Erdoğan'dan terörist Mazlum Kobani çağrısı: Amerika bize bu adamı teslim etmeli

“NATO Sözleşmesi’nin 5. maddesinde bizim birbirimizi koruma görevimiz var herhangi bir saldırıya karşı. Şimdi öyle bir noktaya geldi ki bu iş terör örgütünün başında olanlarla Almanya, Fransa maalesef Amerikalı yetkililer, senatörler görüşme yapıyorlar. Biz diyoruz ki bu ne haldir. Bir taraftan teröre karşı olmayı konuşuyoruz, öbür taraftan ne yazık ki bu teröristlere sizler kapınızı açıyorsunuz, onlarla masaya oturuyorsunuz hatta onların bize gönderdiği mektubu kendi mektuplarınıza ek yapıp bize gönderiyorsunuz, bunları hep konuştuk. Ama Bay Kemal her şeyi ona anlatacak halimiz yok, kendine göre meydan okuyor. Biz Trump’a bunları anlattık. Biz şu anda size kırgınız çünkü teröristle mektup alışverişinde bulunuyorsunuz, onu kendi mektubunuza ek yapıp bize gönderiyorsunuz, hiçbir şey diyemedi. ‘Zaman zaman görüşme yapıyoruz’ dedi. ‘Aldığınız neticeyi söyler misiniz’ dedim, aldıkları netice yok.

Aldılar neticeyi Kenya’da, Apo’yu bize teslim ettiler, yaptıkları hayırlı iş bu. Ama şimdi Mazlum denilen kod adlı bu kırmızı bültenle aranan bir terörist bu ne demektir, aramızda bizim suçluların iadesine dönük anlaşma var Amerika ile. Amerika’nın bu adamı bize teslim etmesi lazım. Çünkü kırmızı bülten ile aranmanın gereği budur. Adalet Bakanıma da söyledim, zannederim onlar da yazışmaları yapacaklar, isteyecekler. Vermesi lazım bize. Böyle bir çalışmanın gayreti içindeyiz.

DAVETE İCABET EDECEĞİZ

(ABD ile ilişkiler) Sayın Trump, benimle olan münasebetlerinde samimi. Bugüne kadar da mümkün olduğunca dürüst davrandı, paylaşamadığım yanları yok değil var. Örneğin kapak yazısıyla ek olarak o teröristin ona göndermiş olduğu mektubu bana göndermesi. Ama bizim kendisiyle telefon görüşmesinde de ben kendisine ‘Bakın bu Amerika gibi bir devletin başkanına bir teröristin mektubunu kendi kapak yazısına ek yapması hiç uygun düşmemiştir ben bu tavrı kınıyorum’ dedim. Bununla birlikte ayın 13’ünde tabi ki bu davete icabet edeceğiz. Bir heyet olarak gideceğiz orada da görüşmelerimizi yapacağız bu mektubu yanımızda götürüp kendisine göstereceğiz. Bakın böyle bir mektubu gönderdiniz. Çünkü benim kendisine sayın Putin’e de söylediğim bir şey daha var, ‘Ben bir teröristle masaya oturmam. Herhangi bir terör örgütünün başında olanı aracı olarak asla kabul etmem.’ İki, benim bugüne kadar okuduğum, bildiğim, öğrendiğim şudur savaş hukukunda devletlerarasında savaş olur burada da siz bir terör örgütünün başıyla oturup müzakere etmezsiniz terörist ya. Ama devletler arasında oturur bu tür müzakereleri yaparsınız.

ARAÇ MI OLACAK AMAÇ MI OLACAK

(Arap Birliği) O ayrı bir felaket. Arap Birliği’nin ortaya koyduğu tepkinin ‘altı tophane üstü şişhane’ böyle bir durumu var. Arap Birliği İslam dünyasının hiçbir meselesine cevap üretememiştir.

(Suriye rejimiyle görüşme iddiası) Rejimin doğrudan temsil edilmediği Astana platformunda bu görevi rejimin garantörlüğünü üstlenen Rusya ve İran yerine getiriyor. Biz de onlarla görüşerek bunu çözmeye çalışıyoruz.

(Merkez Bankası) Biz faizi düşürelim derken kendi ülkemde birileri faizi arttıralım dediler, hala da var. Merkez Bankası bağımsızdır derken, milletime hesabı Merkez Bankası mı ödeyecek, sandığa Merkez Bankası’nın başkanı mı gidiyor? Hesabı biz veriyoruz. Ona göre de bu işin planlamasını yapmamız lazım. Amaç mı olacak araç mı olacak? Araç olma noktasında bağımsızlığını savunurum ama amaç bağımsızlığı konusunda asla.”

SİLAHLARI BİZE VERSİNLER

Şu anda yaptırımların kalktığını Sayın Trump açıkladı. Şimdi bizim 13’ünde Amerika’ya gitmemize mani bir hal kalmadı onun için gideceğiz. Orada daha önceki samimi tablolarımızı aynen gerçekleştireceğiz . Bu pozitif hava içinde temennim odur ki Suriye’deki ağır silahların süratle temizlenmesi veya bu silahların Türkiye’ye terki. NATO’da beraberiz ya. Silahları bize versinler. Herşey olur. O da var o da var başka şeyler de var. Ama en azından bunun adımını atarız yani yabancıya gitmemiş olur. Suriye Suriyelilerindir.

AMERİKALILAR KOBANİ’YE GİRMEYİN RUSLAR GİRİN DİYOR

150 saatten sonraki süreç bizim müşterek devriye güçlerimizin bu bölgede gezeceği dönemdir. Bir güzellik var o da şu. Ayn El Arap (Kobani), Amerikalılar diyor ki oraya girmeyin Ruslar da diyor ki girin. Bizim böyle bir durumumuz var. Gelişmelere göre kararımızı vereceğiz... Ayn El Arap ve Münbiç’e biz Türk ordusu olarak gözetim, kontrol durumumuz olacak. Bir de tabi Kamışlı var. Burada da hesaplar farklı. Fakat bizim için önemli olan şu anda teröristlerle bize zarar verme noktasına gelmeleri halinde biz bunların kafasını ezeriz ne gerekiyorsa onu yaparız. 32 km’ye kadar olan bölgede varız dolaysıyla bizim onlara ulaşmamız artık zor değil bunu yaparız. Bizim için uçuşa yasak bölge söz konusu değil. Bizim burada üçlü dayanışmamız var. Üçlü dayanışma olmasaydı İdlib kan gölüne dönerdi. Orada ateşkes sağlanınca yürüyüşler durdu.”