Güncelleme Tarihi:
“Özellikle DEAŞ, PKK/YPG’yle mücadelede onların hiç yalnız kalmaması lazım. Gereken neyse bunları yapacağız. Yakında Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan da oraya gidecek. Yeni yapılanmayı birlikte yapacaklar” diyen Erdoğan Mısır’daki D-8 zirvesi dönüşü uçakta gazetecilerle sohbetinde özetle şunları söyledi:
FARKLILIKLARIYLA SULH İÇİNDE...
“Suriye’de 13 yıllık çatışmaların ve 61 yıllık Baas zulmünün sona ermesiyle birlikte yeni bir dönem başladı. Suriye halkının liderliğinde ilerleyen bu yeni süreç, ülkenin birlik ve toprak bütünlüğünün tekrar tesisi suretiyle, istikrarın sağlanması bakımından çok ama çok önemliydi. Suriye halkının herhangi bir yol kazasına mahal vermeden, geçiş sürecini suhuletle yönetmesine destek oluyoruz. Farklı etnik ve dini grupların yan yana sulh içinde yaşadığı ve komşuları için güven kaynağı olan bir Suriye’nin inşası en samimi arzumuzdur. Bunun için Suriye’nin bekasını tehdit eden DEAŞ, PKK ve türevlerinin kökünün kazınması gerekiyor. Ülkemizin güvenliğine de kasteden bu terör örgütlerinin başlarını kaldıramaması için sahada önleyici tedbir alıyoruz.
GÖNÜLLÜ DÖNÜŞE İMKÂN TANIYACAK
Zirvemizde bu konudaki kararlılığımızı tekrar teyit ettik. Ümit ediyorum ki; önümüzdeki süreçte sahada yaşanacak gelişmeler, sıla hasreti çeken Suriyeli kardeşlerimizin gönüllü şekilde vatanlarına dönmelerine imkân tanıyacaktır. Bu çerçevede yeniden imar ile mevcut kurumların ıslahı suretiyle Suriye’nin toparlanması için uluslararası desteğe ihtiyaç bulunduğuna işaret ettik.
ARTIK HİÇBİR GÜÇ TERÖR ÖRGÜTLERİYLE İŞ TUTAMAZ
(Yeni dönemde Türkiye’nin Suriye politikası) Yıllardır Esed zulmüne maruz kalan Suriye halkı birliğini ve kardeşliğini yeniden tesis etmeye çok yaklaştı. Önümüzdeki süreçte hiçbir gücün terör örgütleriyle iş tutmaya devam edeceğini düşünmüyoruz. Ülkenin diğer bölgelerinde bulunan DEAŞ, PKK-YPG gibi terör örgütlerinin başı en kısa sürede ezilecektir. Terörden arındırılmış ve halkı tarafından yönetilen bir Suriye’nin inşası için dün olduğu gibi bugün de elimizden geleni yapacağız. Bölge terör örgütlerinden temizlendikten sonra da Suriye’yi ayağa kaldıracak adımlar hızlanacaktır.
Bugüne kadar Suriye’nin kaynakları terör örgütleri başta olmak üzere bölgede faaliyet gösteren gruplara aktı. Bu musluklar Suriye devrimi ile kapatıldı. Şimdi ülke bütün enerjisini ayağa kalkmak için kullanacak. Türkiye Suriye’nin yeniden imarı ve kurumlarının ihyası için destek olmayı sürdürecektir. Uluslararası toplumun da buna katkı sunması için çalışıyoruz. Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönmesiyle Suriye yeniden zenginleşecek, üretime odaklanacak ve kalkınacaktır.
YENİDEN İNŞASI İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
(Suriye’nin yeniden inşası)
- Suriye’de çatışmalar ve yıllarca süren savaş, şehirlerin ve devletin altyapısını çökertti. Yaraları sarmak için kentlerin yeniden imarı önemli.
- Suriyeli mültecilerin ülkelerine gönüllü dönüşü ve sürdürülebilir bir yaşam kurmaları için barınma meselesini halletmek gerekiyor.
- Yeni evler, iş alanları, üretim ve enerji tesisleri, tarım ve hayvancılığa yönelik tesisler hızla oluşturulmalı.
