Güncelleme Tarihi:
BİR ŞAİRİMİZ BÖYLE ANLATIYOR
“İnsanlık olarak Hiroşima’da yaşanan bu meşum olaydan ders almayı başarmak zorundayız. Barış anıtı parkında yer alan kaideye kazındığı gibi ‘Hiroşima yanlışı tekrar etmeme kararlılığımızın nişanesi’ olmalıdır. Bir şairimiz bunu Hiroşima kurbanlarının sembolü haline gelen Sadako Sasaki anısına yazdığı şirinde böyle anlatıyor:
Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.
*
Hiroşima’da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.
*
Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.
*
Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.
*
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.
ÇOCUKLAR ÖLMEYE DEVAM EDİYOR
Ancak Hiroşima’da yaşanan onca drama rağmen, Suriye’den Yemen’e, Filistin’e kadar, birçok ülkede çocuklar ölmeye, minik bedenleriyle savaşın tüm yükünü çekmeye devam ediyor. Ölüm çocukları kimi zaman bir mülteci teknesinde, kimi zaman okul sırasında, kimi zaman sokakta, kimi zamanda kendilerini en güvenli hissettikleri yer olan annelerinin kucağında buluyor. Dünyanın hâlâ nükleer silahların gölgesinde olduğu gününüzde Hiroşima’dan yükselen çığlığa kulak vermemiz gerekiyor. İnsanlığın 8 Ağustos 1945’te yaşadığı acıyı bir daha yaşamaması için, çocuklarımıza ve gelecek nesillere insanlık onuruna yaraşır bir dünya inşa edebilmek için bir daha asla diyerek sözlerime son vermek istiyorum. Tüm Hiroşimalıları, tüm Japon halkını ve törende bulunan tüm katılımcıları saygıyla selamlıyorum.”