Güncelleme Tarihi:
İŞTE HURRİYET.COM.TR FARKIYLA 2455 SAYFALIK İDDİANAMENİN TAM METNİ 1-400. SAYFALAR / 401.800. SAYFALAR 801-1200. SAYFALAR / 1201-1600. SAYFALAR
13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kabul edilen Ergenekon İddianamesi’nde, Veli Küçük’ün “Gayrettepe Mahallesi Gönenoğlu Sokak Fidan A Blok No: 14/9 BEŞİKTAŞ adresinde yapılan aramada” elde edilen dokümanlara detaylı yer verildi. Bazı bakan ve bürokratlar ile bazı iş adamlarına ilişkin detaylı raporların da yeraldığı dokümanlar arasında en ilgi çeken ise MİT tarafından yazılan ve dönemin Başbakanı’na gönderilen 2 Şubat 1993 tarihli rapor.
İddianamede, “Haki renkli ‘2005’ ibaresi bulunan ajanda”da yeraldığı belirtilen rapora ilişkin bilgi aynen şöyle yer aldı:
“Bu ajanda içerisinde bulunan doküman; 02 Şubat 1993 tarihli ve 01.789.0879/435 sayılı Milli İstihbarat Teşkilatı'dan, Sönmez KÖKSAL müsteşar imzası ile 'ÇOK GİZLİ' ibaresi ile Başbakanlık Makamına hitaben yazılmış, imzalı, Uğur Mumcu konulu resmi belgede; ABD'nin Ortadoğu'yu kontrol altına alıp Türkiye'nin dine dayalı bir yönetim altına girmesini önlemek amacıyla, ABD Haberalma Servisi CİA denetiminde, İsrail Kabine görevlisi HAİM BAR-LEV kontrolünde, İsrail 'OADNA' birliklerinde eğitim gören altı kişilik özel tim 'Hayre' deniz üssünden botla Türkiye'ye giriş yaptıkları, bahse konu timin hedefinin Gazeteci Uğur Mumcu ve Mehmet Ali Birand'ı öldürtmek olduğu, gazeteci Uğur Mumcu'yu öldüren tim elemanları ikinci görevleri Mehmet Ali Birand'ı öldürmek için ülkemizden çıkış yapmadıkları, Tim elemanlarının İsrail Hükümetinin Ankara temsilciliğinde kaldıklarının tespit edildiğine dair istihbarat raporu olduğu..”
RAPOR MUMCU’NUN ÖLÜMÜNDEN 10 GÜN SONRA YAZILMIŞ
İddianamede yeralan MİT ile ilgili bu raporun gazeteci Uğur Mumcu’nun öldürülmesinden 10 gün sonra yazıldığı anlaşılıyor. Turgut Özal’ın MİT Müsteşarlığı'na getirdiği ilk diplomat kökenli Müsteşar olan Sönmez Köksal, o dönem iş başında bulunan DYP-SHP hükümeti sırasında da görev yaptı. Bağdat Büyükelçiliği’nden sonra 1992’de bu göreve getirilen Köksal’ın raporu dönemin Başbakanı Süleyman Demirel’e verdiği anlaşılıyor.