Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Sırbistan ve Arnavutluk’a yaptığı ziyaret dönüşü uçakta gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu. İşte o açıklamalardan çarpıcı satır başları...
CEZASIZLIK ALGISINA MÜSAADE ETMEYİZ
“Bir devlet öncelikle vatandaşlarının güvenliğini, adalet ve ekonomik refahı temin etmelidir. Bunun için 22 yıldır ne gerekiyorsa yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Son dönemde yaşanan kimi cinayetler ve hadiseler milletimizin kendini güvende hissetme ve adalete olan inancını zedeleme eğiliminde. İnsanımız rahat olsun, toplumun huzurunu bozan, güvenliği tehdit eden kim olursa olsun cezasını çekecektir. Yaptığımız derin analizlerde şiddet olaylarını önlemede gerek işlevsel, gerek yapısal eksikliklerin tespiti halinde oraya müdahaleden çekinmeyiz. Bu noktada, toplumumuzda cezasızlık algısına müsaade edemeyiz. Cezaların ıslah edici ve caydırıcı olması noktasında sorunlu alanlara neşter vuracak yasal düzenlemeler yapacağız. Hangi kurumda, hangi sistemde bir zafiyet varsa nokta atışlarıyla sorunu gidereceğiz.
SUÇA MEYİLLİ KİŞİLER TUTUKLU YARGILANACAK
Emniyet, yargı, medya konularında atılacak adımlar olduğunu görüyoruz. Suça meyilli kişilerin tutuklu yargılanması esas olacak ve yargılamada da bu kişilerin bu durumları esas alınarak infaz işlemleri yürütülecek. Ceza infaz sisteminde yapacağımız değişikliklerle suç işleyen, cezaevine mutlaka gireceğini bilecek. Bu konuda teknik çalışmaları gerek Adalet Bakanlığı gerek Türkiye Büyük Millet Meclisi grubumuz yapacak. Yapısal sorunlarla ilgili de incelemeler yapıyoruz. Suçla en etkin mücadeleyi sağlayacak yapısal değişikliklere de ihtiyaç duyulması halinde onların da adımını atacağız. Suç tiplerine göre daha net ve caydırıcı ceza politikaları uygulayacağız. Toplumda oluşturulmak istenen ‘suçlular cezasız kalıyor, yapanın yanına kâr kalıyor’ anlayışının doğru olmadığını vatandaşlarımız görecektir. Yargının hızlanması için yıllardır attığımız adımlar ortada. Burada mesafe aldık ancak ‘Geç gelen adalet, adalet değildir’ anlayışı ile çalışmaya devam edeceğiz.”
KABİNEDE DEĞİŞİM SİNYALİ
Bizim parti programı sürekli olarak hep değişime tabidir. Ama bunun yanında da tabii idari mekanizmalarda, partimiz içerisinde bazı değişiklikler olabilir. Genel başkan yardımcılarında aynı şekilde değişiklikler olabilir. Kabinemizde biliyorsunuz iki arkadaşımız değişime tabi oldu. Şimdi bu yeni süreçte de duruma göre değerlendirmelerimizi yaparız. Orada da bazı değişiklikler olabilir.
KÖFTECİ YUSUF AÇIKLAMASI
Ankara’da iki şubede uygunsuz gıda tespiti yapılıyor. Savcılığa suç duyurusunda bulunuluyor. İtiraz süreçleri oluyor. Mahkeme, Tarım Bakanlığımızın kararını önce iptal ediyor, Bakanlık tarafından bu karara itiraz edildiğinde bu kez itirazlar kabul ediliyor. Yargı süreci tamamlandığında ve kesinleştiğinde de bu denetim raporu yayımlanıyor. Bakanlığımızın yapmış olduğu idari işlemler de yargısal denetim altındadır. Herkesin de kendini savunma hakkı bulunuyor. Netice itibarıyla mahkeme nihai kararı veriyor, Bakanlık da denetimin sonucunu yayımlıyor. Bu denetimlerimiz devam edecek, devam ediyor. Sonuç itibarıyla gıda konusu hakikaten ciddiye alınması gereken bir husus.
