A.A.
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 01, 2009 11:36
Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek ve eski İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'nun da aralarında bulunuğu 27'si tutuklu 86 sanıklı birinci “Ergenekon” davasının görülmesine, 52 günlük aranın ardından 3 Ağustos Pazartesi günü 102. duruşmayla devam edilecek.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, “Ergenekon” davasının ilk duruşmasını 20 Ekim 2008 tarihinde gerçekleştirdi. Mahkeme, yaklaşık 7,5 ayda yapılan 101 duruşmada, iddianamedeki sıralamaya göre önce tutuklu sanıkların savunmalarını aldı.
Yargılama sürecinde en uzun savunmayı 12 duruşma boyunca yaklaşık 60 saatte avukat Kemal Kerinçsiz yaptı. Tutuklu sanıklarla birlikte ifadeleri alınan Ali Yiğit ve Semih Tufan Gülaltay dışındaki tutuksuz sanıklardan aralarında Sedat Peker ve Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'nun da bulunduğu 33'ünün savunması ise davanın 94. duruşmasında tamamlandı.
Prof. Dr. Alemdaroğlu'nun ardından avukatı Metin Çetinbaş'ın yazılı olarak hazırladığı savunmasını okuması 101'inci duruşmaya kadar devam etti. Duruşmaların yeniden başlaması ve avukat Çetinbaş'ın savunmasını tamamlamasının ardından davanın tutuksuz sanıkları İlhan Selçuk, Ferit İlsever ve avukat Fuat Turgut ile haklarında yakalama kararı bulunan 2 sanığın yakalanmaları halinde ifadelerinin alınmasına geçilecek.
Mahkeme heyeti, “Ergenekon” davasında ilk tahliye kararını, 15. celsenin yapıldığı 18 Kasım 2008 tarihinde verdi. Mahkeme heyeti, bu tarihte Mahmut Öztürk'ün serbest bırakılmasını kararlaştırdı. Tutuklu sanıklardan Gazi Güder 25. celsede, Muammer Karabulut, Vedat Yenerer ve Orhan Tunç 41. celsede, Sami Hoştan, Serhan Bolluk ve Abdulmuttalip Tonçer 53. celsede, Vatan Bölükbaşoğlu ve Hüseyin Gazi Oğuz 65. celsede, Bekir Öztürk, Abdullah Arapoğulları, Rasim Görüm, Oğuz Alparslan Abdülkadir ve Halil Behiç Gürcihan ise 83. celsede tahliye edildi.
Mahkeme heyeti, 101. duruşmada da Mete Yalazangil, Mehmet Adnan Akfırat, Ali Kutlu ve Murat Çağlar'ın tahliyelerini kararlaştırarak, tutuklu 46 sanıktan 19'unu serbest bırakmış oldu.
Mahkeme heyeti, en son 12 Haziran 2009 tarihinde gördüğü davanın duruşmasını, heyetin yıllık izne ayrılması, ikinci “Ergenekon” dava dosyasının incelenecek olması nedeniyle 3 Ağustos Pazartesi günü saat 09.30'a bıraktı.
DANIŞTAY'A SALDIRI DAVASI
“Ergenekon” davası ile Danıştay üyelerine saldırı davasına ilişkin birleştirilmesi kararı da 3 Ağustos Pazartesi günü yapılacak duruşmada açıklanması bekleniyor.
Mahkeme heyeti, bu kapsamda Danıştay 2. Dairesi üyelerine ve Cumhuriyet Gazetesi'ne yapılan saldırılara ilişkin davanın tutuklu sanıkları Alparslan Arslan, Erhan Timuroğlu, Süleyman Esen, Osman Yıldırım, İsmail Sağır ve Tekin Irşi ile tutuksuz sanıklar Aykut Metin Şükre ile Salih Kurter'e duruşmaya katılmaları için davetiye gönderdi.
Mahkeme heyetinin, Pazartesi günkü duruşmada önce birleştirme kararını açıklaması, ardından da Danıştay üyelerine saldırı davasının sanıklarının duruşma salonundaki yerlerini alması bekleniyor.
CEZA İSTEMLERİ
Davanın, İstanbul Cumhuriyet Savcıları Zekeriya Öz, Nihat Taşkın ve Mehmet Ali Pekgüzel tarafından hazırlanan, 450 klasörden oluşan 2 bin 455 sayfalık iddianamesinde, emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün, “kişiyi yerine getirdiği kamu görevinden dolayı tasarlayarak öldürmeye azmettirmek” ve “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek” suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi isteniyor.
