31’inci sayfasında da Atatürk’le ilgili anılan ibarelerin aynen alındığını vurguladı.
Bir silahlı terör örgütünü ortaya koyduğu iddiasına dayanan bu iddianameler kapsamında, terör örgütü kurgusu içinde Atatürk’ün gösterilmesinin ‘hakaret suçu’ yönünden işlem yapılacak bir bulgu olduğunu belirten İsmail Sami Çakmak, dilekçesinde şunlara yer verdi: “Evrakın kendisinden elde edildiği ileri sürülen kişi hakkında, Atatürk’e hakaret suçundan işlem yapılmayarak, bu durumun elde edilmiş maddi gerçeklik gibi mahkemeye sunulması hukuk dışıdır. Atatürk’ün, terörist olarak nitelenmesi sonucunu doğuracak iş ve işlemler asla kabul edilemez. Bu hakaretleri kelimesi kelimesine resmi bir belgeye, iddianameye alınıp aleniyete aktarılması, görevde yetkinin, kötüye kullanılmasıdır. Bu ibarelerin gereksiz bir biçimde kullanılması Atatürk’e hakaret eylemini oluşturmakta, benimsenen niteleme de Atatürk’e hakaret kastını açıkça ortaya koymaktadır. İbareler, Atatürk’e düşmanlığı olanlara cesaret vericidir. Davalıların daha önce de Atatürk’ün Bursa Nutkunu da suç unsuru olarak değerlendirerek, Nutku Emniyet’e göndererek, kimin yazdığının, kime ait olduğunun tespitini istemek gibi eylemleri de vardır.”
İşleme konulmadı
Çakmak, Ergenekon savcılarını “iddianamelerinde Atatürk’e hakaret” iddiasıyla savcılığa şikayet etti. Savcılık, Adalet Bakanlığı’ndan soruşturma izni istedi. Bakanlık şikayeti işleme koymazken, bu işleme karşı Ankara 7’nci İdare Mahkemesi’nde ayrıca dava açıldı. Bakanlık mahkemeye sunduğu savunmada, “Öne sürülen hususun cumhuriyet savcısının delil toplama, sanığın haklarını da gözetme değerlendirme ve suçu vasıflandırma yetkisi kapsamında kaldığı” denildi. Dava devam ediyor.
ATATÜRKÇÜ Düşünce Derneği Yönetim Kurulu üyeleri Alpaslan Işıklı ve Suay Karaman, İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Turan Çolakkadı ile savcılar Zekeriya Öz, Ercan Şafak, Mehmet Ali Pekgüzel, Nihat Taşkın, Fikret Seçen ve Mehmet Murat Yönder’den davacı oldular. Işıklı, Ankara 19’uncu Asliye Hukuk, Karaman ise Ankara 22’nci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde önceki gün 10’ar bin liralık dava açtılar. Müvekkilleri adına, mahkemeye dilekçe veren avukat İsmail Sami Çakmak, Ergenekon davasının ilk iddianamesinin 40 ve 41’inci sayfalarında, itham için zorunlu olmamasına rağmen, “Atatürk’ün dahi Ergenekon’un tarikatvari ve dini yapısı içinde olduğu ancak henüz zamanı gelmediğinden açıklanmaması gerektiği” ibarelerine açıkça yer verildiğini belirtti. Çakmak, ikinci iddianamenin 31’inci sayfasında da Atatürk’le ilgili anılan ibarelerin aynen alındığını vurguladı.
Bir silahlı terör örgütünü ortaya koyduğu iddiasına dayanan bu iddianameler kapsamında, terör örgütü kurgusu içinde Atatürk’ün gösterilmesinin ‘hakaret suçu’ yönünden işlem yapılacak bir bulgu olduğunu belirten İsmail Sami Çakmak, dilekçesinde şunlara yer verdi: “Evrakın kendisinden elde edildiği ileri sürülen kişi hakkında, Atatürk’e hakaret suçundan işlem yapılmayarak, bu durumun elde edilmiş maddi gerçeklik gibi mahkemeye sunulması hukuk dışıdır. Atatürk’ün, terörist olarak nitelenmesi sonucunu doğuracak iş ve işlemler asla kabul edilemez. Bu hakaretleri kelimesi kelimesine resmi bir belgeye, iddianameye alınıp aleniyete aktarılması, görevde yetkinin, kötüye kullanılmasıdır. Bu ibarelerin gereksiz bir biçimde kullanılması Atatürk’e hakaret eylemini oluşturmakta, benimsenen niteleme de Atatürk’e hakaret kastını açıkça ortaya koymaktadır. İbareler, Atatürk’e düşmanlığı olanlara cesaret vericidir. Davalıların daha önce de Atatürk’ün Bursa Nutkunu da suç unsuru olarak değerlendirerek, Nutku Emniyet’e göndererek, kimin yazdığının, kime ait olduğunun tespitini istemek gibi eylemleri de vardır.”
İşleme konulmadı
Çakmak, Ergenekon savcılarını “iddianamelerinde Atatürk’e hakaret” iddiasıyla savcılığa şikayet etti. Savcılık, Adalet Bakanlığı’ndan soruşturma izni istedi. Bakanlık şikayeti işleme koymazken, bu işleme karşı Ankara 7’nci İdare Mahkemesi’nde ayrıca dava açıldı. Bakanlık mahkemeye sunduğu savunmada, “Öne sürülen hususun cumhuriyet savcısının delil toplama, sanığın haklarını da gözetme değerlendirme ve suçu vasıflandırma yetkisi kapsamında kaldığı” denildi. Dava devam ediyor.