Erdoğan'dan İsrail ve ABD'ye kınama

Güncelleme Tarihi:

Erdoğandan İsrail ve ABDye kınama
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 20, 2004 00:00

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'in Filistinlileri, ABD'nin de sivil Iraklıları bombalamasını "devlet terörü" olarak niteleyerek, kınadı. TÜRKİYE, İSRAİL'İ ŞİDDETLE KINADIDışişleri Bakanlığı, İsrail'in dün Refah'ta gösteri yürüyüşü yapan Filistinlilerin üzerine ateş açılmasını şiddetle kınadı.  Bakanlıktan yapılan açıklamada, ''Refah Mülteci Kampı'nda gösteri yapan Filistinliler üzerine İsrail helikopterleri ve tanklarından açılan ateş sonucu, aralarında çocukların da bulunduğu en az 15 kişinin ölmesini ve çok sayıda kişinin yaralanmasını şiddetle kınıyoruz'' denildi.  ''İsrailli sivillere yönelik terör eylemleri gibi, Filistinli sivilleri doğrudan hedef alan askeri operasyonların ve yıkımların da hiçbir haklı gerekçesi ve hukuki dayanağı olamaz'' ifadesi kullanılan açıklamada, şunlar kaydedildi:  ''Terörle mücadelede Filistinli sivillerin can ve mallarına da ağır zararlar veren aşırı ve ayrımsız güç kullanımının İsrail'in güvenliğini güçlendirmeyeceğini bir kez daha yineliyor, bu tür operasyon ve yıkımların bir an önce durdurulmasını, uluslararası kamuoyu ile birlikte İsrail'den talep ediyoruz.''  Ankara, tarafları itidal ve sağduyuyla Yol Haritası ve uluslararası hukuktan kaynaklanan karşılıklı yükümlülüklere uyumlu adımlar atmaya davet etti. Erdoğan, Romanya'ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, dün İsrail'in Filistin'de ve ABD'nin Irak'ta sivilleri bombalamasının, Ortadoğu'da insan hakları açısından gidişin ne kadar feci olduğunu gösterdiğini belirtti. Erdoğan, sorumluluk mevkiinde olanların tarihe karşı büyük vebali bulunduğunu belirtti. ''İsrail ve Irak'taki son gelişmeleri insan hakları açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna Erdoğan, şu karşılığı verdi:      ''Ortadoğu'daki bu gelişmeler, dün gerek Refah Mülteci Kampı'ndaki, gerek Irak'taki gelişmelerin her şeyden önce insan hakları açısından, insanlık açısından gidişin ne derece bir fecaat olduğunu ortaya koymaktadır. Burada sorumluluk taşıyanların-sorumluluk mevkiinde olan bir insan olarak söylüyorum- tarihe karşı çok büyük bir sorumluluğu vardır, çok büyük bir vebali vardır.      Özellikle dün Filistin'de yaşananlar olsun, Irak'ta yaşananlar olsun bunları seyrettikçe ben bir baba olarak, bir insan olarak bun ne denli feci, ne denli insanlık dışı bir olay olduğunu gördüm, müşahede ettim ve ben de doğrusu bundan hüzünlendim.  DEVLET TERÖRÜNE KARŞI ORTAK TAVIR ÇAĞRISI  Bunun her şeyden önce affedilir, bağışlanır bir yanı yok. Bu konuda artık bombalarla sadece barış vuruluyor, bunu bilmemiz lazım. Sivil insanları çoluk çocuk ayırt etmeden savunmasız insanları bu şekilde vurmanın hiçbir hukukla izahı yoktur.      Dün ben yine yabancı dünya basınına söyledim. Her şeyden önce bu konunun uluslararası teröre karşı bir taraftan mücadele edelim, bunun hazırlıklarının yapıldığı bu müzakerelerin görüşmelerinin yapıldığı bir dönemde, eğer teröre karşı bir ortak mücadele platformu oluşturacaksak, önce adeta devlet terörü noktasına tırmandırılan bu adımlara karşı ben bütün sorumluluk noktasında olan başbakanları, devlet başkanlarını ortak dayanışmaya davet ediyorum ve bu konuda tavır almaya davet ediyorum.” GÜL: GAZZE'DE OLANLARI ŞİDDETLE KINIYORUZ TBMM'DE ORTADOĞU'DAKİ SON GELİŞMELERE İLİŞKİN GENEL GÖRÜŞME AKP ve CHP gruplarının ortak önergesi ile Ortadoğu'daki son gelişmelere ilişkin olarak gelecek hafta salı günü TBMM'de bir Genel Görüşme yapılacağı bildirildi. AKP Grup Başkanvekili Faruk Çelik, Eğitim-Sen Yönetim Kurulu üyelerini kabulü sırasında, 25 Mayıs Salı günü AKP ve CHP gruplarının ortak önergesiyle Ortadoğu'daki gelişmeler, Irak'taki işkence iddiaları ve İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırıları ile ilgili genel görüşme yapılacağını açıkladı. (AA) Bu arada Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, İsrail'in Gazze'deki sivillerin evlerini yıkmasını ve dün yine Gazze'de düzenlediği operasyonda 30'dan fazla kişinin ölmesini çok tehlikeli bir gelişme olarak gördüklerini belirterek şiddetle kınadı.      