Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na: Ben ihalelere imza atmam

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün Trabzon’da Kaşüstü Kavşağı Alt Geçit Köprüsü, Araklı Özgen Mahallesi Beşikdüzü, Yomra Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi’nde yer alan 931 konut, 78 dükkan, bir ticaret merkezi, katı atık bertaraf ile enerji üretim tesisinin yanı sıra yapımı tamamlanan diğer projelerin toplu açılış törenine katıldı. Erdoğan konuşmasında özetle şu mesajları verdi:

“Biz Ferhat’ız, siz Şirin’siniz. Dağları dele dele biz Şirin’e kavuştuk. CHP’nin başındaki zat da kurduğu ittifakla etrafına topladığı kifayetsizler olaya bakıyor. Bunlarla el ele kol kola dolaşanlara benim milletim yürü der mi? Şimdi Gabar’da, Cudi’de, Tendürek’te artık teröristler var mı? Hepsinin inlerine girdik mi? İnşallah tek bir terörist kalmayana kadar devam edeceğiz.

ŞEREF SÖZÜ VERMİŞLERDİ

En kritik yerleri terör örgütleriyle irtibatlı kişilere belediye makamında iş verdiler. 44 bin işçiyi belediyeden atıp onların yerine teröristleri doldurdular. Bunlar seçimden önce kimsenin ekmeğiyle oynamayacakları için namus, şeref, haysiyet sözü vermişlerdi. Bay Kemal hani namus, hani şeref? Seçimden sonra ipleri ellerine alınca yaptıkları ilk iş liyakatine, gayretine, emeğine bakmaksızın kendilerinden görmediklerini kapı önüne koymak oldu. Ülkelerini her fırsatta yabancılara şikâyet etmediler mi? Yarın ülkenin başına geçseler yine aynısını yapacaklar Batı’dan talimat alacaklar. Çünkü bunların sadece sözleri değil hayatları da yalan.

Bir tanesi vardı ya, bir kadın, televizyonda çıkıyor, ne diyordu? Büyük yalan söyleyeceksin. En büyük yalanı söyleyeceksin. Sonra ne oldu, yargı aldı, tutukladı. Kime çalışıyordu bunlar? CHP’ye, Bay Kemâl’e çalışıyordu. Bay Kemal de zaten yalanı bunlardan öğrendi.

YALANCININ MUMU YATSIYA KADAR...

Geçen akşam benim televizyon programım var; aynı saatte o da açıklama yapıyor. Bir ihale yapmışız, 5’li çete diyor müteahhit firmalara. Bu firmalara biz burayı 3 kat fazlasına verdiğimizi söylüyor ve bir kâğıt gösteriyor. Altında güya benim imzam var. Ben ihalelere imza atmam, Bay Kemal. Yalancılığını ispat ettin. Hemşeriniz Ulaştırma Bakanımız Adil Bey’e ‘Yarın akşam çık ve dersini ver’ dedim. Ertesi akşam Adil kardeşim çıktı televizyonda buna güzel bir ders verdi. Çünkü adamın hayatı yalan. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Bunun yatsıya kadar bile yanmadı. Çünkü Adil Bey işini biliyordu. Ama Bay Kemal’in işini bilmek gibi bir durumu yok.

DAVALARI KAZANDIM

Açtığım davaların hepsini kazanıyorum. Eğer böyle olmasaydı, her fırsatta yüzlerine karşı en ağır hakaretleri edenleri zoraki baş tacı etmezlerdi. Türkiye siyasetinde CHP’nin sergilediği omurgasızlığın başka bir örneğini bulamazsınız.”

ELEKTRİĞİN KAYNAĞI BİZDE

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na şu sözlerle yüklendi: “Bay Kemal, Muğla Belediyesi sende. Muğlalı çiftçimize ver bakalım elektriği bedava. Aydın sende, Antalya sende. Hadi ver bakalım ücretsiz. Yalan söyleme. Dürüst ol dürüst. Senin elini tutan mı var? Elektriğin kaynağı nerede, şalter nerede? Merkezi yönetimde bizde, bizde... Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanlığı nerede? Bizde. Üretim merkezi yönetimde. Adam bunu dahi bilmiyor. Bu denli cahil. Hayata geçirdiğimiz projelerin finansman modelini bile kavrayamadıkları için hâlâ tamamlanan yatırımların hikmetini çözmekten acizler.
Bize ‘Bu şehir hastanelerin parasını nereden buluyorsun’ diyor. Biz diyoruz ki ‘Yap-işlet-devret’ ile bunları yaptırdık. Biz bunları alternatif yatırım modelleri olarak yaptık. Ülkemizin enerji ihtiyacının karşılanmasında yerli ve yenilenebilir kaynakların oranını yükselttik. Onlar ise çok daha verimli ve ekonomik yöntemleri gündeme getirmeliydi ama ya mevcut baraj ve tesisleri engellemenin ya da akıl mantık işi olmayan üfürüklerle milleti kandırmanın peşindeler.”

MUHALEFETE ‘BÜYÜKELÇİ’ TEPKİSİ: VAHİM BİR DURUM

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AK Parti Trabzon İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda özetle şunları söyledi:“Küresel sıkıntıya rağmen Türkiye’yi en büyük yatırım hamleleriyle tanıştırmayı sürdürüyoruz. Muhalefet ise yabancı büyükelçilere şikâyet dilekçesi yazıyor. Kimin nereye, nasıl oturacağı kavgasını veriyorlar. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak kendi siyasi çıkarlarını ülkenin üzerinde gören bir anlayışı kabul etmiyoruz. Özellikle iktidara giden yolun sandık yerine yabancı devletlerin kapısında aranmasını çok tehlikeli buluyoruz. Milletlerinin hak ve hukukunu savunmak için görevlendirilen büyükelçilerin muhalefetle arzuhal makamına dönüştürülmesi Türkiye’nin bağımsızlığı adına vahim bir durum. CHP ve ittifak ortakları bir an önce kendilerine çeki düzen vermelidir. CHP’ye oy vermiş vatandaşlarımın da bizimle aynı fikirde olduklarını biliyorum. Bay Kemal ve yoldaşlarının iş bilmezliğinden beceriksizliğinden, her gün bir yenisi patlayan skandallarından biz nasıl rahatsız oluyorsak bizim gibi CHPlilerde rahatsız oluyor.”

TUTTURDULAR Z, Y KUŞAĞI

Tutturdular Z kuşağı, Y kuşağı. Biz de diyoruz ki TEKNOFEST kuşağı. 2023’e kadar çok çalışmalıyız çok. Ben karşımdaki bu muhteşem topluluktan bir şey duymak istiyorum. 2023’e kadar çok çalışmaya var mıyız? Ülkemizin defalarca düşürüldüğü tuzakların bir yenisini ayağımıza dolaştırmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Siyaseti yalandan ibaret olanların bu millete hayrı yoktur. Bulunduğu yere kumpasla gelenlerden siyaseti de yönetimi de onurla yürütmesini beklemek elbette beyhude çabadır. 2023 Türkiye için bir temizlenme arınma, vesilesi olacaktır.

YAYLA SÖZÜ

Açılış alanında bir kadın, “Yaylaları biraz rahatlatın” diye seslendi. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu’ndan konuyla ilgilenmesini isteyerek, “Yaylalara da betonarme bina yapmayacaksınız değil mi?” dedi.