- Suriye ekonomisi de çökmüş durumda. Suriye’ye yönelik Esed rejimi nedeniyle konulan ambargo ve kısıtlamaların kaldırılması ülkenin yeniden toparlanması için fayda sağlar.
- Suriye’nin yeniden uluslararası topluma entegre edilmesi bir başka konu.
KAPSAYICI ANAYASA VE SİYASİ SİSTEM
- Suriye’nin geleceğini temellendirecek, kapsayıcı bir anayasa yapmak ve siyasi sistem inşa etmek de bu adımlar kadar gerekli. Suriye’nin geleceğine Suriye halkının karar vereceği gerçeğini kimsenin aklından çıkartmaması gerekir.
- İnsani yardımlar konusunda yeterlilik söz konusu değil. Suriye’ye şu anda o beklenen insani yardımın geldiği de yok. Biz Türkiye olarak bugüne kadar Suriye’ye yeni dönem için insani yardım bazında birçok katkılar yaptık. Şimdi de bu devrimden sonra bu insani yardımlarımız devam ediyor, devam edecek.
YAKINDA HAKAN FİDAN DA ORAYA GİDECEK
- Bu yeni yönetimin ihtiyacı olan birçok unsur bulunuyor. Bu unsurlar konusunda da onları yalnız bırakmayacağız. Özellikle DEAŞ, PKK/YPG bunlarla mücadelede onların hiç yalnız kalmaması lazım. Gereken neyse bunları yapacağız.
- Yakında Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan da inşallah oraya gidecek. Yeni yapılanmayı birlikte yapacaklar.”
PKK YPG’NİN RAF ÖMRÜ BİTTİ
- (İki ay önce terör örgütü PKK’nın Suriye’deki kolu olan PYD ve YPG’nin özellikle terk edilmeye ve yalnız bırakılmaya mahkûm olduğunu vurgulamıştınız)
PKK/YPG’nin umutları boşa çıktı. Esed’in beklentileri farklıydı ama bunlar tecelli etmedi. Yeni bir tablo ortaya çıktı. Esed’in şu anda Rusya’da olması, olayın ne kadar manidar geliştiğinin bir ispatı. Bundan sonraki süreçte Suriye’deki kardeşlerimiz, gelecekleri ile ilgili kararları kendileri verecek. Bizler de onlara devlet yapılanmasının nasıl olması gerektiği hususunda yardımcı olmaya çalışacağız. Bizim tecrübelerimiz oraya nasıl aktarılabilir, yeni bir toplumsal sözleşme çerçevesinde bir devlet nasıl ayağa kaldırılabilir, bu konularda Suriye yönetimine yardım edeceğiz. Bir devleti ayağa kaldırırken en önemli adımlardan bir tanesi anayasanın inşasıdır.
BAŞTA COLANİ, YENİ YÖNETİMLE İLETİŞİMDEYİZ
Bu konuda biz başta Sayın Colani olmak üzere yeni Suriye yönetiminde yer alan isimlerle iletişimi başlatmış durumdayız. Bildiğiniz gibi Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanımızı gönderdik. Dışişleri Bakanımız konunun bütün muhataplarıyla başından itibaren zaten diyalog halinde. Biz Suriye’de mevcut terör örgütlerinin etkisiz hale getirilme zamanının geldiğini de göstereceğiz. Bize sınırlarımızın güneyinden herhangi bir tehdit gelmemesi için bunu yapacağız. Çünkü böyle bir riski kabullenmemiz mümkün değil. Terör örgütünün tek amacı hizmet ettikleri odaklara yaranmak olduğu için, yalnız kalmaya mahkumlar. Bu dün de böyleydi, bugün de böyle... Ancak yarınları olmayacak.
TERÖR ÖRGÜTÜ İÇİN YOLUN SONU
Terör örgütü için yolun sonu görünüyor. Yıllarca bölgemizdeki halklara kan kusturdular. Başta Kürt kardeşlerimiz olmak üzere, Türklere, Araplara, Ezidilere ve nicelerine hayatı zehrettiler. Bölgenin geleceğinde teröristlere yer yok. Özellikle PKK terör örgütü ve uzantılarının raf ömrü tükenmiştir. Suriye’de sağlanacak güven ortamı, terör örgütlerinin militan teminini de engelleyecektir. Bundan sonra bölgemizde barış ve huzurun tesisi için yollar açıktır.”