Gül, İslam Konferansı Örgütü'nün (İKÖ) Rusya, ABD, AB ve BM'nin oluşturduğu Ortadoğu Dörtlüsü ile Filistin konusundaki gelişmeleri görüşmek için dün akşam saatlerinde geldiği Moskova'da AA muhabirinin sorularını yanıtladı.      Gazze'de dün çok tehlikeli gelişmelerin söz konusu olduğunu kaydeden Gül, ''Filistin'de olup bitenler, İsrail'in son aylarda ve özellikle son günlerde yaptığı şeyler, kesinlikle çok tedirgin edici. Bunları çok tehlikeli gelişmeler olarak görüyoruz'' dedi.      Sivil insanların evlerinin yıkılmasının çok tehlikeli bir gelişme olduğunu ifade eden Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü:      ''Şiddetle kınıyoruz. Böyle barış sağlanamaz. Biz yol haritasının uygulanmasını beklerken, böyle herkesi ayağa kaldıracak, hiç kimsenin tasvip etmeyeceği bir davranışın içine giren bir politika takip etmek, kesinlikle Türkiye'nin de tasvip etmeyeceği bir şeydir. Dün Gazze'de olup bitenler ise, kesinlikle ölçünün tamamen kaçırılmasıdır ve Türkiye olarak, ki dünya da zaten ayağa kalktı, kesinlikle kınadığımız, şiddetle kınadığımız, tasvip etmediğimiz ve çok tehlikeli gördüğümüz gelişmedir.''   "İSRAİL'İN DAVRANIŞI İLİŞKİLERİ ETKİLER"       Abdullah Gül, ''İsrail'in bu davranışı, Türkiye'nin İsrail ile ilişkilerini geliştirme sürecini etkiler mi'' sorusuna da, ''Tüm bu davranışlar tüm bölgeyi tabii ki etkiliyor. Bütün bölgeyi etkiliyor. Şüphesiz ki etkiler. Bütün bölgeyi, herkesi etkiliyor'' yanıtını verdi.      Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un yeni atanmasından dolayı bugün ilk defa bir araya gelme şansını elde edeceğini kaydeden Gül, ''Sayın Lavrov ile ikili görüşmemizin ardından İKÖ üyesi ülkelerin diğer bakanlarıyla birlikte bir kez daha bir araya geleceğiz. Filistin sorununu ve Irak ile ilgili bir takım konuları ele alacağız. Ama esas olarak Filistin konusunu geniş bir şekilde ele alacağız'' dedi.      Rusya ziyaretinin ana konusunun Ortadoğu meselesiyle ilgili olduğunu ifade eden Gül, şunları söyledi:      ''Bu İKÖ'nün dönem başkanı Malezya'nın inisiyatifiyle, daha doğrusu dönem başkanı olarak Malezya'nın inisiyatifiyle ortaya çıktı. Bundan birkaç ay önce ben Malezya Dışişleri Bakanı'na bir mektup yazmıştım. Irak ile ilgili, Ortadoğu ile ilgili. 'İKÖ olarak, dönem başkanısınız. İnisiyatif alın, İslam dünyası bu işlere kayıtsız kalmasın. Bununla ilgili ortaya çabalar koymak lazım, katkı koymak lazım. Herkes elinden geleni yapmak için uğraşırken, İKÖ, İslam dünyası bu işe kayıtsız kalamaz' demiştim mektubumda.  Geçen sene Malezya'da zirve toplantısı yapıldı. Önce bu görüşlerimizi orada gündeme getirdik. Ardından Türkiye'ye döndükten sonra kaleme aldık.''       ORTADOĞU DÖRTLÜSÜ İLE TEMAS      Malezya'nın dönem başkanı olarak BM, AB, ABD ve Rusya'nın oluşturduğu Ortadoğu Dörtlüsü ile temasa geçme kararı almasını memnuniyetle karşıladıklarını belirten Gül, İKÖ çerçevesinde bu konudaki görüşmeler için bakanlardan oluşan bir komite kurulduğunu söyledi.      İKÖ çerçevesinde oluşturulan Bakanlar Komitesi'nde Malezya, Senegal, Fas, Filistin ve Türkiye Dışişleri Bakanı'nın bulunduğunu kaydeden Gül, Komite'nin ilk temasının dün AB dönem Başkanı İrlanda ile Dublin'de yapıldığını ve bu toplantıya Türkiye'yi temsilen Devlet Bakanı Beşir Atalay'ın katıldığını belirtti.      İKÖ heyetinin bugün Rusya ile görüşeceğini ve gelecek hafta da ABD'de Amerikalı yetkililer ve BM ile görüşeceğini belirten Gül, Rusya'da temaslara katılmayı kendisinin istediğini söyledi.      KIBRIS Rusya'ya verdikleri önemden dolayı, buradaki temaslara gelmeyi özellikle tercih ettiğini kaydeden Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü:      ''Sayın Lavrov ile ikili görüşme ve bütün ilişkileri tekrar değerlendirme alternatifi ortaya çıktı. Dolayısıyla, ikisini birden değerlendirmek istedik. Bu arada Kıbrıs ile ilgili gelişmeleri BM Güvenlik Konseyi Daimi üyesi olan Rusya'ya bizzat bir kez daha anlatmak istedik. Bunları düşündüm. O bakımdan Moskova'ya gelmiş olduk.  Gelişimizin esas sebebi Filistin'de olup bitenler hakkında görüş alışverişinde bulunmak. Bu fırsattan da istifade edip ayrıca yeni Dışişleri Bakanı olan Sayın Lavrov ile ikili görüşmek istedim.  Daha önce NATO toplantılarında görüştük, Brüksel'de görüştük, ama ikili temas olamamıştı. Bunlardan istifade ederek, bu gelişimizde bütün ilişkilerimizi bir kez daha gözden geçirmek istedik.'' 
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!