ROGER WATERS’A GAZZE TEŞEKKÜRÜ
İnsanlığı katledenleri durdurabilmek, bunun yanında toplumların vicdanlarını harekete geçirmek için ne kadar geniş kitlelere erişebilirsek o kadar iyi. Videomuzu paylaşarak hissiyatımıza ortak olan İngiliz müzisyen Roger Waters, Yunanistan eski ekonomi bakanı Yanis Varufakis gibi isimlere de teşekkür ediyorum. Gazze’deki soykırım herkesin önünde gerçekleşmiş ve insanlığın tarihi utançları arasındaki yerini almıştır. Bu utancın izlerini bugün İsrail denen Siyonist terör örgütünün yanında duranlar, nesiller boyunca taşıyacaktır.
İSRAİL’İN SALDIRILARI
BÖLGEYİ KURTARMAMIZ LAZIM
“İsrail, Şam’ı işgal ettiği anda Suriye’nin kuzeyine gelmiş olacak. İsrail’in birtakım hesapları olabilir ama en büyük hesap sahibi Allah’tır. Rabbimizin hesabı da muhakkak bu hesapların üzerinde, bu da tecelli edecektir. Netanyahu ve çetesinin gördükleri rüyalar kâbusa dönüşecek. Filistin özgür olacak, Lübnan özgür kalacak. Barışı ve huzuru katleden bir canavara dönüşen İsrail, karşısında insanlığı bulmalıdır. Biz Suriye’nin birliğini yeniden sağlaması, barışa ve huzura ulaşması için çalışmaya devam edeceğiz. Her yerde olduğu gibi Suriye’de de acil ve kalıcı bir barışı savunacak, barışın yanında duracağız. İsrail, bölgesel ve küresel barışa yönelik en somut tehdittir. Suriye’deki iç savaşın başından beri Rusya’nın atacağı adımları dikkatle takip ediyoruz. Çünkü Rusya, Suriye’yle müşterek hareket ediyor. İran’la ilgili konuda da Rusya, İran, Suriye bütün bu üçlü mekanizma birlikte hareket ediyor. Diğer tarafta ise Amerika, İngiltere, Almanya’dan oluşan koalisyon güçleri bulunuyor. Koalisyon güçleri PKK/YPG terör örgütünün hamiliğine soyunmuş durumda. Suriye’nin toprak bütünlüğüne karşı en büyük tehdit oluşturan bu duruma karşı Rusya, İran ve Suriye’nin daha etkili tedbirler alması elzemdir. Benzer şartlar Irak’da da yaşanmaktadır. Bu nedenle bir yanda İsrail’in savaşı tüm bölgeye yayma çabaları, diğer yanda terör örgütlerinin bölücü ve yıkıcı faaliyetleri ortadayken, küçük çıkar hesaplarını bir kenara bırakarak dayanışma içinde bölgeyi kurtarmamız lazım. Yükümüz ağır, işimiz çok.”
YUNANİSTAN’LA İLİŞKİLER
‘İYİ KOMŞULUK’ KAZANDIRACAK
“2023 seçimleri sonrası Yunanistan ile Türkiye arasındaki mevcut kronik sorunu nitelikli bir müzakere yoluyla çözebilir miyiz diye bir anlayış başladı. Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’le birlikte bu sürece siyasi destek verdik ve Dışişleri Bakanlığımız bu konuyla ilgili kapsamlı bir çalışma başlattı. Sorunların tanımlanması, içeriğinin çizilip ortaya konması, belli çözümlerin bulunması konusunda iki tarafta da irade olması önemli. Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan Yunanistan’a gidecek. Tüm bu konuları, Ege ile ilgili bütüncül yaklaşımımız temelinde görüşeceğiz. İyi komşuluk esası iki ülkeye de kazandıracak formülün anahtarıdır. Türkiye ile Yunanistan ilişkileri, bu esas ekseninde inanıyorum ki daha güzel günlere doğru ilerliyor. Biz hakkaniyetin peşindeyiz. Kimsenin toprağında gözümüz olmadığı gibi, hakkımızı sonuna kadar muhafaza etme kararlılığımız da tamdır.”
