Erdoğan'dan Kıbrıs resti

Güncelleme Tarihi:

Erdoğandan Kıbrıs resti
Oluşturulma Tarihi: Aralık 01, 2004 00:00

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin Kıbrıs sorunu ile ilgili olarak üzerine düşeni yaptığını belirterek, “AB, bütün olanlardan sonra, bize, Kıbrıs ile ilgili yeni bir dayatmayı getiremez. 17 Aralık'a kadar bu konuda bir adım atmamız söz konusu değil” dedi.Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Kıbrıs sorunu ile ilgili bugüne kadar gereken adımları attığını belirterek, “AB, bütün olanlardan sonra, bize, Kıbrıs ile ilgili yeni bir dayatmayı getiremez. 17 Aralık'a kadar bu konuda bir adım atmamız söz konusu değil” dedi.Başbakan Erdoğan, düşman kazanmaya değil, dost kazanmaya yönelik bir politika geliştirmeye ahd ettiklerini kaydederek, “Kimse, Türkiye'yi köşeye sıkıştırma politikasıyla hareket etmesin, ona da gelemeyiz” diye konuştu.Erdoğan, NTV'de canlı yayına katılarak, Ankara Temsilcisi Murat Akgün'ün sorularını yanıtladı.AB dönem Başkanı Hollanda'nın gündem taslağında, “Kıbrıs Rum kesiminin fiilen tanınması” ifadesinin yer aldığı anımsatılarak, sonuç bildirisine de bu ifadenin yansıması durumunda Türkiye'nin tutumunun ne olacağının sorulması üzerine Erdoğan, Kıbrıs sorununun çözümü konusundaki girişimlerine ilişkin süreci anlattı.Kıbrıs ile ilgili süreçte AK Parti Genel Başkanı olduğu dönemden itibaren bir hassasiyeti olduğunu ifade eden Erdoğan, 3 Kasım seçimlerinden sonra, Genel Başkan sıfatıyla, AB üyesi ülkelerin 14'ünü dolaştığını hatırlattı. Bu ziyaretler sırasında önüne sürekli olarak Kıbrıs sorununun getirildiğini belirten Erdoğan, Kıbrıs sorununun Kopenhag siyasi kriterlerinde yer almadığını ve bunun neden önlerine getirildiğini sorduğunu kaydetti. Erdoğan, bunun üzerine, “Biz de biliyoruz ama bu sorun çözülürse Türkiye'nin müzakerelere başlama süreci daha kolay olacaktır” denildiğini bildirdi.Kendilerine “Ne olur şu Kıbrıs sorununu çözün. Bu çözülürse hele hele 24 Nisan'da yapılacak referanduma Türkiye destek verirse bu bizi rahatlatacak, biz Türkiye ile ilgili kararı almada çok rahatlayacağız” denildiğini anlatan Erdoğan, müzakerelerin başlaması için BM Genel Sekreteri Kofi Annan'a teklif götürdüklerini ve bunun üzerine müzakere sürecinin başladığını ifade etti. ADA'DA BARIŞA TÜRKLER'DEN “EVET, RUMLAR'DAN “HAYIR”Erdoğan, 24 Nisan'da Kıbrıs'ta referandum yapıldığını anımsatarak, şöyle konuştu:“Referandumda ne oldu? Kuzey Kıbrıs'taki Türk kardeşlerimiz yüzde 65 'evet' dediler. Neye 'evet' dediler? Kıbrıs'ta bir barışa, ortak yaşamaya, Annan Planı'na, AB'nin talebine, arzusuna 'evet' dediler. Peki Güney Kıbrıs ne dedi? Annan Planı'na, Ada'da barışa, AB'nin talebine 'hayır' dedi. Bütün bunlara rağmen, 1 Mayıs'ta Güney Kıbrıs, AB'ye tam üye oldu. Bu Kopenhag siyasi kriterlerine terstir. Çünkü sınır sorunu var. Bu soruna rağmen sorunlu olarak tam üye yaptılar. Bunu anlamak mümkün değil. Hemen 2 gün sonra Kuzey Kıbrıs'a uygulanan izolasyon politikalarının değişeceği sözünü bize verdiler. Ama o günden bugüne Kuzey Kıbrıs'a yönelik