Güncelleme Tarihi:
AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen AK Parti İnsan Hakları Eğitim Programı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:
“Dünya siyaseti en sert virajlardan birini dönüyor. Uluslararası sistemde ciddi bir güç boşluğu var. Sadece güç boşluğu değil, bir ahlak ve vicdan kaybıyla da karşı karşıyayız. Ancak Gazze kriziyle beraber küresel sistem iflas bayrağını çekmiştir.
BATILI ÜLKELER İSRAİL’İN SUÇ ORTAĞI
Giderek zalimleşen, şımaran, azgınlaştıkça azgınlaşan bir haydut devlet, avuç içi kadar toprak parçasına sıkıştırdığı 2-3 milyona insana karşı 300 gündür barbarlığın her türlüsünü sergiliyor. Normalde insanlığı ayağa kaldırması gereken, bu zulüm karşısında BM Güvenlik Konseyi’nden çıt yok. Batılı ülkeler zaten İsrail’in soykırım politikasının suç ortağı. Netanyahu daha çok çocuk öldürsün diye silah ve istihbarat dahil her türlü desteği sağlıyorlar. Bu desteği de gizleme gereği duymadan katilleri avuçları şişinceye kadar alkışlayarak alenen gösteriyorlar.
ELLERİNE YAPIŞAN O KARA LEKE
Nasıl bundan 85 sene önce Hitler’in Nazi Parlamentosu Reichstag’ta yaptığı soykırım konuşmasını heyecanla alkışlayanlar tarihe isimlerini utançla yazdırdıysa, günümüzün Hitler’i Netanyahu’yu ayakta alkışlayanlar ellerine yapışan o kara lekeyi ömür boyu temizleyemeyecek. İnsanlığımızın sınandığı bu zamanlarda konuşmayı, hakkı ve hakikati haykırmayı Filistin halkına karşına görevimiz olarak görüyoruz.
SOSYAL MEDYADA UYGULANAN SANSÜR
Mesele Türkiye olunca aslan kesilen ne kadar batılı kuruluş varsa, 40 bin insanı katleden İsrail karşısında süt dökmüş kediye döndü. Açıkça katliam destekçiliği başladılar. Öyle ki, İsrail vahşetini gizlemek ve Filistin halkının sesini kısmak için her yola başvuruyorlar. Bilhassa sosyal medya şirketleri adeta militanlaştılar. İsrail’i eleştiren basit bir cümleye bile hemen sansür uygulamayı kendileri için görev addediyorlar.
DİJİTAL FAŞİZMLE KARŞI KARŞIYAYIZ
Filistinli şehitlerin fotoğraflarına bile tahammül edemeyip anında yasaklayan bunu da özgürlük olarak pazarlayan bir dijital faşizmle karşı karşıyayız. Her türlü ahlaksızlığı, fuhşiyatı ve terör örgütü destekçileri özgürlük parantezine alıp teşvik eden bu şirketler Filistin halkının şanlı direnişine ve kahraman evlatlarına sanal âlemde açıkça savaş açmıştır.
Gelinen noktada sosyal medya şirketlerinin çıkarlarına dokunan her hususta mafya gibi davrandıklarına bizzat şahit oluyoruz.
TERÖR ÖRGÜTLERİ AT KOŞTURUYOR
Uyarılarımıza rağmen FETÖ’sundan, PKK’sına tüm terör örgütleri bu platformlarda istedikleri gibi at koşturuyorlar. Yine bu platformlarda ülkemizin ortak değerlerine, milletimizin inancına alenen hakaret ediyorlar. Suç ve terör şebekeleri bu mecralarda istedikleri propagandayı yapıyorlar. İtibar suikastleri sebebiyle şimdiye kadar binlerce insanın hayatı karardı. Ama bu şirketler ellerinde her türlü imkan olduğu halde mağduriyetlerin önünü kesecek etkili hiçbir adım atmadı. Bu konudaki isteksizlikleri halen devam ediyor. Amerika ve Avrupa’daki kurallara uyma noktasında gösterdikleri özeni mesele Türkiye olunca, bizdeki katalog suçlarla mücadele olunca bilinçli bir şekilde maalesef esirgiyorlar. Bu husustaki rahatsızlığımızı pek çok kez dile getirdik. Diyalog hattı da kurmaya çalıştık. Ancak arzu edilen işbirliğini tam manasıyla tesis edemedik.
TALEPLER KARŞILANIRSA HAL YOLUNA GİRER
Son haftalarda şunu bir kez daha gördük; sosyal medya şirketleri bu alandaki tekel konumlarını dünyadaki hak ve özgürlükleri desteklemek için değil, bilakis siyaset ve toplum mühendisliği projelerini hayata geçirmek için kullanmaktadır. Şunun da altını özellikle çizmek istiyorum. Hükümet olarak bizim kimsenin özgürlüğü ile, ifade özgürlüğüyle, işiyle, aşıyla, ticaretiyle, hayat tarzıyla herhangi bir sorunumuz yok. Bugüne kadar da bu tarz yollara tevessül etmedik. Ne yaptıysak daima hukuk ve demokrasi zemininde yaptık. Şimdi de amacımız Anayasamızın imkânları dahilinde insanımızın hakkını korumaktır. Türkiye’nin haklı talepleri karşılanır, hassasiyetlerine saygı gösterilirse mesele zaten kendiliğinden hal yoluna girecektir.”
MUHALEFETE: BUNUN ADI ‘EV ZENCİLİĞİ’DİR
- Burada şirketlerin tavrı kadar rahatsız edici bir diğer durum ülkemizdeki muhalefetin kaypak tutumudur. Sosyal medya platformlarının rezilliklerini bir kez olsun eleştirmeyenler bu platformların sanal alemde estirdikleri faşizme bir çift laf etmeyenler, bakıyorsunuz nefes nefese klavye ve ekran başına geçip sosyal medya hesaplarından Türkiye’yi Batılılara şikâyet sırasına giriyorlar. Bunun adı ifade hürriyetine sahip çıkmak değildir. Rahmetli Malik El Şahbaz’ın tarifiyle bunun adı ‘ev zenciliğidir.’ Batıdan çok Batıcı, İsrail’den çok İsrailci, ezik olduğu kadar fırsatçı da olan bu ev zencilerinin hayattaki tek varlık gayesi sahiplerine şirinlik yapmaktır.
‘HANİYE İÇİN YAS’ YORUMU: HAZMEDEMEDİLER
- Erdoğan, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’nin öldürülmesine ilişkin şunları söyledi: “Bütün dünya kamuoyu İsrail’in ateşkese ikna edilmesini beklerken, sonuç müzakerecinin kalleş bir suikastle şehit edilmesi olmuştur. Biz kendisinin gayretine, Filistin davasına sadakatine ve milletimize olan samimi gayretine yakinen şahittik. Kendisi aynı zamanda Filistin’in son seçilmiş başbakanıydı. Merhum Heniyye’nin Katar’daki merasimine geniş bir heyetle iştirak etmenin yanı sıra ülkemizdeki bir günlük milli yas ilan ederek Filistin halkıyla dayanışmamızı gösterdik. Ama bazı ekranlarda, bazı cibilliyeti bozuk olanlar bizim ona gösterdiğimiz bu ilgiyi hazmedemedi. Ya biz sizden mi izin alıp da bunların kararını verecektik. Biz milletimizden gerekli izni aldık ve adımlarımızı da buna göre atıyoruz.”