Güncelleme Tarihi:
Bugün Ankara çok önemli bir konuğu ağırlıyor. Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis, geçen aralıkta Atina’ya giden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a iade-i ziyaret gerçekleştiriyor. Bu ziyaret öncesinde Yunan Kathimerini gazetesine konuşan Erdoğan, önemli mesajlar verdi. İşte o demeçten çarpıcı satır başları:
- UYUM İKLİMİ YAKALADIK: Sayın Miçotakis ile son dönemde bir uyum iklimi yakaladığımızı düşünüyorum. Bu iklim, somut meyveler vermeye başladı. Bunlara yenilerini eklememizin önünde engel yok Yani neticede birçok kademede iletişimimiz memnuniyet verici ve bunun olumlu manada ileriye taşınması da gayet mümkün.
- HEDEF SORUNLARI ÇÖZMEK: Hedef basit; sorunları çözerek dostluğumuzu pekiştirmek, ikili ilişiklerimizin seviyesini tarihte görülmemiş düzeye çıkarmak. Bunun için Türkiye olarak son dönemde samimi ve etkin adımlar attık ve buna da devam etmek niyetindeyiz. Bizler, Türkiye ve Yunanistan olarak sadece aynı coğrafyayı değil, birçoğu tarihsel boyut taşıyan ortak unsurları da paylaşıyoruz. Tabii ki aynı düşünmediğimiz konular bulunuyor, fakat uzlaşabileceğimiz başlıkların da sayısı az değil. Ertelemek sorunları çözmüyor, bunların üzerine cesaretle gidip çözüm iradesini ortaya koymak gerekir.
- İKİ YAKADA BARIŞ OLMALI: Ege Denizi’nin iki yakasında da barışın ve huzurun ebediyen hâkim olması için elimizden geleni yaparız. Biz gerginlikten yana değiliz. Kimsenin haklarında gözümüz olmadığı gibi kimsenin haklarımıza karşı saygısız davranmasını da istemeyiz. Biz dostluk elimizi karşılık bulduğumuz müddetçe uzatmaktan çekinmeyiz. Bozmak kolay olandır. Zor olan inşa etmek ve sorunları ustalıkla çözmektir. Dolayısıyla iki ülkenin iki duvar arasına sıkıştırılmaya çalışılan ilişkilerini rahatlatmak ve o önyargılarla bezeli duvarları yıkmak elimizde. Tek ihtiyacımız olan çözüme odaklanmış ve samimi tarihi adımlardır.
RUHBAN OKULU
AÇILMASI İÇİN ÇALIŞIYORUZ
“Bizler azınlık haklarına son derece saygılıyız ve bu konuda hassasiyetimiz çok yüksek. Rum Ortodoks azınlık da ülkemizde hem eşit vatandaşlık haklarından yararlanmakta hem de azınlık haklarından istifade etmektedir. Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması için çalışmalar yapıyoruz. Yunanistan’daki Türk azınlığın eğitim alanında karşılaştığı sorunlarla ilgili de komşumuzdan aynı yapıcı yaklaşımı bekliyoruz.”
ABD İLE İLİŞKİLER
DENGE POLİTİKASI SÜRDÜRÜLMELİ
- “(‘ABD’nin, Türk-Yunan ilişkilerinde arabulucu rolü oynaması gerektiğine inanıyor musunuz?’ sorusuna) ABD’nin denge politikasını muhafaza etmesinden yanayız. Biz, Yunanistan ve ABD NATO’nun üyeleriyiz. Müttefiklik hukukuna uygun mesafede sürdürülecek ve yapıcı diyalog zeminini teşvik edici yaklaşımların yararlı olacağı kanaatindeyiz. Kaldı ki bizim Yunanistan ile aracısız, doğrudan temas zeminimiz var.”
GAZZE SALDIRILARI
NETANYAHU HİTLER’İ KISKANDIRIYOR
- “İsrail’in aylardır Gazze halkına yaşattıklarına bakıp, İsrail’in hastane bombalamasını, çocuk öldürmesini, sivil halka zulmetmesini, çeşitli bahanelerle masumları açlığa, susuzluğa, ilaçsızlığa mahkûm etmesini meşru görmek mümkün müdür? Netanyahu ortaya koyduğu soykırım yöntemleri ile Hitler’i de kıskandıracak seviyeye gelmiştir. Ambulansları hedef alan, yemek dağıtım noktalarını vuran, yardım konvoylarına ateş açan İsrail’den söz ediyoruz. Çözüm için çabalamayı sürdürüyoruz. İsrail’e destek verenlerin tüm bu yaşananları yeniden düşünmesi ve tarihsel sorumluluk anlayışı ile barış ve huzuru savunan tarafta yer alması gerekiyor.”
