Güncelleme Tarihi:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında açtığı manevi tazminat davasına ilişkin, "Anamuhalefet genel başkanını muhatap olarak kabul etmiyorum. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına o denli bir hakareti yapabilecek bir babayiğit karşımda göremiyorum. Onun için de onlara gerekli cevabı zaten hukuk devletinde avukatlarım gerektiği şekilde veriyorlar" dedi.
Erdoğan, Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy ile görüşmesinin ardından Başbakanlık Merkez Bina'da düzenlediği ortak basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Bir gazetecinin, Reyhanlı'daki bombalı saldırıların ardından bir hacker grubu tarafından ele geçirildiği ileri sürülen istihbarat raporlarında saldırıyı El Nusra örgütünün yaptığına yönelik bilgilerin yer aldığını belirtilerek değerlendirilmesini sorması üzerine Erdoğan, "Bu hackerler, buna benzer konular, istihbaratın yakından ilgilendiği, takip ettiği, güvenlik güçlerimizin aynı şekilde takip ettiği konular" yanıtını verdi.
'GÜÇBİRLİĞİNE ŞİDDETLE İHTİYACIMIZ VAR'
"Bu konularda da 'şu örgüt, bu örgüt' gibi yakıştırmaların, nihai neticesi alınmadan açıklanması sadece bu tür örgütlerin propagandasına yarar" diyen Erdoğan, yazılı ve görsel basının bu tür söylemlere itibar etmemeleri gerektiğini belirtti. Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bunlar elinizde belgelerle var olduğu zaman bunları yazın veya çizin. Şu anda bu belgeler ortaya çıkana kadar bunların lüzumsuz yere propagandasını yapıyorsunuz. Bu farkında olmadan, teröre destektir, terör örgütlerine destektir. Bu destekleri bunlara vermeyelim. Burada da farklı bir sürecin içindeyiz ve bu sürecin içinde gerek Orta Doğu'da Suriye ile verdiğimiz bu mücadele gerek içeride mevcut gelişmeler, bunlara yönelik atacağımız adımları elbirliğiyle atmamız lazım. Burada güçbirliğine şiddetle ihtiyacımız var. Dolayısıyla pek bunlara iltifat etmezsek isabetli olur diye düşünüyorum."
'HAVUZ BİR DOLSUN'
Kılıçdaroğlu'na yönelik açtığı manevi tazminat davasına ilişkin soru üzerine Erdoğan, "Anamuhalefet genel başkanını muhatap olarak kabul etmiyorum. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına o denli bir hakareti yapabilecek bir babayiğit karşımda göremiyorum. Onun için de onlara gerekli olan cevabı zaten hukuk devletinde avukatlarım gerektiği şekilde veriyorlar" diye konuştu.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Tazminatsa tazminat, bugüne kadar zaten kazandığımız, kesinleşmiş çok tazminat var. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanım bu tazminatları sucuk festivallerinde halka sucuk dağıtarak gerçekleştirdi. Ben de herhalde ya İstanbul'un Sultanahmet Meydanı'nda veyahut daha uygun bir meydanda bu konuda bunun değerlendirmesini yapacağız. Şöyle havuz biraz daha dolsun, biraz boşluk var, onun dolmasını bekliyorum."
ZİYARETİN ÖNEMİ
Rompuy'un başkan olarak Türkiye'ye ilk resmi ziyaretini gerçekleştirdiği dile getiren Erdoğan, ziyaretten büyük memnuniyet duyduğunu ifade etti. Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin 50. yıl dönümü olduğunu söyleyen Erdoğan, Ankara Antlaşması'nın 1963 yılında imzalandığını ancak Türkiye'nin fiili müracaatının ise 1959 yılında olduğunu hatırlattı.
Ziyaretin ayrı bir önem taşıdığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Tabii Avrupa Birliği'nin mevcut durumunu görüştük, ortak ilgi alanımızdaki ilişkilerdeki sorunlarımızı konuştuk, görüştük. Tabii biz Türkiye olarak bu süreç içerisinde neler yaptık, neler yapıyoruz bunları aramızda görüştük ve temenni ederiz ki önümüzdeki süreç çok daha farklı bir şekilde gelişir. Bu konuyla ilgili olarak başta vize sorunu olmak üzere, yine Türkiye'nin uzun zamandır üzerinde ısrarla durmuş olduğu, biliyorsunuz bir Nabucco Projesi var. Bu konuyu da bir transit işlevi olan ülke olarak, tüketici özelliği olan bir ülke olarak bunları görüştük ve tabii bu konuyla ilgili olarak da şu ana kadar maalesef atılan ciddi bir adım yok. Bunları değerlendirme durumumuz söz konusu oldu."
