Ergene’mi geri istiyorum

Güncelleme Tarihi:

Ergene’mi geri istiyorum
Oluşturulma Tarihi: Haziran 08, 2002 00:00

TEMA’nın Lüleburgaz Temsilciliği’nden ‘Ergene çocukları’ imzasıyla gönderilen ‘Ergenemi istiyorum’ çağrısı, Ergene Nehri’nin ne hale geldiğini gösteriyor:Biz, Ergene kıyısında (havzasında) yaşayan bugünün küçüğü, yarının büyüğü, geleceğimizin güvencesi olarak gördüğünüz çocuklarınız.Ergene’nin pis ve zehirleyen kokusundan okullarımızın kapanma noktasına geldiğini ve eğitim yapamadığını, Ergene Nehri’ne kendi kaynağından su gelmediğini, her fabrikanın günde en az 500 ton zehirli suyu Ergene’ye boşalttığını ve akan suyun böyle oluştuğunu, Ergene’den su değil zehir aktığını, her fabrikanın suyunu hiç para ödemeden yeraltı kuyularından çektiğini, içtiğimiz yeraltı sularının artık bizi zehirlediğini, açılan artezyenlerden boyalı su çıktığını, fabrikaların cezadan kurtulmak için zehirli sularını yeraltı sularına pompaladığını, yurdumuzun çeyrek ambarı olan Trakya’nın 15 milyon insanımızı beslediğini, zehirli su ile yetişen bütün ürünlerin bunları tüketen insanları zehirlediğini, Ergene’de bu zehirli sularla daha da beslenip büyüyen ve ölülerimizin kulaklarını yiyen farelerden başka canlı kalmadığını (Karamusul Köyü’nde olduğunu gazeteler yazdı), Ergene suyuna dokunan insanların elleri ve ayaklarının yara olduğunu, buna ‘Ergene hastalığı’ adı verildiğini biliyor musunuz?Ninelerimiz, dedelerimiz, annelerimiz, babalarımız bunları yaşamışlar ve büyüklerimize sesleri duyurmaya çalışmışlar, ama duyuramamışlar ki bu duruma çözüm getirilmemiş....Biz çocuklar diyoruz ki; sıra size-bize gelmeden hep birlikte Dünya Çevre Günü’nde, pazar günü 12.00’de Lüleburgaz Ovacık Köyü’nde buluşalım.(Tel. 0288-417 44 31)DuyarlılıkALANYA’da 4 Hollandalıya tecavüz edip öldüren Hasan Karayavuz’lar gibi caniler cezasını çekmelidir. Kesinlikle affedilmemelidir.Olayın bir başka boyutuna bakalım. Hollanda’da çok sayıda PKK’lı, DHKP-C’li ve diğer terör örgütlerinin mensupları barınmaktadır. Bunların hepsi de sayısız insanın ölümünden sorumludur. Hollanda bunlara sahip çıkmakta, Türkiye’ye vermemektedir. PKK’lı terörist Murat Karayılan buna bir örnektir. Şu anda PKK’lı liderlerden Nuriye Kespir de bu ülkede bulunmaktadır.Türkiye, Hollanda’nın Türkiye aleyhindeki faaliyetleri karşısında ne yaptı? Hangi resmi gezisini iptal etti? Üstelik Türkiye aleyhinde yaptığı, ülkemizin güvenliğiyle ilgiliydi. Hakan Karayavuz ise adi bir vakadır.Türkiye’yi, Hollanda karşısında daha duyarlı olmaya, Hollanda’yı ise çifte standarttan vazgeçmeye davet ediyorum.Tuncay DİNÇER-ANKARAFona hayır‘YAĞDA Oyunlar’ (2.6.2002) başlıklı yazınıza uzun seneler bu sektörde hizmet veren bir kişi olarak tamamen katılıyorum. Trakya Birlik’ten gelen yanıt gerçekleri yansıtmadığı gibi yazınızın özü olan ‘fon’ konusuna değinmemiştir. Bakanlığın cevabında yine aynı konuya temas edilmemektedir.14.10.2001’e kadar yağ ve ayçiçek ithalatında çok yüksek ve orantısız fon uygulanmakta, bu da iç piyasadaki haksız rekabete ve ithalatta uygunsuzluklara neden olmaktaydı.14.10.2001’de fonlar sıfırlandı ve yağ piyasaları rahatladı. Ancak bu bazı firma ve kuruluşların kárdan zararlarına neden olduğu için Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği alet edilerek fonların geri getirilmesine çalışılmaktadır. Gerekçe olarak ayçiçeği üreticisinin teşviki maskesi kullanılmaktadır. Halbuki gerçek, ellerindeki stokların fon nispetinde değerlenmesi ve eskiden yaptıkları usulsüzlüklerin devamını sağlamaktır. Bunda başarısız olacakları şüphesizdir. Çünkü ‘fon’ haberlerinin çıkmasından sonra başta Trakyabirlik olmak üzere