Ersin KALKAN
Oluşturulma Tarihi: Aralık 09, 2001 01:47
UNESCO, 2002'de bir Türk ve bir Yunanlı'nın resimlerinin yanyana yer aldığı bir pul bastıracak. Tarihi pulda yer alacak olan Türk, Zonguldak Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Yunanlı ise Hydra Belediye Başkanı Anastopoulos Konstantinos. İki başkan, tam altı yıldır barış için gösterdikleri üstün gayretlerden ötürü bu ödüle layık görüldü.
Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık ve Hydra Belediye Başkanı Anastopoulos, Türkiye ile Yunanistan arasında gerginliklerin doruk noktasında olduğu 1995'te kentlerini kardeş ilan ederek işe başladılar. Bu, iki ülke arasında ilk kardeş kent girişimiydi. Hiç kimse buna hazır değildi. İki başkan bu girişimleri yüzünden tehdit edildiler, vatan haini olmakla suçlandılar, aleyhlerinde her iki ülkede ve şehirde kampanyalar açıldı. Ama iki kent arasındaki kardeş kent sözleşmesi de onaylandı.
‘‘Ege'de suların en karanlık olduğu zamanlarda, bulanık suda
balık avlamak yerine, iki kıyıda yanan cılız birer barış meşalesi olmayı tercih ettik’’ diyen Halil Posbıyık, o günleri şöyle anlattı: ‘‘Belediyenin kapısının önüne defalarca siyah çelenkler bırakıldı. Konstantinos'un muhalifi olan fanatikler onu Türk tohumu diye itham ederken bizimkiler, beni Yunan tohumu ilan etti! Biz bunları dikkate almadık. En kurak zamanlarda bile diktiğimiz barış tohumlarını sulamaya devam ettik.’’
RESMİ MADALYA ALDIHer iki başkan, 1996 Uluslararası Abdi İpekçi Barış Ödülü'nü aldı. Hydra Belediye Başkanı, Avrupa'da üyesi bulunduğu kuruluşlara kardeş kentlerinin de katılması için çalışmalar başlattı. Konstantinos, Ereğli'nin, Avrupa Komisyonu kurullarından 'Amphictyony'a da üye olması için girişim başlattı. Amphictyony Ereğli'yi üyeliğe kabul etti ama Türkiye'nin AB üyesi olmaması gerekçisiyle söz ve oy hakkı vermek istemedi. Hydra bu karara itiraz etti. Örgütün tarım, eğitim ve kültür alanlarında önemli bir desteği vardı ve Hydralılar, kardeşlerinin de bundan yararlanmasını istiyordu. Başkanın çalışmaları 6 Eylül 1999'da semeresini verdi ve Ereğli, Türkiye'den önce AB'ye girdi. Daha sonra Avrupa Komisyonu Kardeş Şehir Altın Yıldızlar Ödülü'nü alan iki başkan, yeni kurulacak Akdeniz Ülkeleri Şehirleri Birliği (COPPEM) kurucu üyeleri arasında ön sıralarda yer aldı. Ereğli, UNESCO'nun Türkiye'de resmi kuruluşunun yapılmasına verdiği destekten ötürü UNESCO Resmi Madalyası'yla da ödüllendirildi. Avrupa Komisyonu, Halil Posbıyık'ı, Avrupa'ya yönelik çalışmaları, çevresel yatırımları ve barış mücadelesinden dolayı Avrupa Diploması Ödülü'ne layık gördü. Bu arada Ereğli, Çevre Bakanlığı'nda Çevre Beratı ve Kriton Curi Çevre Ödülü'nü de aldı.
Ejder kardeşlerKaradeniz Ereğli ve Hydra kentlerinin kader birliği binlerce yıl öncesine kadar uzanıyor. Mitolojide Herkül'ün mücadele ettiği iki canavardan biri Hydra'dır. Hydra Canavarı ya da Deniz Ejderi olarak bilinen bu canavar Kerberos'un kardeşidir. Ve her iki kardeş de Herkül'ün gazabına uğrar. Kerberos, ölüler ülkesinin bekçisi olan üç başlı bir köpektir. Kerberos, Ereğli'deki Cehennemağzı Mağarası'nda yaşamaktadır. Herkül bu mağaraya gelerek Kerberos'u yakalar ve gücünü ispatlar. Bu Herkül'ün yaşamındaki son güç gösterisi olur.
44 KARDEŞ ŞEHİR17 Ağustos depremine kadar Hydra ve Ereğli iki ülke arasındaki tek kardeş şehirlerdi. Deprem sonrasında ortaya çıkan Türkiye-Yunanistan yakınlaşması sonrasında iki başkanın girişimleriyle kardeş şehirlerin sayısı hızla arttı. Eylül 2001 itibarıyla bu sayı 44'e yükseldi. 2002'nin ilk yarısında resmi başvuruların sonuçlanmasıyla bu sayının 70'e çıkması bekleniyor.
EMEKLİ AMİRAL ÖZBEK GÜRGÜNKendimi ülkemde hissettim
Ereğli'nin fahri hemşehrisi altın anahtarına sahip Emekli Tuğamiral Özbek Gürgün. Karadeniz Bölge komutanlığındaki görevinden Gölcük’e tayin edildiği gün, 17 Ağustos büyük deprem felaketine yakanlandı, eşi ve kızını kaybetti. Kendisi beş ay hastanede kaldı. O günlerde Ereğlililer yanından hiç ayrılmadı. Geçtiğimiz ağustosta emekli olunca da bir davet aldı: Kardeş kentimiz Hydra adasına yapacağımız ziyarete katılır mısınız, diyordu başkan. Memnuniyetle kabul etti. İşte Emekli amiralin Hdyra izlenimleri:
‘Atina Havaalanı'nda Hyra'dan gelen kalabalık bir grup bizi çiçeklerle karşıladı. Deniz otobüsü ile Hydra Adası'na gittik. Hydra Belediye Başkanı Anastapoulus Konstantinos ve Meclis Başkanı Dimitris Zariopıs ve çok sayıda adalı iskelede bizi bekliyordu. Kendimizi sanki ülkemizdeki turistik kıyı kentlerinden birine gelmiş gibi hissettik. Ufak bir koyda beyaz taş evlerden oluşan, tarihi dokunun tamamen korunduğu küçük bir ada. Ulaşım aracı olarak katır ve eşekten başka birşey yok. Liman ve denizi inanılmayacak kadar temiz. Belediye binası Osmanlılar zamanında yapılmış, içinde kilisesi de olan büyükçe bir kompleks. Hydra, eskiden bir korsan adasıymış. 1604 yılında Osmanlı, Hydralılar'la bir anlaşma yapmış. Anlaşmaya göre adalı 150 denizci Osmanlı donanmasında görev yapacakmış. Hyralılar donanmada o denli başarı kazanmış ki çok sayıda adalı denizci Baş Reis'liğe kadar yükselmiş. O dönemde adada 300 civarında gemi bulunuyormuş. 1645'te Hydra'da Deniz Ticaret Üniversitesi açılmış. Bu okulda çok sayıda Osmanlı denizcisi de eğitim görmüş. Türk-Rus savaşında 90 parçadan oluşan Osmanlı donanmasında, tam 16 Hydra gemisi bulunuyormuş. Bu beraberlik 1821 Mora ayaklanmasına kadar sürmüş.’’