Güncelleme Tarihi:
Başbakan Erdoğan, Gaziantep'de, Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka hitap etti.
Erdoğan, Gaziantep'te cadde ve sokaklarla birlikte meydanı dolduran kalabalığa işaret ederek, "Caddeler, yollar maşallah meydan kadar dolu. Allah sizlerden razı olsun. Bu ne güzel manzara ,bu ne muhteşem manzara. Yine çok farklısınız Gaziantep. Yine kabına sığmıyorsun, Gaziantep. Bugün bir kez daha tarih yazıyorsun, ey Gaziantep. Rabbim sizleri korusun, rabbim Gaziantep'i muhafaza eylesin. Gaziantep yiğitlerin şehri, Gaziantep kahramanların şehri, Gaziantep gazilerin şehri ama şimdi Gaziantep aynı zamanda ensarın şehri" diye konuştu.
"Siz muhacirlere sahip çıktınız, siz sabrettiniz, siz ekmeğinizi kardeşlerinizle paylaştınız. Rabbim hayırlarınızı inşallah kabul buyursun" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Allah sizi cennetine dahil etsin inşallah, Medine'nin ensar ashabına komşu eylesin. Rabbim bir kez dana hepinizden razı olsun. Bugün sizleri bir kez daha hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Gaziantep'e en son 14 Mart'ta geldik. Bu alanda muhteşem bir buluşma gerçekleştirdik. Ardından 30 Mart'ta sandığa gittik, yüzde 55 oy oranıyla adayımızı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımızı, Fatma kardeşimi Büyükşehir Belediye Başkanı seçtiniz. 30 Mart'ta sandığa sahip çıktığınız için sizlere teşekkür ediyorum. 30 Mart'ta bir kez daha istiklal mücadelesine sahip çıktığınız için sizlere teşekkür ediyorum."
Türkiye'nin son derece zorlu ve çalkantılı bir coğrafyanın yanı başında bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Gaziantep, serhat şehrimiz olarak bölgedeki çalkantıları elbetteki çok yakından hissediyor" dedi.
Erdoğan, Suriye'den göç etmek zorunda olan 1 milyon 200 bin civarındaki insanın önemli bir kısmının Gaziantep'teki kamplarda kaldığını belirterek, şunları kaydetti:
"Bunun bazı külfetleri olduğunu biliyorum. Hepiniz bu külfetleri az ya da çok yaşıyorsunuz. Biz hiçbir zaman bencil bir millet olmadık. Hiçbir zaman sadece kendisini düşünen, kendisinden başkasına kayıtsız kalan millet olmadık. Şunu unutmayın bugün Suriye'deki kardeşlerimizin yaşadıklarını geçen yüzyılda, Balkanlar'daki Türkler yaşadı. Yüzbinlerce Türk, asırlardır yaşadıkları topraklardan koparıldı, sürgün edildi. Bulgaristan'da bir dönem yaşanan mezalim nedeniyle oradan binlerce aile ülkemize göç etti. Kafkasya'dan benzeri büyük göçler yaşandı. Onlar bizim kardeşlerimiz, akrabalarımızdı ve hepsine kucak açtık. 91'de Kuzey Irak'tan yüzbinlerce Kürt kardeşim zulümden kaçtı. Onlara da kucak açtık. Şu anda zor şartlar altında bulunan Suriyeli kardeşlerimize kucak açtık. Bu ilelebet devam edecek durum değil. İnşallah Suriye'de şartlar düzeldiğinde, Suriye'de o eli kanlı rejim gittiğinde buradaki kardeşlerimiz de şehirlerine, köylerine, evlerine geri dönecekler. İşte o ana kadar ensar olmanın sorumluğunu yerine getirecek, inşallah ensar olmanın gururunu kendimizle de çocuklarımızda torunlarımızda her zaman yüreğimizde taşıyacağız."
SON DERECE MERHAMETSİZ VE VİCDANSIZ TAVIR TAKINIYOR
Erdoğan, "Cumhuriyet Halk Partisi, bölgedeki tüm diktatör, darbeci ve zalim yöneticilerin arkasında duruyor" dedi.