ayçiçeği ve yağına % 10’dan fazla zam yapılmıştır.Bakanlığın ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın, 3-5 firmanın haksız kazanç sağlayacağı bu teklifi reddederek 65 milyon vatandaşımızın zarara uğramasına meydan vermeyeceğine inanmaktayız.Kenan MARAŞOĞLU-Maraşoğlu Yağ Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi/ADAPAZARIDilucu’nun dili olsaDOĞU’dan H.M.E. adlı işadamından ibret verici satırlar: ‘Iğdır Dilucu sınır kapısında yapılan akaryakıt kaçakçılığı ve yolsuzluklardan rant çevrelerinin cebine trilyonlarca lira giriyor. Maalesef bu kirli işlerin içinde bazı siyasi partilerin yerel temsilcileri ve milletvekilleri de bulunuyor, bunların üzerine gidip yasal işlemler başlatan valiler ise siyasi baskılara uğruyor ve tehdit ediliyor.’ Iğdır ile Nahcıvan arasında 1992’de açılan Dilucu sınır kapısının halkın ve devletin değil, bazı çevrelerin işine yaradığını anlatan işadamı, Iğdır’a her ay 15 bin ton mazot getirilmesine izin verilirken, Iğdır’dan yurdun çeşitli bölgelerine aktarılan mazot miktarının ise aylık 80 bin ton olduğunu, aradaki farkın kayıt dışı olarak birilerinin cebine girdiğini ileri sürüyor.Dolap çeviren ailelerin kimler olduğu, servetlerini nasıl elde ettikleri, Nahcıvan’da üretilen şekerpancarının Iğdır’a nakli ihalesinde nelerin çevrildiğini, Bakanlar Kurulu’ndan nasıl ek mazot kontenjanı alındığını, mazot, canlı hayvan kaçakçılığı ve hayali ihracat olaylarında tutuklananların nasıl serbest bırakıldığını ve KADEK’e (PKK) kimlerin sempati duyduğu ve nasıl haraç verildiğini bir güzel anlatıyor.Bu işlerin üzerine giden Iğdır Valisi Mustafa Tamer’in görevden alınmak istenmesinin nedeninin arkasında bunların yattığını anlatan işadamı, ‘Bu konuda Meclis kürsüsünde bile koparılan yaygaranın asıl nedeni, bu tür kirli işlerin bazı siyasi şahsiyetlere kadar uzanmasıdır. Görüldüğü üzere bu rant pastasından devletin ve halkın hiçbir kazancı yoktur. Türkiye Cumhuriyeti’nde bu alçaklığa dur diyecek ve engelleyecek bir yetkili var mıdır? Varsa ne zaman ortaya çıkacaktır’ diye soruyor.Ah bir de Habur sınır kapısında dönenleri de anlatan biri çıksa...Türkün aklıKARADENİZ'in kirletilmesinden sadece Tuna nehrine ve komşu ülkelerin atıklarına bağlayamayız. Şile-Ağva sahil yolunun 13. kilometresinde Kabakoz köyünün atık suları Kabakoz deresinin yatağına yapılan birbirine bağlı üç depoda toplanarak üstten bırakılan giderden gürül gürül dereye, dolayısıyla da derenin kavuştuğu Karadeniz'e akıtılıyor.Bu hoyratlık sonucunda derede yaşayan balıkların, kurbağaların, su yılanlarının, kaplumbağaların, yerli ve konar-göçer kuşların yaşamları sona erecek, yüzmeye gelen İstanbulluların sağlığı ciddi şekilde tehdit altına girecek.Tarih bir tekerrürden ibaret; işte size yeni bir Kurbağalıdere örneği. Türkün aklı sonradan gelir misali, birileri yıllar sonra Kabakoz deresini nasıl temizleyebiliriz diyerek çareler aramaya başlarlar belki. Tabii iş işten geçtikten sonra... Suzan ALTINER-İSTANBULMESAJ TÜSİAD'a: Kaçan fırsatlardan hep siyasiler sorumlu tutulmamalıdır. Geçmişte biraz kendi ürettiklerine bakmalıdırlar. Sayın TÜSİAD üyeleri kaçan fırsatların yegane sorumlusudur. Ahmet AĞAOĞLU-EMİRGANDOĞA ile Barış Derneği organizasyonunda Türkiye Çevre Kozası koordinasyonunda 8 ülkeden yabancı konukların da katılacağı 'büyük deniz eylemi' yarın 15.00'te Bebek Çamlıbahçe mevkiinde start alacak. (0216- 414 90 25)CHP PM üyesi Prof. Gaye Erbatur, Kağıthane İlçe binasında 14.00'te konuşacak.İSTANBUL'daki Tarsusluların yemekli ve müzikli gemi turu bu akşam 19.30'da Kabataş'tan, 20.00'de de Üsküdar'dan kalkıyor.