Güncelleme Tarihi:
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 25’i tutuklu 108 sanıklı Birinci Ergenekon Davası’nın 204. duruşmasının görülmesine devam ediliyor. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nin bitişiğinde bulunan duruşma salonunda yapılan duruşmaya, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ile Alparslan Arslan’ın da aralarında bulunduğu 23 tutuklu sanık katıldı. Tutuklu sanıklar Mehmet Fikri Karadağ ve Ergün Poyraz ile başka suçtan hükümlü olan Sedat Peker'in katılmadığı duruşmada, 4 tutuksuz sanık hazır bulundu. Mahkeme başkanı Hasan Hüseyin Özese, tutuksuz sanık İsmet Reçber'in çapraz sorgusunun yapılacağını belirterek kürsüye çağırdı.
"PSİKOLOJİK TEDAVİ GÖRDÜM"
Duruşmada, Fener Rum Partiği Bartholemeos'u suikast planladığı iddia edilen ve İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanırken dava dosyası Birinci Ergenekon ile birleştirilen tutuksuz sanık İsmet Reçber'in çapraz sorgusu yapıldı. Sanık Reçber'in duyma sorunu yaşaması üzerine kulaklık takıldı. Üye hakim Haşıloğlu, "Sizin hakkınızda emniyete bir ihbar e-maili gitmesi üzerine telefonlarınız dinlemeye alınmış ve bunun sonucunda hakkınızda dava açıldı. Telefon konuşmalarında kız arkadaşınıza 'Ölüme gidiyorum hakkını helal et, göreve gidiyorum" diyorsun. Gönderilen ihbar mailinde, 'Gürbüz Çapan'ın 6 tetikçi tuttuğu, bu tetikçilerden birinin siz olduğunuz belirtilirken, bu tetikçilerin Sinagogda ve kilisede 6 papaz ve hahamı öldürüceği yönüne bir ihbar var. İhbarı kim yapmış olabilir?" diye sordu.
Sanık Reçber ise "Bu konuda herhangi bir bilgim yok" diye sordu. Üye hakim Haşıloğlu, ihbar mailinde ismi geçen diğer 5 tetikçinin isimlerini okuyarak, sanığa bu kişileri tanıyıp tanımadığını sordu. Sanık Reçber ise, "O kişilerin hepsi memleketten meslektaşlarım. Marangoz işiyle uğraşıyorlar" dedi. Sorular üzerine sanık Reçber, askerde psikolojik tedavi gördüğünü belirterek arkadaşıyla kavga etmesi üzerine 7 gün disiplin cezasına çarptırıldığını söyledi.
"KIZ ARKADAŞIMA KENDİMİ MADDİ DURUMU İYİ BİR İNSAN OLARAK TANITTIM"
Üye hakim Haşıloğlu, 'Kaç hattınız var?' diye sorması üzerine sanık Reçber, "'11 hattım var' diye cevapladı. Bunun üzerine Haşıloğlu, "İşsiz olduğunuzu söylediniz ancak Türkiye standartlarında 11 hat kullanıyorsunuz" demesi üzerine sanık Reçber, "11 hattım var 5 tanesi faturalı. Ben bu hatların hepsini yasal yollardan aldım. Ancak ödeme yapamadığım için icralığım. Faturalı hattım ile yurtdışı ile görüştüğüm için 762 TL borcum var" dedi. Üye Hakim Haşıloğlu'nun telefon konuşmasında kız arkadaşına 'Göreve gidiyorum ölmez sağ dönersem görüşürüz' dediğini hatırlatarak açıklama istedi. Sanık Reçber ise " O benim özel görüşmelerim. O cümleler kız arkadaşımın kurduğu cümleler. Ben kız arkadaşıma kendimi olduğumdan farklı tanıttım. Maddi durumu iyi bir insan olarak tanıttım" ifadelerini kullandı.