BAHÇELİ’NİN DEM’LİLERLE TOKALAŞMASI
UZATILAN EL ÇOK ÖNEMLİ BİR ADIM
Ortada net ve kararlı bir biçimde uzatılan bir el var. Sayın Bahçeli, Türkiye’nin siyasi yapısında uzlaşma ve diyalog çağrısının önemine burada bir vurgu yapıyor. Dolayısıyla bu attığı adım, bir kenara konulamaz, bana göre çok çok önemli bir adımdır. Ondan böyle bir adım beklemeyenler olabilir. Ama biz kıdemli bir siyasetçi olarak garipsemedik. Temennimiz odur ki bundan sonraki süreçte de bu adımları atanların sayısı çoğalsın. Bu adımları atanların sayısı çoğaldıkça da yeni anayasa konusunda toplumsal mutabakatın tabanını genişletebiliriz. Türkiye’de terör yöntemleri ile bir yere varılamayacağı çok nettir. Terör örgütleriyle çevrelenmiş bir coğrafyada, Irak’ta gerilimlerin, Suriye’de iç savaşın yaşandığı, İsrail’in vahşileştiği bir dönemde içeride barışın tesisi önem kazanıyor. Ülkemizde demokrasiyi güçlendiren her adıma desteğimiz tamdır. Buna rağmen ‘Biz irademizi demokrasi dışı odaklara teslim ediyoruz, her adımımızı bu anlayışla atıyoruz’ demek yapıcı bir yaklaşım olarak görülmez. Terörün her türlüsüyle mücadele eder ve karşısında yer alırız. Meseleleri terör dışı yöntemlerle ortadan kaldırmaya ise her zaman varız. Çünkü biz siyaseti, ülkemizin huzur ve birliğini güçlendirmek, milletimize hak ettiği kaliteli hizmetleri sunmak için yapıyoruz. Yeni anayasa çağrımız da bunun içindir. Türkiye’nin ayağına darbecilerin taktığı prangaları söküp atmanın yolu kapsayıcı, adil, sivil, özgürlükçü bir anayasa yapmaktan geçiyor.
SOKAK EYLEMLERİ ÇAĞRILARI
BUNU DENEYENLER BEDELİNİ AĞIR ÖDER
İstihbarat teşkilatımızla A’dan Z’ye İsrail’in Türkiye’ye yönelik attığı veya atabileceği her türlü adımı kontrol altında tutuyoruz. İsrail, sadece saldırdığı Filistin ve Lübnan’ın istikrarını hedef almıyor. Oradaki yangının çevreye etkilerinin olması için de uğraşıyor. Bunları bizim göz ardı etmemiz mümkün değil. Elimiz kolumuz da bağlı durmuyoruz. Provokasyon peşinde koşanlar, kaos iştahı ile hareket edenler bugüne kadar hep karşısında bizi buldu. Bundan sonra da bulacak. Yalanı yok etmenin yolu doğruları bıkmadan, usanmadan söylemektir. Maalesef bazı siyasetçiler de birtakım politik çıkarlar uğruna bu algı operasyonlarına dahil olabiliyor. Vatandaşlarımız sosyal medya başta olmak üzere birçok mecradaki organize yalanlara karşı son derece dikkatli olmalıdır. Her duyduklarına inanmamalı, resmi açıklamalara odaklanılmalıdır. Hep söylediğim gibi iç cepheyi sağlam tutmak önemli. Sokakları karıştırmaya teşebbüs edenleri buradan bir kez daha uyarıyorum, böyle bir hata yapmasınlar, bedelini ağır öderler.
KONGRELERE MESAJ:
BİZİMKİ ESER VE HİZMET SİYASETİ
AK Parti 8’inci Olağan İl ve İlçe Kongreleri’ne bir video mesaj gönderen Erdoğan, özetle şunları söyledi: “Her zaman söylüyorum, bizim siyasetimiz eser ve hizmet siyasetidir. Biz aynı zamanda milletle ve kendi arasında daima muhabbetin diliyle, gönül diliyle konuşan bir kadroyuz. AK Parti’yi bugünlere getiren sır, milletin sesine kulak vermemizdir. Hiçbir komplekse kapılmadan, milletin vicdan terazisinde muhasebesini yapması, nerede eksiği varsa üzerine kararlılıkla gitmesidir. 23 yıldır milletin umudu olmayı, milletin sorunlarına çözüm adresi olmayı işte böyle başardık. Ak saçlılarımızın ve emektarlarımızın tecrübesini, gençlerimizin heyecanı ve dinamizmini, hanım kardeşlerimizin de nezaket ve samimiyetini birleştirerek inşallah bu hassas süreci yöneteceğiz. Siz dava arkadaşlarıma güveniyorum.” (Aziz ÖZEN / İSTANBUL)