ENERJİ
TÜRKİYESİZ OLMAZ
- “Bize göre enerji bir çatışma alanı değil, bir işbirliği alanıdır. Egemenlik haklarımıza ve yetkilerimize saygı duyulmasını istiyor, kıyıdaş ülkelerin hak ve yetkilerine de saygı duyuyoruz. Ancak Türkiye’yi yok sayma girişimleri karşısında da gerekli tepkiyi her zaman verdik. Herkes bilmelidir ki Doğu Akdeniz başta olmak üzere bölgede Türkiye’nin içinde bulunmadığı bir enerji platformunun başarılı olması güçtür.”
KITA SAHANLIĞI
ÇÖZÜMÜN YOLU BELLİ
- “Çözümün yolu bellidir, uluslararası hukuka uymak ve bunu sürdürülebilir kılmak. Bundan kaçmadığımız sürece birlikte aşamayacağımız hiçbir engel olmamalı. Biliyorsunuz biz sorunların paket halinde çözülmesi gerektiğini savunuyoruz. Tek bir ihtilafa odaklanarak diğer ihtilaflı noktaları göz ardı etmemeliyiz.”
ADALAR VE DENİZ PARK
FİİLİ DURUMLARI KABUL ETMEYİZ
- “(Yunanistan’ın Ege’de Deniz Parkı oluşturma kararı ve Türk Dışişleri Bakanlığı’nın adaların egemenliğinden bahseden cevabı) Egemenlik konularının gündeme gelmesi diyalog zeminine zarar veren ve ilerlemesini engelleyen bir durum değil. Bu konular da zaten ele almamız gerekenler listesinde müstesna bir yere sahip. Türkiye’nin çevre konusunda ne kadar hassas olduğumuz herkesin malumudur. Fakat bunun kullanışlı bir paravan olarak görülmesi ve başka tartışmalı durumların onun arkasında bir şekilde gizlenmeye çalışılması doğru olmaz. Her konuyu kendi mecrasında ele almak gerekir. Zira, uluslararası deniz hukuku da kapalı ya da Ege gibi yarı kapalı denizlerde kıyıdaş devletler arasında çevre konuları dahil işbirliğini teşvik ediyor. Öte yandan, Türkiye’nin bu coğrafyada fiili durumları kabul etmeyeceğini herkes bilir.”
TİCARİ İLİŞKİLER
TEMEL YAKLAŞIM KAZAN KAZAN
- “Bizim diplomaside temel yaklaşımımız ‘kazan-kazan’ esasıdır. Türkiye de Yunanistan da iki önemli turizm ülkesi. Yunan adalarına kapıda vize uygulaması ile vatandaşlarımız kolay seyahat imkânına kavuştu. Aslında tüm bunlara lüzum kalmaması ve Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye vize serbestisini tanıması gerekir. Biz bu konuda ilerleme sağlamak istiyoruz. Karayolu nakil vasıtalarına uygulanan kotaların kaldırılması ve geçiş rejiminin serbestleştirilmesi, ticaret hacmimizi çok hızlı artırarak hedeflerimize daha kolay ulaşmamızı sağlayabilir.”
KOMŞUDAN TÜRKÇE MANŞET
5 saat sürmesi beklenen Erdoğan-Miçotakis zirvesinde geri sayıma geçilirken Yunan basını sayfalarını bu ziyarete ayırdı. Ta Nea Türkçe ‘Kazan-Kazan’ manşetiyle çıktı. Gazete, ‘Miçotakis pazartesi günü Ankara’da. Erdoğan’la yeni randevunun amacı Ege’de ikinci sakin bir yaz geçirmek’ yorumunu yaptı.
EN KÖTÜ VE EN İYİ ANISI
20 yılı aşkın iktidarı döneminde Türk-Yunan ilişikleri ile ilgili en kötü ve en iyi anısı sorulduğunda Erdoğan’ın cevabı şöyle oldu: “15 Temmuz darbe girişimi sonrası Yunanistan’ın kaçak darbecileri koruyup kollaması, ilişkilerin en dip noktalarından biri olarak görülebilir. Kendisi de darbelerin ne olduğunu bilen Yunanistan’ın böylesi bir tutum takınması derin hayal kırıklığı oluşturdu. İlişkilerimizdeki en iyi seviye de aralık ayında imzaladığımız Atina Bildirgesi olabilir. Bu bildirgenin yeni Türk-Yunan ilişkilerinin zeminini teşkil edeceğine inanıyorum.”