Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na cevap

Güncelleme Tarihi:

Erdoğandan Kılıçdaroğluna cevap
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 25, 2010 20:57

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Bizim yolumuzu Malatyalı Seyyid Battal Gazi aydınlatıyor. Malatyalı Niyazi Mısri aydınlatıyoyor. Şeyh Sadrettin Konevi aydınlatıyor. Bizim yolumuza Malatyalı bir büyük insan, demokrasi aşığı Turgut Özal ışık tutuyor” dedi.

Haberin Devamı

Erdoğan, Malatya'da düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Seyyid Battal  Gazi'nin “Şu Dağları Delmeli” sözünü hatırlatarak, “Biz de dağları deldik.  Milletle devleti buluşturmak için dağları deldik. Gönüller arasında yol yapmak  için dağları deldik. Şehirleri birbirine bağlamak için dağları deldik. Biz Ferhat  olduk siz Şirin oldunuz dağları deldik. Sizin Allahınıza kurban. Sağolasınız.  Dağları delerek, engelleri tek tek aşarak size geldik” dedi.

Malatya'ya gelirken, yapılan çalışmaları gördüğünü belirten, şöyle devam  etti:

“Dün buraya gelenler vardı. Bütün bu yolları görürler, havalanından  inerler, havaalanının o halini görürler, Meclise gelirler ne derler biliyor  musunuz? 'Ne yaptınız ki'. El infas. Sadece Malatya değil, 81 vilayet, Türkiye  şantiye. Benim halkım bunları biliyor, vatandaşım bunları biliyor. Onun için 12  Eylül 2010, evet bunların tekrar sandığa gömüleceği gün. Ben bunu biliyorum.  Zaten Malatya konuşuyor. Bugün Adıyaman konuştu. Dün Elazığ, Bingöl konuştu.  Hepsinde heyecan, coşku, güzellik, aynı. Bizim yolumuzu Malatyalı Seyid Battal  Gazi aydınlatıyor. Malatyalı Niyazi Mısri aydınlatıyoyor. Şeyh Sadrettin Konevi  aydınlatıyor. Bizim yolumuza Malatyalı bir büyük insan, demokrasi aşığı Turgut  Özal ışık tutuyor.”

Erdoğan, kirli oyunlarla, karanlık senaryolarla yollarının kesilmek  istendiğini belirterek, “Başarılı olamadılar. Çıkmışlar Yüce Divanla, Anayasa  mahkemeleri ile tehdit ediyorlar. Biz bu yola canımızı, bedenimizi koyduk.  Millete hizmet yoluna başımız koyduk. Biz bu yola beyaz kefenimizle çıktık.  Hatırlarsanız merhum Turgut Özal kendisine yapılan suikast sonrasında söylediği  sözler çok anlamlıydı. 'Allahın verdiği canı ondan başka alacak yoktur'.  Biz de  ona teslim olmuşuzdur. Biz hurriyet yolunda, merhum Özal'in bu sözlerinde  ifadesini bulan o ruh köküne bağlı olarak bu günlere geldik...”
       
“BUNLARIN HEPSİ BOŞ BİZ BU YOLA İNANÇLA ÇIKTIK”
       
“Bizi tehdit edenlere, bizi korkutacaklarını zannedenlere diyorum ki,  'bunların hepsi boş, biz bu yola o inançla çıktık” diyen Erdoğan, şunları  kaydetti:

Haberin Devamı

 “Bu yolda biz ölmenin ne olduğunu çok iyi biliriz. O korkaklar arasında  bizi bulamayacaksınız. Biz bu vatana, bu millete hizmet yolunda bedeli ne olursa  olsun, onu ödemeye hazırız. Kaldı ki, bu yola çıktığımız da biz milletimize söz  verdik ve o sözümüzün arkasındayız ve aynen yola devam ediyoruz. Korkaklar tarih  boyunca anılmazlar, onlar hep unutulurlar. Adam gibi adamlar, yiğitler tarih  boyunca anılırlar. Biz korkmadık, kokmayacağız. Milletin emanetini yere  düşürmedik, düşürmeyeceğiz. 81 vilayetimizin tamamının  hukukunu her zeminde, her
 şartta koruduk, kurmaya devam edeceğiz. Dünyanın neresinde mazlum varsa, mağdur  varsa, hukuksuzluğa, zulme uğrayan varsa, onların tamamının hakkını ve hukukunu  korumaya, onlar için yüreğimizi ortaya koymaya devam edeceğiz.”

Haberin Devamı

Filistinde, Kudüs'te, Gazze'de, Haitide, Şili de Türkiye'nin olduğunu  ifade eden Erdoğan, 'Gündemi belirleyen değil, gündem belirleyen bir Türkiye var.  Aradaki farka lütfen dikkat edeniz” dedi.

Kendileri, ihracatı artırmak, Türkiye'de üretimi, istihdamı, artırmak  için çalışken, muhalefetin iftira kriz ürettiğini, kendileri Suriye, Sırbistan,  Rusya ile vizeleri kaldırıken, onların Türkiye'yi daha fazla içe kapatmanın,  yalnızlaştırmanın senaryolarını yazdığını söyledi.