- ÇYDD Beşiktaş Şubesi'nin 8. Çocuk Şenliği BJK Fulya Tesislerinde bugün 10.00-13.00.DEVLET Bakanı Keçeciler’e... Gümrük Müsteşarlığı taşra teşkilatında yapılan son düzenlemeler çerçevesinde Dikili Gümrük Müdürlüğü’nün kapatılacak müdürlükler arasında yer almadığını sevinçle öğrenmiş bulunuyoruz. Ticaret Odası ve tüm bölge halkı adına teşekkür ederim.Ali İhsan SÜTER-Bergama Ticaret Odası BaşkanıŞU İstanbul’un yollarına bir bakın (Karayollarına bağlı E-5 ve diğerlerinden bahsediyorum); acaba doğru dürüst şerit çizgisi görebilecek misiniz? Benim kanaatim, yollarımızdaki keşmekeşin ana nedeni budur. Karayolları’ndan ricam; saklandığınız yerden çıkın da kontrolünüz ve bakımınız altındaki yolların halini görün.Reha ULUCAY-İSTANBULTekzip metniGazetenizin 8.3.2002 tarihli nüshasının Yeter Söz Milletin köşesinde Yalçın Bayer imzası ile ‘‘Eminönü'nde Neler Oluyor?’’ başlıklı haber yayınlamıştır. Yayınlanan haberin tamamı gerçek dışıdır. Haberde geçen konular ile ilgili açıklamam aşağıdaki gibidir.İmar konuları ile ilgili olarak; Belirtilen inşaatlar ile ilgili olarak 5.11.2001 tarihli gazetenizin aynı köşede yayınlanmış ve belirtilen inşaat ile ilgili açıklamalar 6.11.2001 tarihinde gazetenize gönderilmiştir. Belirtilen inşaatlar ile ilgili İstanbul 1 Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 9.1.2002 tarih ve 13552 nolu kararı mevcuttur. Belediyemizce hiçbir rahatsız ve kaçak inşaata müsaade edilmemektedir. Belirtilen inşaatlardan bir kısmı ruhsatlıdır. Ruhsatsız olanlar hakkında gerekli yasal işlemler yapılmıştır. Ruhsatsız olanlar ile ilgili olarak İçişleri Bakanlığı'nca inceleme yapılmış ve Danıştay tarafından belediyemizce yapılan işlemler yeterli bulunmuştur. Bakanlık tarafından yapılan inceleme sonucu verilen karara ve Danıştay kararına ve daha önce aynı konu ile ilgili olarak gazetenize gönderilen detaylı bilgilere rağmen, Yargı kararı ile kesinleşen hususların hilafına yayın yapılmıştır. İmar Müdür Yardımcısı İlyas Bozkurt'un binasına ortak olduğu 2 adet pansiyon ruhsatlı ve iskanlıdır. Daha önce de Mülkiye Başmüfettişlerince incelenerek yasal olduğu tespit edilmiştir.Sultanahmet Etkinlikleri ve Emin Ltd. Şti ile ilgili olarak; Geleneksel olarak Ramazan aylarında Sultanahmet Atmeydanı'nda yapılmakta olan Ramazan Etkinlikleri'nin 6'ncısı, 15 Kasım-16 Aralık 2001 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir.Eminönü Belediyesi tarafından ilk başlatıldığı dönemde 1996-1997 ve 1998 yıllarında bu etkinlikler Eminönü Hizmet Vakfı'ınca organize edilmiştir. 1999 yılında yapılan etkinliklerle ilgili olarak Belediyemiz Yönetimi hakkında soruşturma açılmış, İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılama sonucunda, faaliyetin yasal olduğu gerekçesi ile BERAAT kararı verilmiştir.2000 yılında 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 51/i maddesine göre, tüm organizasyonu yapmak, etkinliklere katılacak sanatçıların ücretleri dahil tüm harcamaları yapmak, standların kurulması, kaldırılması, stand malzemelerinin temini, elektrik, güvenlik ve temizlik giderlerini karşılamak vb. gibi, bu etkinlikler için gerekli olan tüm harcamaları yapmak, Belediye tarafından programlanan kültür etkinliklerini gerçekleştirmek şartı ile hizmet alım ihalesi yapılmıştır. İhaleye 3 firma katılmış, katılan firmalardan ikisi, öngörülen program için belediyeden ilave ücret talebinde bulunduğu halde, Emin Sağlık Spor Kültür Eğitim Hizmetleri ve Sağlık Tesis İşletmeciliği Tic.Ltd.Şti. tüm bu hizmetleri belediyeden ücret talep etmeksizin yapacağını taahhüt etmiştir. Bunun üzerine hisselerinin %95'i belediyemize ait olan Emin Ltd.