SEDNAYA GÖRÜNTÜLERİ UMARIM UTANDIRMIŞTIR
Erdoğan Sednaya Hapishanesi’nde ortaya çıkan vahşet görüntülerine ilişkin “Umarım Sednaya fotoğrafı “Türkiye’nin Suriye’de ne işi var?” diyenleri, “Suriyelilere kapılarımızı neden açtık?” diye yabancı düşmanlığını körükleyenleri, “Esed af ilan etti Suriyelileri ülkelerine gönderin” diyerek bizlere akıl verenleri bir nebze olsun utandırmıştır” dedi.
MUHALEFETE: UMUTLARI SUYA DÜŞTÜ
“Ülkemizdeki bazı siyasi partiler, Suriye ile ilişkiler noktasında yakın bir zamana kadar farklı açıklamalar yapıyorlardı. Şu anda onlar herhalde aynı şeyleri söyleme durumunda değiller. Onların da bütün umutları suya düştü. Suriye, bu yeni oluşumla hakikaten istikrarlı bir yapı kurduğu takdirde, İslam dünyasında bana göre çok güçlü bir yer alacaktır. Bugün 30 milyonun üzerinde bir nüfusa sahip bir Suriye, göz ardı edilemez. ABD ile Sayın Donald Trump’ın görevi devralmasıyla birlikte yapacağımız görüşmeler çok önemli. Ruslar Suriye’deki büyükelçilik ve başkonsolosluklarını kapatmayı düşünmediklerini söylüyorlar. Diplomatik misyonların devamında fayda var. Beni en çok sevindiren şeylerden biri de gerek İslam dünyası gerekse Batı’dan birçok ülkenin artık Sayın Colani ile irtibatlarını geliştiriyor olmasıdır. Bunlar da bir yerde yeni yönetime güvenin işaretidir.”
TRUMP’IN SÖZLERİ: DOĞRU SÖZE NE DENİR
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika’nın seçilmiş Başkanı Donald Trump’ın Türkiye’ye övgüleri ve kendisine yönelik ‘Çok akıllı bir adam, çok güçlü, çok çetin, iyi anlaştığım biri’ sözlerini şöyle yorumladı:
“Sayın Trump’ın sözleri kendisinin ve önümüzdeki aylarda oluşturacağı yönetiminin Türkiye’ye bakışını özetliyor. Türkiye’nin gücünün ve etkinliğinin bizdeki muhalefet dışında herkes farkında. Türkiye’nin diplomaside artan gücünü uluslararası düşünce kuruluşlarından medyaya varıncaya kadar herkes yazıp çiziyor. Biz de gücümüzün ve etkinliğimizin farkındayız. Bu gücün kaynağı olan milletimize yaraşır biçimde hizmet etmenin derdindeyiz. Geçenlerde de söylediğim gibi Türkiye, Türkiye’den büyüktür. Bizim topraklarımızı korumak, ülkemizi kalkındırmak, köklerimize tutunarak ileriye adımlar atmak gibi bir gayemiz var. Bunun yanında dostlarımızın, kardeşlerimizin yanında durma sorumluluğunu omuzlarımızda hissediyoruz. Şam’da büyükelçiliğimizi yeniden faaliyete geçirdik, orada adımızı gören Suriyeli kardeşlerimizin hissiyatlarına bir bakın. Türk beklenendir, sözü öylesine kurulmuş bir cümle değildir.
TESPİTLER YERİNDE
Türkiye’nin gönül sınırları fiziki sınırlarının çok ötesindedir. Gittiğimiz her ülkede, ayak bastığımız her coğrafyada, bunu gördük. Sayın Trump da aslında bir durum tespiti yaparak ülkemizin gücü ve etkinliğinin altını çiziyor. Doğru söze ne denir? Tespitler yerinde. Aramızda herhangi bir sıkıntı gerçekten yok. Şu an itibariyle kendisi seçildiği andan itibaren görüşmelerimizi yaptık. Sayın Trump pragmatik bir siyasetçi. Kendi ülkesine ve müttefiklerine maliyet üreten politikaları değiştirme vizyonuna sahip. Devir-tesliminden sonra yine herhalde biz de ilk tebriğimizi yapar, gündemimizde bulunan konuları samimiyetle ele almaya başlarız.”