Avrupa Birliği'nin krizi Avro Bölgesi olarak yaşadığını kaydeden Erdoğan, Rompuy'dan Avrupa'nın kriz içerisinden çıkış sürecinde olduğunu dinlediklerini anlattı. Erdoğan, "Bu süreç içerisinde biz ısrarla şunu vurguluyoruz: Türkiye, Avrupa Birliği içerisinde yer almayı her ne kadar kendi menfaati için düşünüyorsa da aynı şekilde Avrupa Birliği'ne getireceği kazanımlar sebebiyle de bunu düşünüyor. Yani Türkiye yük olmaya değil aynı zamanda yük almaya geliyor böyle bir özelliğe sahip" diye konuştu.
HEDEF, DÜNYANIN İLK 10 EKONOMİSİ
Türkiye'nin, Avrupa Birliği ile 1,5 milyarlık İslam dünyası arasında köprü özelliği taşıdığına dikkati çeken Erdoğan, şunları belirtti:
"Bir diğer özelliği de şu anda 5 milyonu aşkın Türk var ve bu yönüyle de zaten Avrupa Birliği içerisinde bulunan bir Türkiye var. Bütün bunları aşarak bölgesel sorunlar noktasında da Türkiye'nin Avrupa Birliği'yle yapabileceği çok şeyler var. Yani bugün Quartet'ın (Ortadoğu dörtlüsü) içerisinde olan bir Avrupa Birliği var ama Quartet içerisinde fiilen bulunabilen bir Avrupa Birliği üyesi ülke yok. Burada eğer Türkiye böyle bir görevi üstlenmiş olsaydı, Ortadoğu'da fiilen bu işlere gerçekten müdahil olabilecek, bu işleri yaşayan, bu işlere çözüm üretebilen bir ülke konumunda Türkiye olabilirdi. Hele hele 76 milyon nüfusuyla ve şu andaki geldiği ekonomik durumuyla çok daha farklı çözümler üretebilen çok daha farklı bakış açıları üretebilen bir Türkiye Avrupa Birliği'ne çok şey kazandırabilirdi."
Türkiye'nin izlediği istikrarlı mali disiplin ve borç yönetimiyle son on yılda kamu borç stokunun milli gelire oranını yüzde 74'ten yüzde 39'a düşürmüş bir ülke durumunda olduğunu kaydeden Erdoğan, "Maastricht kriterleri noktasında bunu başarıyla şu anda sürdüren bir ülke Türkiye. Bu yönüyle de bir cazibe oluşturuyor ve bunu büyük ölçüde şu anda karşılamış durumdayız. Tabii cumhuriyetimizin yüzüncü yılının idrak edileceği 2023 yılı itibarıyla dünyanın ilk on ekonomisi arasında olmayı hedefleyen bir ülke Türkiye. İnşallah o tarihte bugünkünden çok daha geniş yeni ve alternatif ihracat pazarlarına ulaşabilen bir Türkiye olacağız" değerlendirmesini yaptı.
'BORCU SIFIR OLMUŞ BİR TÜRKİYE VAR'
Türkiye'nin 10 yıl önce IMF'ye 23,5 milyar dolarlık borcu bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, "Ama şu anda IMF'yle borç ilişkilerini bitirmiş olan bir Türkiye var. Geçtiğimiz salı günü son borç taksitini ödeyerek, artık 23,5 milyar dolarlık o borcu sıfırlamış olan bir Türkiye var" ifadesini kullandı. Erdoğan, Türkiye'nin şu anda iki nükleer enerji santralinin adımlarını attığına değinerek, sözlerine şöyle devam etti:
"Birincisinin adımı atıldı, ikincisinin adımı da şu anda atılıyor. Üçüncüsünün de hazırlıklarını yapıyoruz ve bu konuda da arzumuz: Artık kendi enerji ihtiyacını kendi kaynaklarından karşılayabilen bir Türkiye'yi inşa etmek, bunun hazırlıklarını yapmak."
Ziyarette Türkiye'nin AB katılım süreciyle ilgili beklentilerinin en üst düzeyde istişare edildiğini vurgulayan Erdoğan sözlerini, "Sayın Başkana özellikle burada şahsında, tabii Avrupa Birliği'nin tüm mensuplarına da, şahsım ülkem adına selamlarımızı iletmek üzere bir fırsat olarak görüyorum. En kısa zamanda Brüksel'de tekrar bir araya gelme umuduyla teşekkür ediyorum" diyerek tamamladı.