olarak AB tarafından atılmış olumlu bir adım yok. Bunları biz kendilerine her toplantıda çok açık ve net ifade ediyoruz. KIBRIS DAYATMASI KABUL EDİLEMEZBizim karşımıza daha sonra Gümrük Birliği'ni getirdiler. AB üyesi ülkeler içinde Türkiye gibi birlikten önce Gümrük Birliği'ne üye olan ülke yok. Güney Kıbrıs dahil son katılan 10 ülke üye değil. Türkiye, Güney Kıbrıs'ın Gümrük Birliği'ne üyeliğine zaten onay verdi. Türkiye, yapılması gereken jesti bütün olumsuzluklara rağmen yine yaptı. Bütün bu olanlardan sonra AB, bize yeni bir dayatmayı Kıbrıs ile ilgili getiremez. 17 Aralık'ta beklentilerimizi buluruz, müzakere süreci içinde onları oturur konuşuruz. 17 Aralık'a kadar bu konuda bir adım atmamız söz konusu değil.Erdoğan, 17 Aralık'taki sonuç bildirgesinde, “Türkiye ile müzakerelerin başlaması konusunda bir tarih verilmesi ve Türkiye'nin Güney Kıbrıs'ı 25 AB üyesi ülkeden biri olarak tanıması” konusunun yer alması durumunda buna sıcak bakıp bakmayacağına ilişkin soru üzerine, bunun geleceğe yönelik bir takvim içinde ele alacakları konu olduğunu söyledi.Şu anda AB'nin 25 üyesi olduğunu, Türkiye'nin ise müzakerelere başlayacak ülke konumunda bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, birçok konunun müzakereler esnasında yaşanacağını kaydetti. 25 ülkenin hemen hemen tamamına yakınının Türkiye'nin müzakerelere başlaması konusuna olumlu yaklaştığını ifade eden Erdoğan, gerek Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis, gerekse Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başbakanı Tasos Papadapulos'un, Türkiye'ye olumlu yaklaştıklarını belirtti.FIRSATÇILIĞI ÇOK YAKIŞIKSIZ BULUYORUMErdoğan, “Buradaki bir fırsatçılığı çok yakışıksız buluyorum. Bunu uluslararası diplomasinin ciddiyetine asla yakıştırmam. Diplomaside ciddiyet şart. Ben bunun arayışı içerisindeyim. Bunu yaşayarak geleceğe yürüyorum. Türkiye'nin Başbakanı olarak geçmişimizden mirası bu anlayışla aldık, bunu da geleceğe taşımak istiyoruz” dedi.AB üyesi ülkelerin, Güney Kıbrıs'ın tanınması konusunda ısrar etmeleri durumunda Türkiye'nin tavrının ne olacağı yönündeki soruyu yanıtlarken de Erdoğan, “Ben ihtimaller üzerinde konuşmak istemiyorum. Ben şu ana kadar yaptığımız görüşmeler üzerinden hareketimi değerlendirmek istiyorum” diye konuştu.Erdoğan, 17 Aralık günü Türkiye ile ilgili verilecek kararın birçok şeyi farklı bir şekilde etkileyebileceğine işaret ederek, “Ama bunu bizim görmemiz lazım” dedi.Yeni yıl ile beraber Kıbrıs sorunu konusunda kimden bir girişim geleceği ve bu konuda nasıl bir takvim öngördüğünün sorulması üzerine Erdoğan, şöyle konuştu:“Kıbrıs ile ilgili çözüm mücadelemizi sürdürürüz, bu arayış içinde oluruz. Öyle zaman olur ki bakarsınız sürprizler de olur, hiç belli olmaz. Verdiğimiz mücadelede Türkiye nasıl dik duruyor, nasıl dürüst davrandı bunu Sayın Annan kendi raporunda açık ve net ortaya koydu. Şunu çok açık ve net ifade edeyim; Kimse Türkiye'yi köşeye sıkıştırma politikasıyla hareket etmesin, ona da gelemeyiz.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!