HAKİMLERLE AVUKAT TARTIŞTI
Üye hakim Haşıloğlu 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nden gelen dosyayı incelediğini belirterek, dosyada bulunmayan bazı ifadelerin bir gazetede haber olduğunu ve bu ifadelerin emniyette polislerle arasında geçen bir mülakat sırasında söylenmiş olabileceğini ifade etti. Gazete haberini okuyan Haşıloğlu, Ogün Samast ve Orhan Pamuk ile ilgili ifadelerinin doğru olup olmadığını sordu. Hakim'in bu sorusuna tutuklu sanık Sevgi Erenerol'un avukatı Vural Ergül itiraz ederek, "Açıklama yaparak soru sorun' dedi. Sinirlendiği görülen üye hakim Haşıloğlu, avukat Ergül'e hitaben, "Zırt diye araya giriyorsunuz. Herşeyin bir usulü var. Ben soru sormadan önce açıklama yaptım. Siz avukatsınız okuyun dosyayı bilgisiz gelmeyin buraya. Hakim açıklama yapmak zorunda değil. Anlamsız tepkiler veriyorsunuz. Dosyayı incelemediğiniz ortada. Bir şey soracaksanız ya da söyleyecekseniz uygun dille ifade edin" dedi.
Bunun üzerine avukat Vural Ergül sanık Reçber'in avukatı olmadığını belirterek, "Sanığın avukatının burada olmamasını fırsat bilip baskı altına alıyorsunuz" dedi. Bu sözler üzerine hakim Sedat Sami Haşıloğlu ise, "Biz hiç kimseyi baskı altına almayız. Sanık avukat istemediğini söyledi. Kendiside zeki bir insan gözlerinden belli oluyor. Siz endişelenmeyin onun hakkını sizden daha çok düşünüyoruz biz" ifadelerini kullandı.
"ORHAN PAMUK'UN SÖZLERİ BİR TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞINA YAKIŞMAZ"
Üye hakim Haşıloğlu'nun sorusuna cevap veren Sanık Reçber, gazetede çıkan haberin bir kısmının doğru bir kısmın ise yanlış olduğunu söyledi. Savcılık ifadesinde Ogün Samast'ı savunmadığını söyleyen sanık Reçber, Yazar Orhan Pamuk'un 2005’teki ''Türkler, bu topraklarda 30 bin Kürdü ve 1 milyon Ermeni’yi öldürdü'' sözlerini ise doğru bulmadığını belirtti. Kendisinin de bir Kürt olduğunu söyleyen Reçber, "Orhan Pamuk'un sözleri bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına yakışmaz" dedi.
"SİNAGOGDA NE İŞ OLSA YAPACAKTIM"
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese'nin soruları üzerine sanık Reçber, "Şişli'de bulunan Sinagogu aradım. Sinagog'da ne iş olursa yapacaktım. Yetkililer 'İstanbul'a gelince görüşelim' dedi. Randevu verdiler. Ancak görüşme gerçekleşemedi. Gözaltına alındım" ifadelerini kullandı.
Tutuksuz sanık İsmet Reçber'in savunmasına hiçkimseye suikast planlamadığını söyleyerek, beraatini istedi.
"KİMSEYE SİLAH SATMADIM"
Duruşmada Reçber'in çapraz sorgusunun tamamlanmasının ardından Alparslan Arslan'a, Danıştay saldırısında kullanılan glock marka silahın satılması olayına ilişkin tutuksuz yargılanan sanıklardan Erkan Ayyıldız'ın savunması alındı. Ayyıldız, aynı dosyada yargılanan Kenan Özay'a 2 adet silah sattığı iddiasına ilişkin, "Kimseye silah satmadım. İftira. Ama silah tamirciliği yaparım. İstanbul'da silah tamirciliği atölyem vardı. İşlerim kötü gidince 2005'te kapatarak Diyarbakır'a yerleştim" dedi. Duruşmaya öğle arası verildi.