Güncelleme Tarihi:
HESAP SORMAYA DAVET EDİYORUZ
“24 Haziran seçimlerinde birbirlerini yolda görse selam vermeyecek olanlar her nasılsa karşımızda birleştiler. Öyle ki CHP, bölücü terör örgütünün güdümündeki partiyi barajın üstüne taşımak için kendisine oy verenlerin bir kısmını oraya yönlendirdi. Gerçi bunlar 1991’deki seçimde de benzer bir yola başvurmuşlardı. Bölücü örgütün güdümündeki siyasiler ilk defa Meclis’e ayak bastılar. Bugün de Meclis’te milletvekili olarak yerlerini alacaklar. Milletini seven her CHP’li vatandaşımızı, bu utanç için partisinin yönetiminden hesap sormaya davet ediyoruz.
CHP’NİN ANLAMI KALMAYACAK
Şayet CHP bu hesaplaşmayı kendi içinde yapmazsa, bölücü örgütle ana muhalefet arasındaki bağ taktik olmaktan çıkıp, esas haline dönüşecektir. Bir şeyin aslı varken kopyasına gerek yoktur. Böyle bir durumda CHP’nin varlığının da anlamı kalmayacaktır. Türkiye’nin en eski partisini, batıdaki bir avuç marjinalin ve yurtdışındaki terör örgütü yöneticisinin oyuncağı haline getirenlerden bu millet ve tarih, açık ve net hesabı soracaktır. Biz bu ikazı CHP’nin iç işlerine karışmak için değil, milletimizin tüm fertleri gibi ana muhalefete oy veren kardeşlerimize karşı da sorumluluğumuzun gereği olarak yapıyoruz. Sonuçta karar bu partinin kendi mensuplarına, seçmenlerine aittir.
PAZARTESİ AKŞAMI KABİNEYİ AÇIKLIYORUZ
Pazartesi günü yemin töreninin hemen ardından yayınlayacağımız 1 numaralı kararname ile bakanlıkları kuruyor, aynı akşam kabinemizi de inşallah açıklıyoruz. Elbette bu sistemin oturması zaman alacaktır. Uygulamadaki eksiklikleri, aksaklıkları tespit ettikçe sistemi geliştirecek, güçlendireceğiz. Bunun için yeri gelecek yeni kanunlara veya kanun değişikliklerine, yeri gelecek anayasa değişikliklerine ihtiyaç duyacağız. Cumhur İttifakı’nı Meclis’te de devam ettireceğiz.
AK PARTİ LOKOMOTİF OLACAK
Seçim sonuçlarını değerlendirirken cumhurbaşkanlığında aldığımız oy ile milletvekili seçimindeki netice arasındaki farkı çok iyi analiz etmeliyiz. AK Parti’nin aldığı sonuçlar ortadadır. Buna karşılık 2015 Haziran’da ve son seçimlerde üzerinde uzun uzun durmamız gereken sonuçlarla karşılaştık. Yürütme görevini üstlenmemiz elbette şarttır. Bunun yanında mutlaka Meclis’te de güçlü olmamız gerekiyor. Mevzuatı düzeltmeden zihniyet değişikliğinde istediğimiz mesafeyi kat edemeyiz. Yeni dönemde Meclis’e çok önemli görevler düşüyor. AK Parti Grubu, MHP’nin de desteğiyle komisyonların lokomotifi olmayı sürdürecektir.
YANLIŞ YAPANIN YERİ YOK
Nerede bir yanlış yaptık? Bunları değerlendirip süratle düzeltmek ve mart yerel seçimlerine de böylece girmek durumundayız. Önümüzdeki ay büyük kongremizi yapıyoruz. İlk mesajımızı orada vereceğiz. Ardından her seviyede bunu devam ettireceğiz. 24 Haziran’ı doğru analiz edemezsek, gereğini yerine getiremezsek kendi ilkelerimiz ve geçmişimizle çelişmiş oluruz.
Seçim sonuçlarını bu anlayışla değerlendirmek yerine kişisel kariyer hedefleriyle irtibatlandırarak eğip büken herkes millete yanlış yapar.
Millete yanlış yapanın AK Parti’de yeri olamaz. Hiç kimsenin kendisini partisinin ve davasının önüne geçirmesi mümkün değildir.”
MKYK VE MYK'DA DEĞİŞİM
24 Haziran bizim için erken fırsat olmuştur, 24 Haziran’ın fotoğrafını çok iyi çekmeliyiz. Şimdi kongremizle birlikte yeni bir oluşum olacak. MKYK’mızdan MYK’mıza varıncaya kadar bir değişim dönüşüm az da olsa yapacağız. Ama sonra çok yoğun bir maraton başlıyor. Mart yerel seçimlerinin startını vereceğiz. Bu startı verirken de kaşına gözüne değil hem iş bitirme potansiyeline hem halkla uyumuna bakarak adım atmak durumundayız. Adım atacağız ki yerel yönetim seçimleri de bu seçimlere benzemesin. 2019 Mart’a kadar adını ‘gönül belediyeciliği seferberliği’ koyuyorum. Aynısı teşkilatlarımız için de geçerli. Başarılarıyla bizleri gururlandıran belediye başkanlarımız var, vasat kalan belediye başkanlarımız da bulunuyor.”
PARTİLİ OLMAYAN İSİMLERLE KABİNE
“BAKANLARIMIZ artık eskisi gibi olmayacak. Partili olmayan bakanlarımızla bir kabine oluşturuyoruz. Bu arkadaşlarımız bundan önce olduğu gibi de köşeye sıkıştırılmak suretiyle, şuraya şu olsun, buraya bu olsun mantığıyla hareket etmeyecek. Kimse kalkıp ‘kadrolaşmaydı, şuydu buydu’ bunu diyemeyecek. En azından bakan, olaylara bakarken daha objektif bakma imkânı getirecek. Bu tür zanların altında da kalmayacak. Bütün bunlarda aranan ne olacak? Ehliyet olacak, liyakat olacak. Şüphesiz bu hükümetin başında Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi ile AK Parti Genel Başkanı olacak.”
VATANDAŞ TEVAZU ARIYOR
Erdoğan konuşmasında toplantıdaki belediye başkanlarına şöyle seslendi: “Seçimlerden sonra bana gelen raporlara baktığımızda özellikle bazı eleştiriler var ki bu çok çok önemli. Vatandaş özellikle tevazu arıyor tevazu. ‘Belediye başkanı, benim dükkânıma gelip bir çayımı içmedikten sonra ben bu belediye başkanını ne yapayım’ diyor. Bizi yücelten tevazumuz olmuştur. Eğer biz bu tevazuyu kaybettiysek işte bu açık net, puan kaybına da neden olmuştur. En güçlü olduğumuz yerlerde eğer ciddi bir puan kaybı olmuşsa kendi nefsimize soracağız. ‘Biz hatayı nerede yaptık? Gönüllere girersek bu işi başarmış oluruz. Vatandaşına tepeden gurur abidesi gibi bakıyorsak, onlara yeri geldiği zaman, kusura bakmayın bu millet şamar oğlanı değil. Bir oy verir, iki oy verir sonra kenara koyar... Benim istemediğim oldu, benim istediğim olmadı’ mantığıyla bir davanın mensubu olmak mümkün değildir.