Güncelleme Tarihi:
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon Davası'na bakan mahkeme heyeti, yaklaşık 3 saatlik aranın ardından aldıkları ara kararları açıkladı. Mahkeme Heyeti, dava sanıklarından tutuklu sanık Ergün Poyraz ve Serdar Öztürk'ün reddi hakim talebini, davayı uzatmaya yönelik olduğu gerekçesiyle reddetti. Davanın geldiği aşamayı da dikkate alarak mazeretlerin kabul edilmediğini açıklayan Mahkeme Başkanı Özese, sanıkların esas hakkındaki mütalaaya ilişkin son savunmalarının tamamlandığını belirtti. Duruşmada hazır bulunan tutuklu sanıkların son sözlerinin alınacağını söyleyen Mahkeme Başkanı Özese, duruşmada bulunan tutuklu sanıklara son sözlerini sordu. Duruşmada hazır bulunan 52 tutuklu sanığın savunması alındı.
"MÜVEKKİLİM İLKER BAŞBUĞ'UN CEZAEVİNDEN BURAYA GETİRTİLMESİNİ İSTİYORUM"
Son sözler alındığı sırada eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer söz istedi. Mahkeme Başkanı Özese'nin söz vermemesi üzerine Avukat Sezer, "Söylediklerimi tutanaklara geçirin. Müvekkilim İlker Başbuğ'un cezaevinden buraya getirtilmesini istiyorum" dedi. Özese de Avukat Sezer'in sözlerini tutanaklara geçirdi.
HABERAL: ZAMANIM KATLEDİLDİ, HAYATIM GASP EDİLDİ
Tutuklu sanık CHP Zonguldak milletvekili Prof. Dr Mehmet Haberal, hekimlik ve hakimlik mesleklerinin doğrudan insan hayatıyla ilgili olduğunu söyledi ve ekledi: "Türkiye Cumhuriyeti yargıçları olarak sizlerin görevi karşınıza gelenlerin yerine kendinizi koymak, arkanızda 'Adalet mülkün temelidir ' yazıyor. Adalet Allah'ın emridir. Bunları uygulamazsanız , zaman ve insan hayatının geriye dönüşü yoktur.Ben cerrahım benim görevim ameliyat yapmaktır .Tutukluluğumda 5. senesine girildi. Zamanım katledildi,hayatım gasp edildi.Suçum varsa bana söyleyin" dedi.
TOLON: EN ADİL KARARI SİZLERİN VİCDANI VERECEKTİR
Emekli Orgeneral Hasan Iğsız da, adil olarak yargılandığına inanmadığını belirterek, “Bu nedenle size bir şey söylemek ihtiyacı hissetmiyorum" dedi. Muzaffer Tekin de, 4,5 yıldır yaşanan süreçte hukuk devleti ve yargının yaralandığını ifade ederek, "Beraat talep etmedim, etmeyeceğim de. Kazara şahsıma çıkacak beraat onursuzluktur" diye konuştu. Emekli Korgeneral Mehmet Otuzbiroğlu ise, olmayan suçtan ve olmayan delillerden yargılandığını ifade ederek, yargılanmasının adli bir hata olduğunu, bunun düzeltilmesini istedi.
Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu ise, “Yaşama hakkının sonuna kadar göz ardı edildiği mahkemeden adil bir yargılama beklemiyorum" dedi.
Emekli Orgeneral Hurşit Tolon ise üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini ve asılsız suçlamalarla 5 yıldır tutuklu olduğunu söyledi. Tolon, "En adil kararı sizlerin vicdanı verecektir. Sizleri vicdanınızla başbaşa bırakıyorum. Canım bu kutsal vatana feda olsun" dedi.
PERİNÇEK: "SON SÖZÜ CUMHURİYET YARGISI SÖYLEYECEKTİR"
İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de "Bu dava Türkiye Cumhuriyeti'ne ve Türk milletine, Türkiye vatanının bütünlüğüne ve Türkiye devrimine bir tertiptir. Son sözü Cumhuriyet yargısı söyleyecektir" ifadesini kullandı. İşçi Partili tutuklu sanık Erkan Önsel ise mahkeme heyetine hitaben "Tarih önünde size son kez uyarıyoruz. Başımız dik, alnımız açık. Burada yargılama yapmadınız. Yaşasın tam bağımsız Türkiye" şeklinde konuştu.
