Güncelleme Tarihi:
Uzunköprü İlçesi’ne bağlı Kırcasalih Beldesi’nde oturan lise öğrencisi 17 yaşındaki Doğuş Tavukçu, geçen Cuma günü ilçeye adını veren tarihi taş köprüden atladı. Gencin atladığını görenler ise polis ekiplerine haber verdi. Yapılan incelemelerde Tavukçu bulunamayınca, AFAD ekiplerinden yardım istendi. AFAD ekiplerince 6 kilometrelik alanda yapılan aramalarda Tavukçu’nun izine rastlanmadı.
Sualtında arama yapılması için bu kez Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü Deniz Şubesi Sualtı grubu çağrıldı. AFAD ve dalgıç polisler botla yaptıkları incelemenin ardından Ergene nehrindeki kansere yol açan yoğun kirlilik nedeniyle su altına inemedi. Arama çalışmalarının 4’ncü gününde Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü Deniz Şubesi Sualtı grubu nehre dalış yapamadığı için bölgeden ayrıldı. Arama çalışmaları Edirne AFAD ekiplerince sürdürülüyor.
SİYANÜR BİLE VAR
Uzunköprü Belediye Başkanlığı tarafından yılda 3 kez yapılan ölçüm ve nehir tahlillerinde ise siyanüre de rastlandı. 2015 yılı Ekim ayı Ergene Nehri su kalitesi ölçüm raporuna göre, Ergene nehrinde 10 miligram/litre gres ve yağ, 30 mikrogram/litre siyanür ve kadmiyum (ağır metal), demir, florür, bakır, çinko, sülfat gibi kimyasal maddeler içerdiğini ortaya koydu.
BAKANLIĞA GÖRE 'ÇOK KİRLİ’
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Ergene Nehri’nde deşarj standartlarında kısıtlama konulu genelgesinde 'çok kirli’ olarak sınıflandırılan nehrin yıllık ortalama debisinin yaklaşık yüzde 25’inin doğal debisi olduğu kaydedildi. Genelgeye göre geri kalan yüzde 75 oranındaki debinin sanayi ve evsel kaynaklı atıksu boşaltımlarından kaynaklandığı, özellikle Çorlu Deresi ve Ergene Nehri su kalitesinin fiziksel ve kimyasal kirlilik parametreleri açısından 'çok kirli’ su sınıfı olan IV. sınıf su kalitesinde olduğu ifade edildi.
Ergene Platformu Sözcüsü avukat Bülent Kaçar, nehirde akan sıvının yüzde 80’inin kimyasal ve ağır metallerden oluştuğunu söyledi. Kimsayal arıtma olmadığı takdirde nehrin temizlenmesinin söz konusu olmadığını ifade eden Kaçar, "Sanayi tesislerinde tam ve gerçek kimyasal arıtma yapılmadıkça bu kirlilik bitmez. Siyasi iktidarın 5 yıl önce 'Ergene’yi kurtarma harekatı’ diye açıkladığı ve kirliliği ve kirletmeyi engelleyemediği Ergene Acil Eylem Planından sonra gelinen noktada Danıştay kararlarında belirtilen etkin idari tedbirler hala alınmamaktadır. Ergene Platformu yıllardır 'Ergene hayata dönsün’ diye yetkililere sesleniyor. Trakya halkı Uzunköprü de ve Lüleburgaz Karamusul da siyasi iktidarı kitlesel olarak uyarmasına karşın aldatmaca, vaatler, vahşet ve doğa katliamı hızla sürüyor. Trakya da herkes sermayenin kar için doğamıza yok etmesine karşı Ergene nehrini, Trakya’yı kirletenlerin yargılanmasını, bu vahşete ve doğa sömürüsüne göz yuman kamu görevlileri hakkında soruşturmalar açılmasını istiyor" diye konuştu.
ERGENE NEHRİ
Ergene Nehri, Marmara Bölgesi’nin Karadeniz kıyılarındaki Yıldız Dağları’ndan doğarak, Çorlu, Çerkezköy, Lüleburgaz, Babaeski, Pehlivanköy ile Uzunköprü’den geçiyor. Meriç Nehri ile birleşerek Saroz Körfezi’ne dökülen Ergene Nehri, ağır kimyasal atıklar nedeniyle simsiyah akarken, içinde canlı türü de yaşamıyor.