Güncelleme Tarihi:
Emekli Teğmen Mehmet Ali Çelebi: Ben iki kez teslim oldum; hep başımız dik, vicdanımız rahattı. Ama hukuku kendi zulümlerine yardakçı yapanlar şimdi o hukuktan bugün kaçmak zorunda kaldılar. Er ya da geç suçlarının karşılığını alacaklar.
Sabriye Okkır (Kuddusi Okkır’ın eşi): Elbirliğiyle bu eşimi ortadan yok ettiler. Cinayet işlediler. Bir sürü insan fatura ödedi, yazık değil mi o insanlara? Devlet devlet olsaydı Zekeriya Öz kaçamazdı. Devletin kaçırmadığını nereden bileyim? Hukuk karşısında hesap versinler benim derdim bu.
Gazeteci Ahmet Şık: Zekeriya Öz’ün Ergenekon ile ilintili davalar sürecindeki hukuk katliamlarındaki rolü için soruşturulması gerekiyor idi. Ama bu yapılmadı. Tıpkı Ergenekon’da olduğu gibi gerçek suçlunun gerçek suçundan yargılanmadığı bir soruşturma süreci işliyor. Ama son kertede düşman hukuku değil, düşmanıma bile hukuk talep ediyorum.
Gazeteci Nedim Şener: Türkiye Cumhuriyeti’nde ilk kez bir başsavcıvekili bir başka savcıyla beraber kaçıyor. İlk kez bir hukukçu hukuk sisteminden kaçıyor. Zekeriya Öz’ün kaçmaması, varsa mücadelesini sistem içinde vermesi gerekirdi ki biz de hepimiz onun yaptığı hukuksuzluklara karşı böyle bir yolu tercih etmiştik. Ama sahte bir kahraman olduğunu, verebilecek çok fazla hesabının olduğunu gördüğü için kaçmayı tercih etti. Görüntülerine bakıyordum tam onun, bavul bayağı büyük Gürcistan’a veya Ermenistan’a bavul ticareti yapmıyorsa o bavulun içindeki eşyayla uzun süre yurtdışında kalacağı görülüyor bence.