Güncelleme Tarihi:
TOBB 79. Genel Kurulu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:
“Türkiye’ye hizmet mücadelemizde bugüne kadar hep sizlerle yol yürüdük. Ne yaptıysak beraber yaptık. Sırt sırta vererek beraberce başardık. Demokrasimize yönelik tehditleri, ekonomimizi çökertmeye yönelik saldırıları beraber püskürtürdük. Türkiye’yi tarihinin en büyük yatırım hamleleri ile beraber tanıştırırdık. Türkiye ekonomisini her yıl ortalama 5.5 oranında beraber büyüttük. Mili gelirimizi 236 milyar dolardan 1 trilyon dolar sınırına beraber getirdik. Kişi başı geliri 3 bin 600 dolardan alıp 10 bin 600 dolara beraber yükselttik. İşgücü sayısındaki artışa rağmen istihdamı 32 milyona yine beraber ulaştırdık. İhracatımızı 36 milyar dolardan 255 milyar dolara, turist sayımızı 12.8 milyondan 51.5 milyonun üzerine beraber çıkarttırttık. Milletimizin 60 yıllık hayali olan Türkiye’nin otomobili projesi Togg’u sizlerin de sahiplenmesi ile beraber gerçeğe dönüştürdük.
KAZANAN TÜRK DEMOKRASİSİ
Tarihimizin en önemli seçim süreçlerinden birini başarıyla tamamladık. 14 Mayıs’ta seçimlerin Meclis boyutu neticelenmişti. 28 Mayıs’ta cumhurbaşkanlığı aşaması da sonuçlanmış oldu. Her iki seçimi de demokrasimize yakışır bir olgunlukla gerçekleştirdik. Adeta yüzde 90’lara katılan bir katılım. Tercihini demokratik yollarla sandığa yansıtan her bir vatandaşıma en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Bilhassa yurtdışında yaşayan kardeşlerimizi hepimizi gururlandıran yüksek katılım oranında ayrıca tebrik ediyorum.
ÇOK İYİ ANALİZ EDECEĞİZ
Elbette seçim sürecini tüm yönleriyle enine boyuna değerlendireceğiz. Sokaklardaki o eşi benzeri görülmemiş coşkunun arkasında yatan sebepleri çok iyi analiz edeceğiz. Gerek anlamı ve sonuçları itibarıyla ülke olarak bir kader seçimi yaşadığımızın farkındayız. Milletimiz tıpkı 15 Temmuz gecesi olduğu gibi istiklal ve istikbaline yönelik hayasız akılları görmüş, iradesine sahip çıkarak bunları durdurmuştur. Türk ile Kürt’ün, Alevi ile Sünni’nin arasına serpilmek istenen fitne tohumlarını aziz şehitlerimizin kanlarıyla yoğrulmuş bu topraklar reddetmiştir.
ANADOLU İRFANI GALİP GELMİŞTİR
Anadolu irfanı bir kez daha siyaset mühendisliklerine galip gelmiştir. Seçimin maratonunun kazananı Türk demokrasisi ve milleti olmuştur. Kendini bu topraklara ait hisseden her bir vatandaşım bu seçimin tartışmasız kazananıdır. Kampanya sürecinde kışkırtmalara rağmen sandığa gölge düşürmeyen seçimin kazananıdır. Sessiz çoğunluk bu seçimin kazananıdır.
Farklı hesaplarla hareket edenleri asla aramıza sokmayacağız. Ülkemizin karşılaştığı sorunlara ortak akılla beraber çözüm arayacağız.
DEPREM BÖLGESİ EN ÖNCELİKLİ MESELE
Asrın felaketi olarak nitelenen depremlerin yaralarının sarılması en öncelikli meselemizdir. Her bir şehrimize farklı tarihlerde 3-4 kez giderek afetzedelerin yanında olduğumuzu gösterdik. 180 bine yakın afet konutumuzun inşa süreci de başladı. Deprem bölgesinde 319 bini ilk bir yıl içinde olmak üzere toplam 650 bin konut inşa edeceğiz. İzmir’de bunu depremden hemen sonra gerçekleştirdik. Depremzedelerimiz geride bıraktığımız haftalarda kayıplarının acısıyla mücadele etmediler. Aynı zamanda sırf oy tercihlerinden dolayı insanlığın en aşağılık hakaretlerine hedef oldular. Afetzedelerin gönül yaralarının daha fazla kanatılmasına izin vermeyeceğiz.
SEÇİMİN EN BÜYÜK KAZANANLARI
Sırf farklı tercihlerde bulunduğu için iğrenç hakaretlere uğrayan depremzedelerimiz bu seçimin en büyük kazananıdır. Terör örgütü mensuplarının tehditlerine boyun eğmeyerek sandıklara koşan gurbetçilerimiz bu seçimin kazananıdır. Türkiye denilince gözleri parlayan mazlum ve mağdurlar bu seçimin kazananıdır. Türkiye Yüzyılı teklifimiz milletimiz tarafından büyük teveccühle kabul görmüştür. Halkımız ‘istikrar sürsün, Türkiye büyüsün’ demiştir.”
