'Erdoğan'la ittifak benim açımdan mümkün değil'
Güncelleme Tarihi:
İYİ Parti Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, 24 Haziran sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan’a destek vereceği iddiasını yalanlarken, “7 Haziran’dan sonra kulağıma söylenen güçlü Başbakan Yardımcılığı’ydı, reddettim. Böyle bir şeyin yanında durmayacağım, benim açımdan mümkün değil” dedi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Akşener, şunları söyledi:
CUMHUR ZORAKİ EVLİLİK
“Bahçeli bir kere başkan yardımcılığını talep etmedi, Bakanlar Kurulu’na insan vermeyi reddetti. Biraz zoraki bir evlilik gibi görünüyor. Erdoğan MHP’ye oy verecek olan seçmenin Cumhurbaşkanlığı’nda oyunu almak istiyor. Bahçeli de Meclis’te yer almak istiyor, hedefi o. Fakat anladığım kadarıyla bu tam gerçekleşmedi. Kopar mı? 8 Temmuz’dan sonra herkes her şeyi gözden geçirir diye düşünüyorum. MHP’de değişiklik, çıkardığı vekil sayısına bağlı olur. Bahçeli devam etmeyi ister.
METİN KÜLÜNK EVİME GELDİ
İktidar partisi çok eğlenceli. 7 Haziran’dan (2015) sonra bana bakanlık, kulağıma söylenen güçlü Başbakan Yardımcılığı’ydı. Kâğıdı duruyor. Teklif ettiler, ben o zaman harika bir insanmışım. Reddettim. Sonra Metin Külünk (AK Parti İstanbul Milletvekili) evime geldi. Kendisinin Tayyip Bey tarafından gönderildiğini söyledi, bilemem o mu gönderdi, göndermedi mi? Bütün bunların neticesinde, bu teklif demektir. Ben şahsi olarak ‘hayır’ demiş bir insanım. (Cumhur İttifakı’na katılmak) Benim açımdan mümkün değil. Partimin görüşünü almadan, ‘Biz böyle diyoruz diyemem’ çünkü gerçekten iyi tartışıyoruz. Biz her şeyde ortak karar alıyoruz.
Aslında bu sorunun (Erdoğan’a destek) cevabı açısından (CHP’ye) gittim görüştüm ben. Hem de sahada seçmen çok rahatsız. Yani ‘Birinden biri yarın katakulliye sebep olur mu’ diye. Şahsi fikrim böyle bir şeyin yanında durmayacağım. Bu komisyon da (parlamenter sistem komisyonu) bunun garantisi, hepimizin. İkinci tura garanti kalınıyor, tartışma kimin kalacağında.”
Akşener, İzmir’in Bergama ve Tire ilçeleri ile Manisa’daki mitingilerinde ise özetle şunları söyleldi: “453 milyar dolar borç alındı, 70 milyar dolarlık özelleştirme yapıldı. 2 trilyon dolar vergilerle para toplandı. 2.5 trilyon dolar 16 yılda bu arkadaşların eline geldi. Bu 2.5 trilyon dolardan devlete ait yatırım yapılmadı. O kadar satılan fabrikanın yerine hiçbir şey yapılmadı. ‘Bu 2,5 trilyon dolar nereye gitti?’ Bunun hesabını soracağım. Biz fabrikalar açacağız, istihdam yaratıp, işsizliği gidereceğiz. Bu Kanal İstanbul projesi Türkiye’ye ne fayda sağlayacak, soruyorum, cevap yok.”