Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti grup toplantısında konuşuyor.
İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:
KÖRFEZ TURU
Katar krizinin aşılması için neler yapabileceğimizi istişare ettik. Türkiye tüm taraflarla konuşabilen her biriyle köklü bağları olan nadir ülkelerden biridir. Bu tür krizler kan ve gözyaşıyla beslenenleri memnun ediyor. Kardeşler arasında gereksiz bir gerilime neden olan krizin inşallah kısa zaman yola konacağını umuyorum.
MESCİD-İ AKSA GERİLİMİ
Müslümanların üç kutsal ibadethanesinden biridir Mescid-i Aksa. 400 yıl boyunca burası bizim kontrolümüzde, “diğer dinlere hayat hakkı vermeyelim” gibi bir düşünceye atalarımız yer vermemiştir.
“ARAPLAR BİZİ ARKADAN VURDU YALANINI ARTIK BİR KENARA BIRAKMA ZAMANI DA GELMİŞTİR”
İslam’ın kutsal mabetlerine düşman ayağı değmemesi için gözlerini kırpmadan şahadete yürüyen askerlerimizi ve onlarla birlikte savaşan Arap kardeşlerimizi hayırla yad ediyorum. 'Araplar bizi arkadan vurdu' yalanını artık bir kenara bırakma zamanı da gelmiştir.
1.Dünya savaşı yıllarındaki bir takım yanlışlar yüzünden tüm Arapları itham edemeyiz.
“BİZ MÜSLÜMANLAR İÇİN MÜBAREK BELDELERİ KORUMAK İMKAN DEĞİL İMAN MESELESİDİR”
Harem bölgesine saygı duymayan İsrail en büyük zararı kendisinin göreceği bir yola sapıyor demektir İsrail’in işi fiili işgale götürmesi bardağın taşmaya başladığı noktadır.
Biz Müslümanlar için mübarek beldeleri korumak imkan değil iman meselesidir.
Eğer İsrail elindeki silahlara arkasındaki güçlere bakarak böyle bir yola giriyorsa çok yanılıyor.
“TÜM MÜSLÜMANLARA ÇAĞRIDA BULUNUYORUM”
Buradan dünyadaki tüm Müslümanlara çağrıda bulunuyorum. İmkanı olan herkese peygamber efendimizin tavsiyesine uyarak Kudüs’ü Mescid-i Aksa’yı ziyaret etsin. Gidemeyenler de oradaki kardeşlerimize yardım göndersinler.
Gelin hep birlikte Kudüs’e sahip çıkalım. Ama tıpkı Mekke’ye Medine’ye sahip çıkar gibi çıkalım. Ne Hristiyanların ne de Musevilerin inançları ibadetleri ve ibadethaneleriyle bir sorunumuz yoktur.
“ÜLKEMİZDE SİNAGOG VE HAVRALARA YÖNELİK İSTENEN SALDIRILARA GEREKLİ TEDBİRLERİ ALDIK”
İşte ülkemizde ne sinagog ne de havralara yönelik buralara yapılmak istenen saldırılara gerekli tedbirleri aldık. Bazı ufak tefek sorunlar dışında hamdolsun bir şey yaşanmadı. Buradaki sinagog ve havralara saldırmanın hiçbir anlamı yoktur. Ve bunlar bizim dinimize göre de yasaklanmıştır yanlıştır. Biz aynı yanlışa aynıyla mukabelede bulunmayız.
Türkiye en ideal çözümün 1967 sınırları içinde başkenti doğu Kudüs olan bir Filistin devletiyle yine aynı sınırlar içinde başkenti Tel Aviv olan bir İsrail devleti olacağını düşünmektedir.
“İSRAİL CUMHURBAŞKANINA BUNU SÖYLEDİM”
Kendilerine söyledim. Sayın Cumhurbaşkanlarına söyledim. Mescid-i Aksa'ya ibadete giden Müslümanlara terörist muamelesi yapılmasını asla kabul edemeyiz. Şu andaki iş Mescid-i Aksa’yı Müslümanların elinden alma girişimidir. Metal detektörlerin kaldırılma kararını duyduk ümit ederiz bunun devamı da gelir.
“KUSURA BAKMASINLAR ARTIK ÖYLE BİR TÜRKİYE YOK”
Bir süredir ABD’si Almanya’sı Hollanda’sı birçok batı ülkesinde Türkiye’ye yönelik anlaşılma bir tutumun yaşandığını görmekteyiz. Batılılar istiyor ki onlar ne istiyorsa Türkiye bunları sorgusuz sualsiz yerine getirsin. İstiyorlar ki boynumuz büküp oturalım. İstiyorlar ki kendi ajanları ülkemizde cirit atsınlar biz hiçbir şey yapmayalım. Kusura bakmasınlar artık öyle bir Türkiye yok. Sen Türkiye’nin cumhurbaşkanına bakanlarına ülkende konuşma imkanı vermeyeceksin ama senin ajanların burada cirit atacak ülkeyi parselleyecekler. Yok böyle bir şey.
HER SAYGISIZLIĞIN CEVABINI ALACAKSINIZ
Bizimle ya egemenlik haklarımıza saygı gösterip eşit şartlarda dostluk yapacaksınız ya da sergilediğiniz her saygısızlığın cevabını alacaksınız.