Erdoğan, kendilerinin hep şantiyelerde olduğunu belirterek, şöyle devam  etti:

 “Peki onlar nerede, ben olanların nerede olduğunu söyyeyim mi? CHP'yi  ararsanız Anayasa Mahkemesi'nin önünde bulursunuz. MHP'yi ararsanız ellerinde  argo, hakaret sözlüğü, yeni hakaretler ararken bulursunuz. BDP'yi ararsanız onu  da CHP'nin, MHP'nin yanında bulursunuz. Medyadaki uzantılarını da yanlarına  aldılar... Bunlar bir işte ittifak etmezler. Bunları hiç bir arada buldunuz mu?.  Mecliste arkadaşlarını güvenmediler. Onlara 'hayır' bile dedirtmediler. Şimdi  utanmadan, sıkılmadan millete gelip diyorlar ki, 'hayır' deyin. Yahu siz  vekilsiniz 'hayır' demediniz, millete diyorsunuz ki 'hayır' deyin. Bu nasıl  olacak. Bunlar şecaat azrederken sirkatin söylüyorlar. Battılar, bittiler,  dükendiler. Bunların milli iradeye, egemenliğe saygısı yok. İnşallah 12 Eylül  2010'da Malatay ne diyor, 'evet'. Evvelallah. evvelallah.”

Haberin Devamı

12 EYLÜL'DEN SADECE SİZ MAĞDUR DEĞİLSİNİZ

Başbakan Erdoğan, Hükümet Meydanı'nda düzenlenen mitingde, geçen haftaki  grup toplantısında 12 Eylül'de gerçekleştirilen idamları hatırlattıkları için  bazılarının “küplere bindiğini” söyledi.

Erdoğan, şunları kaydetti:

 “Dedim ki hayırdır? Ne oldu? Geçmişinizle mi yüzleştiniz? Vicdanınız mı  sızladı? Size oy veren, size umut bağlayan seçmenlerinize karşı mahcup mu  oldunuz? 30 yıldır rantını yediğiniz, nemalandığınız, istismar ettiğiniz,  edebiyatını yaptığınız 12 Eylülle hesaplaşma fırsatı önünüze gelince neden  afalladınız? 12 Eylülden mağdur olan sadece siz misiniz? Bu milletin acısı, bu  milletin mağduriyeti sizi hiç ilgilendirmez mi? Bu millet de, milletin  temsilcileri de 1960 müdahalesinin mağduru oldu, ama bunlar, o müdahaleye çanak  tuttular. Bu millet de, biz de 28 Şubat müdahalesinin mağduru olduk, baskısını  gördük. Acısını, sızısını yüreğimizde hissettik, ama bunlar alkış tuttular.”
       
“ŞAPKAYI ATIP KAÇANLAR YOK ARTIK MEYDANLARDA”
       
Başbakan Erdoğan, AK Parti ile ilgili kapatma davasının gündeme geldiği  günlerde birçok kişinin bunun sözünü dahi etmediğini anımsatarak, şöyle devam  etti:

Haberin Devamı

 “27 Nisanda biz dik dururken, bunlar dut yemiş bülbüle döndüler. AK  Parti kapatılsın da ne olursa olsun dediler. 27 Nisanı konuşanlar, 28 Nisanı  şöyle bir açıp okurlarsa ne olduğunu iyi görürler. Şapkayı atıp kaçanlar yok  artık meydanlarda. Dik duranlar vardı. Zira biz, siyasetteki terbiyemizi onlardan  almadık. Bu milletin, demokrasinin tarihinden aldık ve tarihten aldığımız  terbiyeyle bu meydanlardayız.

AK Parti olarak 7,5 yıldır demokrasi mücadelesi veriyoruz. 7,5 yıldır  kirli senaryoları bozmak, kirli ilişkileri açığa çıkarmak için göğsümüzü siper  ediyoruz. Çeteler, bu ülkeye yön vermesin, karanlık ilişkiler bu ülkenin kaderini  çizmesin diye 7,5 yıldır gayret gösteriyoruz. Millet iradesini korumak için  vesayeti ortadan kaldırmak için ter döküyoruz. Madem 12 Eylülden bu kadar mağdur,  muzdaripsiniz neden vesayetin karşısında durmuyorsunuz? Neden kirli senaryoları  savunuyorsunuz? Neden çetelere avukatlık yapıyorsunuz?”

Dün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da Malatya'ya geldiğini ve  Malatyalılara hitap ettiğini hatırlatan Erdoğan, “Soruyorum size. Siyasetin  üslubu, seviyesi bu mu olmalı? Bir partinin genel başkanına o üslup, o dil, o  hareketler hiç yakışıyor mu? Malatya'nın zarif insanına, edebiyatı bilen  insanlara o şekilde hitap etmek hiç yakışıyor mu?” dedi.

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun sözlerinden bir şey anlamadığını  vurgulayarak, “Peki burada ne dedi? Ne dediğini anlayan var mı? CHP Genel  Başkanı, halk oylamasında neyi savunuyor? 'Evet'i mi? yoksa 'Hayır'ı mı?  Dakikalarca 'Evet'in gerekçelerini anlatıyor. En sonunda da 'Hayır' deyin diyor.  Ardından bir şey daha söylüyor. 'Allah yardımcısı olsun' diyor. Sağolsun. Allah  zaten bizim yardımcımızdır. Ondan hiç endişemiz yok evelallah” ifadelerini  kullandı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!