Erdoğan'dan Hürriyet'e altın madalya

170 BAĞIŞÇIYA MADALYA

Yurt içi ve yurt dışı insani yardım operasyonuna bağışlarıyla destek veren, bağışlarıyla milyonlarca insanın yarasını saran Türk Kızılayı, bağışçılarını altın madalya ile ödüllendirdi. Aralarında Doğan Yayın Holding, DTV, Posta Gazetesi ile Hülya Avşar, Okan Bayülgen, Acun Ilıcalı, Yavuz Bingöl, Beşiktaş Çarşı Taraftar Grubu’nun da yer aldığı kurumlar, kuruluşlar, işadamları, sanatçılar, STK’lar ve vatandaşlar Türk Kızılayı’nın Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlediği 'Ödül Töreni'nde buluştu.

Türk Kızılayı’nın 144’üncü Kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen iftar yemeğine katılan Başbakan Erdoğan, Kızılay’ın 170 bağışçısına altın madalya verdi. Haliç Kongre Merkezi’nde dün düzenlenen iftara Erdoğan’ın yanı sıra AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Kızılay Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Acun Ilıcalı, Hülya Avşar ile çok sayıda davetli katıldı.

Bağışlarla 345 ev yapıldı Kızılay Genel Müdürlüğü ile Hürriyet Gazetesi’nin hayata geçirdiği konteyner kent kampanyası evsiz kalan vatandaşlara sıcak bir yuva oldu. Kampanyada toplanan yaklaşık 3 milyon lira ile Van Erciş’te 345 konteyner yapıldı. Hürriyet’in başlattığı kampanya ile kurulan evler 5 kişiyi barındırıyor. Van’ın kış şartlarına uygun olarak yapılan evlerin içinde tuvalet ve banyo da yer alıyor. Daha kalabalık aileler için ise banyosuz ve tuvaletsiz evler, Hürriyet evlerine monte edilerek kullanılabiliyor. Böylece hane halkı ayrı yerlerde yaşamak zorunda kalmadı. Mutfağı da bulunan evlerde vatandaşlar kendi yemeklerini yapabiliyorlar. 10 yıl dayanıklı olan bu evler daha sonra Kızılay tarafından toplanarak başka afetlerde de kullanılabilecek.

İftarın ardından kürsüye çıkan Başbakan Erdoğan, gittiği birçok ülkede, ay yıldızlı bayrağımızın yanında dalgalanan Türk Kızılayı bayrağını görmekten ayrı bir gurur, ayrı bir şeref, ayrı bir heyecan duyduğunu belirterek, “O kırmızı hilal, hiç kimsenin giremediği, ulaşamadığı, varamadığı, ulaşsa bile kalamadığı yerlerde, coğrafyalarda çok büyük bir kahramanlıkla, büyük bir dirayetle tutundu” dedi.

KASABA DEVLETİNİN VARİSİ DEĞİLİZ

Erdoğan, Pakistan’da meydana gelen deprem ve sel felaketlerinin ardından Pakistanlı yetkililerle aynı anda Kızılay’ın afet bölgelerine ulaştığını belirterek özetle şunları söyledi:
“Bazı gözler vardır bazı yaklaşım tarzları vardır ki bunlar insanı üzmektedir. Burada bizim ne işimiz var diyenler de vardır. Şunu hiç unutmayalım kim ne derse desin, ne konuşursa konuşsun bu millet tarihinden aldığı mirasla bir kasaba devletinin varisi değildir. Bu millet dünyanın bir diğer ucuna yardım elini uzatma ferasetini gösterebilmiş bir millettir.

ESNEK GÜCÜ TEMSİL EDİYORUZ

Uluslararası ilişkilerde, yüzyıllar boyunca, hard power yani sert güç egemen oldu. 20’inci ve 21’inci yüzyıllarda ise sert gücün yanına soft power yani yumuşak güç daha doğru bir ifadeyle esnek güç adı verilen bir yaklaşım getirildi. Bugün artık ülkelerin gücü sadece ordularının, silahlarının, ekonomilerinin gücüyle ölçülmüyor. Ülkelerin, kültürel alanda, insani alanda, yardımlaşma, dayanışma alanındaki güçleri bugün artık sert gücün önüne geçiyor. Açıkçası biz millet olarak, mensubu olduğumuz medeniyet olarak, Selçuklu’da, Osmanlı’da ve bugün cumhuriyetimizde her zaman esnek gücün savunucusu olduk. Esnek güç kavramı, her ne kadar yeni bir kavram, modern bir kavram olsa da biz tarihimiz boyunca, kalemin kılıçtan çok daha keskin olduğuna, kılıcın açamayacağı kapıları kalemin açacağına inandık.

ARAKAN SOMALİ’DEN FECİ

Çarşamba günü Dışişleri Bakanımız, eşim, kızım, Kızılay ekipleri, TİKA ile birlikte sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle Myanmar’a gittiler ve orada temaslarda bulundular. İlk defa diplomatik bir temas kuruyoruz. Buraya giderken hedefimiz, ne ırki bir ayrımcılık, ne dinsel bir ayrımcılık, hiçbiri olmayacak. Fakat Arakan’a da geçmek için gerekli girişimleri yaptık. Sonunda Arakan’ın kapısını araladılar. Türkiye’den toplanan yardımlar orada müslüman kardeşlerimize, Budistlere ulaştırıldı. Sorunlar yerinde tespit edildi. Nasıl ki şu anda Suriye’den Türkiye’ye, Lübnan’a, Ürdün’e insanlar kaçıyorsa aynı şekilde oradaki Müslümanlar Bangladeş’e kaçıp sığınmaya çalışıyorlar. ‘Şu ana kadar 500 bin Arakanlı bize geldi’ dedi Bangladeş Başbakanı. Kızılay’ın verdiği rapor 250 bin. Bu insanlar oraya kaçıp orada yaşam hakkı arıyor. Telefonla yaptığımız görüşmelerde tablonun Somali’den çok daha feci olduğunu söylediler. Fakat üzüldüğüm nokta şu; 'Bazı medya mensupları Dışişleri Bakanımız'ın orada ne işi var' diyor. 'Hadi Başbakan'ın hanımı anladık da onun ne işi var' diyorlar. 'Bugüne kadar diplomatik bir münasebet geliştirmediğimiz bir ülkede siz böyle bir adımı atıyorsunuz, bunun Dışişleriyle ne alakası var' diyor. İnanır mısınız bu bir kısım medya Türkiye’nin ellerinden gelse 780 bin kilometre karelik vatan toprakları içinde bile yaşamamasını istemeyecekler. Bu zihniyette bir yapı var.”

Başbakan Erdoğan’ın Myanmar’la ilgili bilgi verdiği sırada eşi Emine Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun bölgede çekilmiş fotoğrafları dijital ekrana yansıtıldı. Erdoğan, konuşmasının ardından bağışçılarla birlikte fotoğraf çektirdi.