Vatandaşlarını suçüstü yakaladığımızda işi diplomatik krize dönüştürenler kendileri. Sizdeki hukuk da bizdeki gukuk mu? Üstelik bu işi delikanlıca da götürmüyorlar hemen işi ekonomi konusuna getirip bel altı vuruşlar yapıyorlar.
Biz bugüne kadar hiçbir ülkenin Türkiye’deki yatırımlarıyla ters bir ilişkiye girmedik. Kazan kazan ilkesine göre çalışıyoruz. Ama bizi bunlarla tehdit ederseniz yanılırsınız siz kaybedersiniz. Artık dünyada marka yok markalar var. Bir marka gidiyorsa hemen alternatif bir marka geliyor.
“VAKTİ SAATİ GELDİĞİNDE AJANLARININ TEPESİNE BİNMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Birinci ve ikinci dünya savaşlarında tarihin en büyük katliamlarına imza atanlar kusura bakmasında bize insanlık dersi veremezler.
Hemen yanı başımızda ırak ve Suriye’de inşaların ölümünün arkasındaki aslı güçler bunlar değil mi? Şimdi de kafayı Türkiye’ye takmışlar. Eskiden tehditlerini süslü püslü kelimelerin arkasına saklayarak yaparlardı şimdi alenen yapıyorlar. Aslında daha dürüst davrandıkları için kendilerine müteşekkiriz. Çünkü kamuoyunun süslü püslü sözlerin arkasında asıl amacı görmesi her zaman mümkün olmuyordu. Vakti saati geldiğinde ajanlarının tepesine binmeye devam edeceğimizi ilan ediyorum.
“ALMAN FİRMALARININ POLİTİKACILARINDAN DAHA AKILLI”
Alman firmalarının politikacılarından daha akıllı olduğunu görüyoruz. İş dünyasından gelen sinyaller yeni yatırımların kesintisiz sürdüğünü gösteriyor.
Türkiye’deki alman firmalarının hiçbiriyle ilgili ne bir soruşturma ne bir kovuşturma yoktur. Bu bir yalandır hedef saptırmadır.
“RUSYA İLE S-400 İMZASI ATILDI”
S-400’ler neden gerilme neden olsun. Bir ülke kendi güvenliğine yönelik en ideal arayışı yapmak durumundadır. Biz yıllardır ABD ile bu tür şeylerde istediğimizi yapamıyorsak arayış içinde olmak durumundayız. Ve bunlar arayışın bir ürünüdür. İşte NATO… Yıllardır NATO ülkesi olan Yunanistan S-300’leri kullanıyor. Neden rahatsız oluyorlar. Biz şu anda Rusya federasyonu ile bu konuyla ilgili adımları attık, imzalar atıldı ve inşallah S-400 füzelerini ülkemizde göreceğiz. Ve bunları ortak üretimle de süreci işleteceğiz.
“SURİYELİLER KONUSUNU TAHRİK ETMEK İSTEYEN EN AZ PKK VE FETÖ KADAR BÜYÜK BİR İHANETE ALET OLUYORLAR”
Her toplum gibi Suriyeliler arasında da adli hadiselere karışanlar olabilir. Ancak istatistiklere göre suça karışma oranları ülkemizin altındadır.
Bu konuyu tahrik etmek isteyenler en az PKK ya da FETÖ kadar büyük bir ihanete alet olduklarını bilmeli.
Suriyelilere yönelik provokasyon girişimlerine yönelik dikkatli olunmalıdır.
İçeride ve dışarıda ihanete uğramamak için önce AK Parti olarak kendimizi yenilememiz gerek. Önce bu hareket kendi içinde birbirini sevmeli.
“CİHAT NEFİSLE MÜCADELE DEMEKTİR”
Son günlerde cihat diye bir şey dönüp duruyor. Cihat elde silah dolaşmak değildir. Cihat nefisle mücadele demektir. Nefisle mücadeleyi halledebiliyorsak en büyük cihat budur.
Bu konuda atacağımız adımlar inanıyorum ki bu hareketi istediği yere taşıyacaktır.
Biz sürekli yeniden doğarak kendimizi tazelersek milletimizin desteğini hiçbir zaman kaybetmeyiz.
Ne zaman ki statükoya teslim olursak metal yorgunluğunun üzerinden gelecek gücü kendimizde bulamazsak yolun sonuna geldik demektir.
Girdiğimiz her mücadele bir yeniden doğuştur. Ama şuna inanıyorum daha iyi olacak.
“ARTIK BEDELİ ÖDENEMEYECEK YANLIŞLARA YER YOK”
Teşkilatlar ve belediyeler eğer bizim dava idrakiyle hareket etmiyorsa bize zarar veriyorlar demektir. Zarar veren kardeşlerimize söylüyorum biz uyarmadan kendileri uyarsınlar ve bu adımı atsınlar.
Artık bedeli ödenemeyecek yanlışlara yer yok. 2019 bir kırılma noktasıdır.
“PARLAMENTER DEMOKRASİDE BİZİM İÇİN SEÇİM KAZANMAK LEBLEBİ ÇEKİRDEKTİ”
Parlamenter demokraside bizim için seçim kazanmak leblebi çekirdekti. Şimdi hedefi büyük koyduk. Şimdi bu hedefte yüzde 50+1 almak zorundasınız.