Şti.'ne söz konusu ihale verilmiştir. Bu konuda yapılan şikayet üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından soruşturma başlatılmıştır. Ancak, müfettişlerce yapılan ön incelemede işlemlerde herhangi bir usulsüzlük ya da yasaya aykırılık bulunmadığından İçişleri Bakanı tarafından SORUŞTURMA İZNİ VERİLMEMİŞTİR.2000 yılında izlenen ve İçişleri Bakanlığı teftişinden geçerek yasal olduğuna karar verilen işlemler 2001 yılında da aynen tekrar edilmiştir.Etkinliğin yapıldığı yer 'meydan' olduğu için 'kiralanması' mümkün değildir. 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 52. maddesi ve 1580 sayılı Belediye Kanunu'nun 15. maddesi gereğince bu alanlar, İşgal Harcı karşılığı 'geçici kullanıma' verilebilmektedir. İşgal Harcının tarifesi de 2464 sayılı kanunun 56. maddesine göre belirlenmektedir. Sultanahmet Ramazan Etkinlikleri'nde bu konuda belirlenmesi mümkün olan en üst tarifeden İşgal Harcı alınmıştır.Etkinliklerden haberde belirtilen miktarlarda gelirin elde edilmesi mümkün değildir. Yapılan incelemede, etkinlikten şirketin elde ettiği toplam gelir 264.808.000.000 TL'dir. Etkinlikler için şirketin yaptığı toplam harcama da 272.733.000.000 TL'dir. Bu durum şirketin resmi hesapları ile sabittir. Kaldı ki, elde edilen gelirin tamamı hisselerin %95'i kamuya ait olan bu şirketin resmi hesaplarına işlenmiştir. Emin Ltd. Şti. haberde geçtiği gibi yandaş şirketi değil %95 hissesi belediyeye ait bir şirkettir. Şirketin kiracılarından tahsil ettiği ve haberde sözü edilen bedeller, standların kurulması ile temizlik ve güvenlik dahil, diğer tüm hizmetlerin karşılığıdır. Eminönü Belediyesi'nde bu ve benzeri tüm işlemler Devlet İhale Yasası hükümleri ve ilgili yasal mevzuat çercevesinde yapılmaktadır.Öte yandan, Belediyenin para harcayarak yapabileceği kültür hizmetleri, Belediye kasasından herhangi bir ödeme yapılmadan ve yasalara uygun bir şekilde yapılmıştır. Sultanahmet Ramazan Etkinlikleri, tüm ülkemiz kamuoyu ile Eminönü ve İstanbul halkı tarafından ziyadesi ile beğenilmekte ve takdir edilmektedir.Başkan Yardımcısı Metin Şayir ile ilgili olarak; öncelikle belirtmek isteriz ki Eminönü Belediyesi'nde Otopark yolsuzluğu olmamıştır. Belediyemizin 1998'de 88.652.750.000 TL olan otopark gelirleri 2001'de 1.619.910.000.000 TL olarak gerçekleşmiştir. Bu kadar büyük başarı nasıl yolsuzluk olarak tarif edilebilir? Otopark konusu belediye yönetimi döneminde İçişleri Bakanlığı tarafından 6 defa değişik Mülkiye Başmüfettişlerince incelenmiştir. Yapılan tüm bu soruşturmalar sonucunda Belediyemizin otopark işlemlerinde herhangi bir usulsüzlük ve kanuna aykırılık tespit edilmemiştir. Belediyemizin yaptığı işlemlerin doğruluğu ile ilgili olarak 2 adet Danıştay kararı, 1 adet Savcılık kararı, 1 adet Asliye Ceza Mahkemesi kararı bulunmaktadır. Bakanlık kararları ve Yargı kararlarına rağmen belediyemiz yolsuzlukla itham edilemez. Belediye Başkan Yardımcısı Metin Şayir otopark konusu ile ilgili olarak veya başka bir konu ile ilgili olarak gözaltına alınmamıştır. Metin Şayir, Belediye Meclis üyesi olup, 1580 sayılı Belediye Kanunu'nun 96. maddesi gereğince Sayıştay Genel Kurulu'nun 20.12.1993 tarih ve 4794/1 sayılı kararına göre Meclis üyeleri arasından atanan başkan yardımcısıdır. Metin Şair'in başkan yardımcılığını engelleyen herhangi bir yargı kararı yoktur. Bu konuda da gazetenize defaatle açıklama gönderilmiştir.İşbu cevap ve düzeltme yazısının 5680 sayılı Basın Kanunu'nun 19.maddesi gereğince aynı sayfada, aynı büyüklükte ve puntolarla yayınlanarak kamuoyunun doğru olarak bildirilendirilmesini rica ederiz.Lütfi KİBİROĞLU-Eminönü Belediye Başkanı
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!