İlk andan itibaren CHP'nin, Esed rejiminin, "zalim Esed"in yanında, arkasında durduğunu belirten Erdoğan, "CHP, Esed'in yanında durduğu için, Esed zulmünden kaçan ve buraya sığınanlara karşı da son derece merhametsiz ve vicdansız tavır takınıyor" ifadesini kullandı.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Hatay, Kilis, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Kayseri'yi karıştırmak için, buralarda nifak çıkarmak için hem Esed'in dostu CHP hem de onun kuyruğu haline gelen MHP birlikte çalışıyorlar. Kardeşlerim şimdi bunlara bir de monşer aday katıldı. O da aynı zihniyette. Zaten İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteriyken İslam coğrafyasındaki her meseleye kayıtsız kaldı. Bugün de coğrafyamızın her meselesini tam bir monşer tavrıyla uzaktan izliyor. Geçen gün Hatay'da ne diyor, Suriyeli kardeşlerimizi kast ederek, bakın burası çok enteresan, 'bunlara gelin dendi, geldiler' diyor. 'Kabahat bunları buraya getiren de' diyor. Düşünebiliyor musunuz, bu şahıs İslam İşbirliği Teşkilatı'nda genel sekreterlik yapmış şahıs, 8 sene bu görevi yaptı. İnsan 8 senede bir şey öğrenemez mi? Çekoslovakya Devlet Başkanı dostum, diyor. Dünya ile ilgisi bu kadar. Çekoslovakya iki ayrı devlet olalı 21 yıl oldu ama haberi hala bu monşer adaya ulaşmamış. Artık Çek Cumhuriyeti var. Sadece dünyaya değil kendi ülkesine de yabancı. Kendi ülkesine Fransız. İstiklal Marşı ile Çanakkale Şiiri'ni birbirinden ayıramayacak kadar bu toprakların yabancısı. İzlediniz mi, izlediniz değil mi?"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, SSK Genel Müdürü olduğu dönemde katıldığı, merhum Savaş Ay'ın programının görüntülerini de anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:
"SSK'nın genel müdürüyken hastanelerimizin halini gördünüz değil mi? Ah kardeşlerim ah... Bunlara üç koyun ver, kaybedip gelirler. Bunlardan da bir şey olmaz, bunlardan yönetici olmaz. Bunlar sadece hakaret etsin, saygısızlık yapsın. Şimdi millete bile küfür ediyorlar. Yaptıkları iş bu. Şimdi CHP çıkmış bir adaya oy istiyor, MHP çıkmış böyle bir adaya oy istiyor. Ya bunun neresine oy vereceksin? İstiklal Marşı'nı Çanakkale Şiiri'nden ayırt edemeyen bir adaya CHP'ye gönül veren kardeşlerim, MHP'ye gönül veren kardeşlerim oy mu verecek?"
LANİT EDİYOR BELE OKUYOR
Erdoğan, "Bakın aynı şeyi Gazzeli kardeşlerimize yaptılar. Gazze ateş altındayken, Gazze bombalanırken oradaki çocuklar, bebekler, masum kadınlar ölürken, CHP, MHP ve bunların ortak adayı, bizim Gazze için sesimizi yükseltmemizden rahatsız oldular" diye konuştu.
Erdoğan, şunları kaydetti:
"Pensilvanya'daki şahsın yaptığını gördünüz değil mi? Pensilvanya'daki zat, ramazanda güya itikaftaymış, itikafdan çıkıyor Gazze için taziye yayınlıyor, İsrail'e bir tek söz söylemiyor. Gazze için yayınladığı taziyede kendi ülkesini, Türkiye'yi eleştiriyor. Sonra itikafa geri girmiş. İtikaf sona erince çıkınca da ülkesine, milletine, bu milletin hükümetine ağza alınmayacak ifadeler kullanıyor, beddualar ediyor. Normalde ilim erbabı, otururlar, çalışırlar, yeni eserler yazarlar, yeni kitaplar çıkarırlar. Bu sadece yeni beddualar çıkarıyor. Bunun eseri beddua. Lanet ediyor, bela okuyor. Sağa sola ateşler salıyor ama İsrail'e yine bir tek kelime yok. Gazze için bir tek kelime yok. Çok yazık. Saf zihinleri ben hocayım diye kandıran, ananas peşinde, rafineri peşinde koşan, Hazreti Peygamberi, Hazreti Cebrail'i, Hazreti Kur-an'ı hırsına alet eden herkese yazıklar olsun."
BUNLARIN BÜTÜN PİSLİKLERİNİ ORTAYA DÖKECEĞİZ
Paralel yapıyla mücadele için, milletin kendilerine 30 Mart'ta yetki verdiğini anımsatan Erdoğan, "Siz bize 30 Mart'ta talimat verdiniz. Bu ihanet şebekesiyle mücadele için bize sorumluluk yüklediniz. Ne dedik? Bunların inine girilecek, dedik. Girildi mi? Girmeye devam edeceğiz. Bunların bütün pisliklerini ortaya dökeceğiz, ülkelerine nasıl ihanet ettiklerini, başka ülkelerin hesabına nasıl casusluk yaptıklarını belgeleriyle ortaya koyduk, koymaya devam edeceğiz" diye konuştu.
"Bunlara rağmen, Pensilvanya, CHP, MHP'ye rağmen Gazze'nin sesi olmayı sürdüreceğiz, bunlara rağmen Suriye'deki mazlumların elini tutmayı sürdüreceğiz" diye konuşan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Bunların sorumsuz, son derece tehlikeli açıklamalarına rağmen Türkmen kardeşlerimizi korumaya, kollamaya, her an onların yanında durmaya devam edeceğiz. Şunu bilmenizi istiyorum sevgili kardeşlerim, biz büyük bir devletiz. Ekonomisiyle büyük bir devletiz. Tarihimizle, medeniyetimizle vizyonumuzla, ecdadımızla büyük bir devletiz. Hiç kimse bize mahalle baskısı yapamaz. Biz hakkı savunurken hiç kimse bizi susturamaz. Artık hiç kimse, hiçbir odak bu ülkeye istikamet çizemez, gündem dayatamaz, gündemini belirleyemez. Allah'ın izniyle Gazze'yi de biz savunacağız, Mısır'daki mazlumların sesi olmaya devam edeceğiz. Suriyeli kardeşlerimize kardeş olmaya, onlara ensar olmaya devam edeceğiz."
Irak'ta yaşanan kardeş kavgasına da değinen Erdoğan, Irak halkının da yanında dimdik durmaya devam edeceklerini vurguladı. Erdoğan, Açe, Hint Yarımadası'na, donanmalar gönderen Osmanlı'nın torunları olduklarını ifade ederek, bunun sıradan bir iş olmadığının altını çizdi.