‘Ergenekon mirası’ davada 15 yıl sonra adalet
Güncelleme Tarihi:
Ergenekon soruşturmasındaki ‘hak ihlalleri’nin önüne geçmek için görevlendirilen Cumhuriyet Savcısı Kasım İlimoğlu o dönem Adalet Bakanlığı’nın talebiyle ‘görevi ihmal’den ceza aldı. Yeniden yargılamada Yargıtay o dönem verdiği mahkûmiyet kararını ‘hukuksuz’ olduğu gerekçesiyle iptal etti.
Türkiye’nin her sabah bir Ergenekon operasyonuyla uyandığı yıllardı... Şu anda FETÖ’den firari durumda olan savcı Zekeriya Öz tarafından sürdürülen Ergenekon soruşturmasında verilen kararlar tepkilere neden oluyordu. Artan şikâyetler üzerine dönemin HSYK’sı soruşturmadaki “hak ihlallerinin” önüne geçmek amacıyla İstanbul Adliyesi’ne aralarında Kasım İlimoğlu’nun da bulunduğu 3 savcı ile bir hâkimi görevlendirdi.
KOVUŞTURMAYA YER YOK
Kısa süre sonra ise Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı, İlimoğlu hakkında “çok sayıda soruşturma dosyasını uzun sürelerde işlemsiz bıraktığı” gerekçesiyle “görevi ihmal” suçlamasıyla dava açılmasını istedi. Dönemin adalet bakanının 9 Kasım 2009 tarihinde “olur” vermesine rağmen İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi, İlimoğlu hakkında kovuşturma açılmasına yer olmadığına hükmetti. Ancak Adalet Bakanlığı kararın kanun yararına bozulmasını talep etti.
YARGITAY’DA DAVA
İlimoğlu hakkında verilen karar bozuldu ve hakkında Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nde dava açıldı. Daire, 7 Haziran 2012 tarihinde İlimoğlu’na hükmün açıklanmasının geri bırakılması talebini kabul etmemesini gerekçe göstererek 3 ay 3 gün hapis cezası verdi. Ceza adli para cezasına çevrilirken, İlimoğlu’nun 1 ay 16 gün kamu görevinin kullanılmasıyla ilgili hak ve yetkilerinden yoksun bırakılmasına da hükmedildi. Karar, Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından da oyçokluğuyla onaylandı.
AYM’YE BAŞVURDU
İlimoğlu, Anayasa Mahkemesi’ne “adil yargılama hakkının ihlal edildiği” gerekçesiyle bireysel başvuruda bulundu. Başvuruyu, FETÖ üyeliği suçundan ceza alan Alparslan Altan yönetimindeki AYM 2. Bölümü oyçokluğuyla reddetti. İlimoğlu da “adil yargılama hakkı bağlamında hukuki güvenlik, silahların eşitliği, gerekçeli karar ve eğitim hakkı’nın ihlal edildiği gerekçesiyle AİHM’ye başvurdu. AİHM de adil yargılama hakkının ihlal edilip edilmediği ve Adalet Bakanlığı’nın kesin hüküm aleyhine olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma yoluna başvurmasının kesin hükme saygı ve hukuki güvenlik ilkesini ihlal edip etmediği yönlerinden tarafların görüşlerini sunmasını istedi.
YENİDEN YARGILAMA
Adalet Bakanlığı dostane çözüm için para teklifinde bulundu. İlimoğlu bu teklifi kabul etmedi. Adalet Bakanlığı bu kez yargılamada “adil yargılanma hakkı ilkelerinin karşılanmadığının kabulü” ve daha düşük para teklifi ile tek taraflı deklarasyonda bulundu. Sağlanan uzlaşının ardından İlimoğlu hakkında yargılanmanın yenilenmesine karar verildi.
15 YIL SONRA AKLANDI
Yargıtay 4. Ceza Dairesi yeniden görülen davada, İlimoğlu’na verdiği 3 ay 3 günlük hapis cezasının iptaline ve beraatına karar verdi. Kararın gerekçesinde, İlimoğlu’nun görevli olduğu yaklaşık 1 yıl 6 aylık sürede değişik suçlara ait toplam 1984 adet soruşturmayı sonuçlandırıp karara bağladığı, çıkarılan iş miktarının olay tarihlerinde HSYK’nın ilke kararlarında öngörülen miktardan fazla olduğu, bir kısım soruşturma evrakının işlemsiz kalmasının sanığın ihmal kastından kaynaklanmadığı, yerine getirilebilecek miktardan fazla iş verilmesi, yeterli zaman ve olanak bulunmamasının bu sonucu doğurduğu belirtilerek, “7 Haziran 2012 tarihli mahkûmiyet hükmünün hukuka aykırı olduğu kanaatine varılmıştır” denildi.