BÖLGESEL KRİZLERDE DAHA FAZLA İNİSİYATİF
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, dış politikada da şu mesajları verdi: “Yakın çevremizdeki krizlerin çözümünde daha fazla inisiyatif alarak barış ve istikrarın bölgemize tekrar hâkim olması için çalışacağız. Diplomatik münasebetimizle bölge ülkeleriyle ekonomik işbirliğimizi güçlendireceğiz. Dün 110’a yakın telefon, mesajlarıyla ülke lideriyle görüşme yaptık. Hepsiyle mutabakatımız şu; siyasi, askeri, ekonomik, ticari her alanda birliğimizi bundan sonra çok daha güçlü şekilde devam ettireceğimize inanıyoruz. Kabinemizin oluşmasından sonra süratle ziyaretlerimize başlayacağız. Aynı şekilde bize gelecek dünya liderleri de var. Son yıllarda pek çok önemli adım attık. Dost ve kardeş ülkelerle aramızdaki pürüzleri giderdik. Putin ile son görüşmede tahıl koridorundan gönderilecek tahılların fakir Afrika ülkelerine una çevrilip gönderilmesi mutabakatını teyit ettik.
VİZE SORUNUNU YOLUNA KOYACAĞIZ
İş dünyamızın beklentilerinin farkındayız. Son dönemde adeta bir siyasi şantaj olarak kullanılan vize sorununu en kısa sürede hal yoluna koyacağız. Yolunuza çıkan engelleri kaldırmak için canla başla çalışmayı sürdüreceğiz. Dünyanın ve bölgemizin içinde bulunduğu konjonktür belki de bize tarihimizin en önemli fırsatlarını sunuyor. Enerjimizi tüketecek iç tartışma ve sahte gündemlerle heba edemeyiz. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleriyle altın değerinde beş sene daha kazandığımıza inanıyorum.”
MUHALEFET NOKSANLIĞI VAR
- Erdoğan parlamenter sisteme dönme hedefindeki muhalefeti eleştirirken Mevlânâ’nın “Dünle beraber gitti cancağızım, ne kadar söz varsa düne ait, şimdi yeni şeyler söylemek lazım” sözünden örnek verdi: “Milletin zaten kararını verdiği yeni dayatmalarda bulunmaktan artık vazgeçilmelidir. Eski sistem tartışmalarını rafa kaldırmalı, sivil siyasetin en büyük kazanımı olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni tekemmül ettirmeye odaklanmalıyız. Bizim vazifemiz düne saplanıp kalmak yerine ülkenin önüne yeni hedefler koymaktır. Elbette bu seçim sürecinde kimin ne yaptığını, ne söylediğini, nerede, nasıl bir pozisyon aldığını hafızamıza kaydedeceğiz. Ama bunu yaparken geçmişin geleceği gölgelemesine kesinlikle göz yummayacağız. Sandıkta tecelli eden iradeyle kavga edilmeyeceği gerçeğini ülkemizde tüm muhalefet partilerinin anladığını ümit ediyorum. Türkiye’nin önemli bir noksanı da demokrasideki o muhalefeti göremeyişidir. Muhalefet noksanlığı var. Samimi bir özeleştiri yaptıktan sonra muhalefetin sandıktan yükselen bu çağrıya kulak vereceğini düşünüyorum.”
EKONOMİDE BEŞ İLKE
- Erdoğan “Bir diğer ana gündem maddemiz enflasyonun yol açtığı fiyat artışlarından kaynaklanan sıkıntılardır” diyerek ekonomik hedefleri anlattı: “Toplumuzun farklı kesimlerinde yaşanan refah kayıplarını telafi edecek adımları atmakta karalıyız. Vatandaşımızı enflasyona ezdirmeme politikamıza sıkı sıkıya bağlıyız. Yeni pazarlar, yeni müşteriler bulmanın peşinde koşacağız. Gerek ülkemize yatırımlar çekecek, gerekse o ülkelerde bizler yatırımlara gideceğiz. Daha fazla üretecek, daha fazla ihracat yapacağız. Bu konuda 5 ilkemiz var; yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme. 21 yıldır ülkenin potansiyeline inanan hiçbir kimse pişmanlık yaşamadı. Sizlerden yatırımlarınızı daha da artırmanızı bekliyorum. Sizlerden Türkiye Yüzyılı’na omuz vermenizi istiyorum.”
KIRMIZI KART YEDİLER
Eski Türkiye ittifakı sandıkta milletten ikinci kez kırmızı kartı yemiştir. Türkiye’nin 16 Nisan 2017 referandumu ile zaten terk ettiği eski sisteme dönüş önerilerini bir kez daha elinin tersi ile itmesi son derece manidardır. Bu kirli ittifaklar, bu kirli bir araya gelişler, 6 tane cumhurbaşkanlığı yardımcılığı. Ne dediler, güçlendirilmiş parlamenter sistem dediler. Tuttu mu? Tutmadı. Önce öyle başladılar, ama kampanya sonuna doğru bunu kullanmaktan vazgeçtiler. Dünyada en gelişmiş ülkelerin, dolayısıyla bizim de ortaya koyduğumuz sistem kabul gördü. Siyaset kurumunun sandıktan çıkan bu iradeyi doğru bir şekilde okuması gerektiğine inanıyorum.