“Kişiyi yerine getirdiği kamu görevinden dolayı tasarlayarak öldürmeye teşebbüse azmettirmek” suçundan 4 mağdur için ayrı ayrı cezalandırılması istenen Küçük'ün, bu suça ilişkin de toplam 52 ile 80 yıl arasında hapsi öngörülüyor.
Küçük'ün diğer suçlamalarla ilgili olarak da 194 ile 435 yıl arasında hapsi talep edilen iddianamede, Doğu Perinçek'in de “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi isteniyor.
Perinçek'in TCK'nın 220. maddesinde yer alan “örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır” hükmü uyarınca “kişiyi yerine getirdiği kamu görevinden dolayı tasarlayarak öldürmek” suçundan da ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen iddianamede, Perinçek'in diğer suçlamalara ilişkin de 192 ile 417 yıl arasında hapse çarptırılması talep ediliyor.
İddianamede, Küçük ile Perinçek'e ilişkin sevk maddeleri arasında Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kanunu'nun 73. maddesi ile Telsiz Kanunu'nun 32. maddesinin de bulunması dikkat çekiyor.
Diğer sanıklardan Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve başyazarı İlhan Selçuk ile Kuvayı Milliye Derneği Başkanı emekli Kurmay Albay Mehmet Fikri Karadağ'ın da “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi talep ediliyor.
İddianamede, Selçuk ve Karadağ ile eski İÜ Rektörü Kemal Yalçın Alemdaroğlu ve Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol'un da TCK'nın 220. maddesinde yer alan “örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır” hükmü uyarınca “kişiyi yerine getirdiği kamu görevinden dolayı tasarlayarak öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi isteniyor.
Emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin'in “kişiyi yerine getirdiği kamu görevinden dolayı tasarlayarak öldürmeye azmettirmek” ve “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek” suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen iddianamede, bu sanıkların diğer suçlamalara ilişkin olarak da 217 ile 500 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmaları talebinde bulunuluyor.
İddianamede, avukat Kemal Kerinçsiz'in de aralarında bulunduğu diğer 79 sanığın ise değişik suçlamalardan 1 ile 74 yıl arasında değişen hapsi isteniyor.
DANIŞTAY'A SALDIRI DAVASINDA KARAR VE BOZMA
“Ergenekon” davasıyla birleştirilmesi beklenen Danıştay'a yönelik saldırıya ilişkin davaya bakan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, yapılan yargılama sonucu sanık Alparslan Arslan'ı, “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya, yerine yeni bir düzen getirmeye, fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek”, “Danıştay 2. Dairesi Başkanı Mustafa Yücel Özbilgin'i, tasarlayarak ve yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmek” suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırmıştı.
Mahkeme heyeti, Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu ve İsmail Sağır hakkında da “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya, yerine yeni bir düzen getirmeye, fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermiş, cezalar TCK'nın 62. maddesi uyarınca müebbet hapis cezasına çevrilmişti.
Sanık Süleyman Esen de “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya ve yerine başka bir düzen getirmeye teşebbüs etmek amacıyla kurulan silahlı suç örgütünün üyesi olmak” suçundan duruşmalardaki olumlu hal ve tavırları da gözönüne alınarak 6 yıl 3 ay hapisle cezalandırılmıştı. Esen'e ayrıca “patlayıcı madde bulundurmak ve taşımak” suçundan 3 yıl 11 ay 15 gün hapis cezası verilmişti.
Sanıklar hakkında “patlayıcı madde bulundurmak ve taşımak”, “kişiler arasında korku, kaygı ve panik yaratacak şekilde patlayıcı madde kullanmak”, “tasarlayarak ve yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüse yardım etmek” suçlarından çeşitli hapis cezaları da veren mahkeme heyeti, sanıklardan Aykut Metin Şükre, Ayhan Parlak ve Salih Kurter'in de üzerlerine atılı suçlardan ayrı ayrı beraatlarını kararlaştırmıştı.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi ise Danıştay 2. Dairesi üyelerine ve Cumhuriyet Gazetesine yönelik saldırılarla ilgili Alparslan Arslan'ın da aralarında bulunduğu 8 sanık hakkında Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen kararı oy birliğiyle bozmuştu.
Dairenin kararında, “tüm dosya kapsamına göre sanıkların mensubu bulundukları iddia edilen örgütün niteliği, atılı suçların vasfının belirlenmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesi yönünden İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne açılan “Ergenekon” davası ile bu dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğunun iddia edilmiş olması karşısında, öncelikle davaların birleştirilmesinde zorunluluk bulunduğuna” işaret edilmişti.