BALBAY, TÜRKİYE'NİN HUKUKTA 63 YIL GERİ GİTTİĞİNİ SÖYLEDİ
CHP İzmir Milletvekili Gazeteci Mustafa Balbay, "Bu iddianamenin ve mütalaanın Türk hukuk sistemi ve Türkiye Cumhuriyeti kuruluş ilkelerine bir saldırı olduğunu düşünüyorum. Heyetinizin de bu saldırının neresinde olduğuna karar vermesi gerektiğini düşünüyorum. Hukuku halktan kaçırmak üzere belirlediğiniz tarihte bir anda son sözleri almaya başladınız. Kurbanlık hayvanın bile bir ayağını bağlamazlar ki çırpınmasını sağlayabilmesi için" dedi. Balbay, Türkiye'nin hukukta 63 yıl geri gittiğini söyledi. Tuncay Özkan ise son sözü sorulduğunda "Bu son sözüm olmaz herhalde. Ben daha çok konuşurum. Ulusların zenginliği, birlikte özgürlük savaşı vermesidir. Bu savaşın içinde olduğum için gurur duyuyorum" diye konuştu. Diğer tutuklu sanıklardan beraatlerini ve tahliyelerini istedi.
SANIKLAR TAHLİYELERİNİ VE BERAATLERİNİ İSTEDİ
Bazı sanıklar da son sözlerini şöyle dile getirdi:
Hıfzı Çubuklu: Tahliyemi ve beraatimi istiyorum.
Mustafa Dönmez: Savunmaları kısa tutunuz. Adil olmak durumundasınız. Bu tezgahı kuran polisler hakkında işlem yapın. Sizi göreve davet ediyorum. Son sözüm, lütfen işlem yapın.
Yalçın Küçük: Bütün duruşmalarda suç işlemeyen biri olarak kendimi tanıttım.
Fatma Cengiz:Tahliyemi ve beraatimi istiyorum.
Kemal Aydın: 5 yıldır zulüm altındayız.
Sevgi Erenerol: Türkiye Cumhuriyeti'ne layık hakimler olmanızı bekliyorum.
Selçuk Özkan: İddia edilen örgüte silah temin etmedim.
Kenan Özay:İddia edilen örgüte silah temin etmedim. Tahliyemi talep ediyorum.
Aykut Metin Şükre:Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum.
Bülent Sarıkahya: Hiçbir örgüte üye değilim.
Sedat Özüer: Tahliyemi ve beraatimi istiyorum.
Ziya İlker Göktaş: 2 yıldır tutukluyum. Tahliyemi ve beraatimi istiyorum.
Erhan Timuroğlu: Tahliyemi ve beraatimi ediyorum.
Hüseyin Yanç: 2 yıldır tutukluyum. Suçsuzum. Mağdur oldum. Adaletin yerini bulması için beraatimi istiyorum.
Levent Göktaş: Tahliyemi ve beraatimi istiyorum
Mehmet Bedri Gültekin: Bu dava Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletine açılmış bir davadır. Kanunu ve hukuku çiğneyerek bugüne kadar geldiniz. Tutuksuz 70 sanık henüz son savunmasını yapmadı. Sizden davadan çekilmenizi talep ettik çekilmediniz. Vereceğiniz karar kendi hakkınızda vereceğiniz karardır.
Fuat Selvi: Sizden bir talebim yok
İsmail Sağır: Adil karar vermenizi istiyorum
Alparslan Arslan: Söyleyecek birşeyim yok.
Bedirhan Şinal: Allahın adaletine sığınıyorum.
DURUŞMA 5 AĞUSTOS'A ERTELENDİ
Mahkeme Heyeti Özese, son sözlerinin alınmasının ardından yargılamaya son verildiğini söyledi. Mahkeme Başkanı Özese, bir sonraki duruşmada avukatların hazır bulunması için tebliğat çıkarılmasını karara bağladıklarını belirterek, dosyanın kapsamlı olması, sanık sayısının fazlalığını dikkate alarak, hükmün yazılması ve açıklanması için duruşmanın 5 Ağustos 2013'e ertelendiğini açıkladı. Duruşmanın tamamlanmasından sonra sanıklar ve izleyiciler Onuncu Yıl, İstiklal Marşı ve Gençlik Marşları'nı birlikte söylediler. Bazı izleyicilerin ağlaması üzerine, sanıkların teselli ettikleri görüldü.