Güncelleme Tarihi:
Erdoğan dün ekonomist ve akademisyenlerle Dolmabahçe Çalışma Ofisi’ndeki buluşmasında özetle şunları söyledi:
MİLLETİ SÖMÜRMEYE HAKLARI YOK
“Fırsatçılar her dönemde olduğu gibi bu dönemde de kendilerini belli etmiştir. Kurdaki ve küresel emtia fiyatlarındaki yükselişi bahane ederek, maliyetlerindeki gerçek değişimle orantısız fahiş fiyat artışları yapanlar oldu. Tüm esnaflara, sanayicilere sesleniyorum. Günde birkaç defa fiyat, etiket değiştirenlerin kusura bakmasınlar millet adına takipçisi olacağımı, olacağımızı hatırlatmak istiyorum. Bu milleti sömürmeye kimsenin hakkı yok. Bakınız dolardaki artış sırasında fiyatları hangi hızla ve hangi oranla yükseltiyorlarsa, aynı şekilde şimdi de geri indirmelerini özellikle bekliyoruz. İndirimlere ufak yollu başlayan firmalarımız elbette var. Ama bunlardan da yükselişteki hıza ulaşmasını istiyoruz. Konut ve ikinci el otomobil gibi piyasalar da buna dahildir.
KURDAKİ KÖPÜK BİR GÜNDE KALKTI
Şayet hızlı fiyat indirimleri gerçekleşmezse, Hazine ve Maliye Bakanlığımız ile Ticaret Bakanlığımız ellerindeki tüm imkânlarla stokçuların, fahiş fiyatlarda ısrar edenlerin üzerine gideceklerdir. Vatandaşımızı huzursuz eden hiçbir hadiseye, hiçbir gelişmeye, hiç kimseye göz yumamayız. Bu makamda bulunmamızın gereği budur.
Hazırladığımız tedbir paketini açıklamamızla birlikte kurun üzerindeki köpüğün neredeyse bir günde ortadan kalktığını gördük. Tabii böyle bir neticenin ortaya çıkmasında paketin içeriği kadar bizim ekonomi politikamızın başarısına olan inancımızı ve uygulamayı sürdürme konusundaki kararlılığımızı göstermemiz de çok etkili olmuştur.
YAZA BAMBAŞKA EKONOMİK İKLİM
Estirilmeye çalışılan fırtınaların, üzerimize çöktürülmeye çalışılan karabulutların aksine, ekonomimizin üretim ve istihdam tarafında işler mükemmel denecek bir seviyede iyi gitmektedir. Bütçe tarafında da hiçbir sıkıntımız mevcut değildir.
En çok tedirginliğe yol açan finans kısmındaki dengeyi kısa sürede oturttuğumuzda önümüzdeki yaz aylarıyla birlikte ülkemizin bambaşka bir ekonomik iklime girdiğine Allah’ın izniyle hep birlikte şahitlik edeceğiz.
DÖVİZ REZERVİ 115 MİLYAR DOLAR
Başbakanlığım döneminde Nisan 2013, Merkez Bankamızın rezervi 135.243 milyar dolardı. Sonra tabii bir iniş yaşandı ve düşük nokta ise Eylül 2020, 83.517 milyar dolar. En düşüğü bu. Ondan sonra ne yaptık? Tekrar toparlanma dönemine geçtik ve bu toparlanmayla beraber de şu anda geldiğimiz nokta hamdolsun tekrar bugün itibarıyla zannediyorum 115 milyar doların üzerindeyiz ki bu aradaki gidişle bu, çok daha iyi bir konuma gelecek.
HEDEFİMİZ İLK 10 EKONOMİ
Türkiye eğitimden sağlığa, güvenlikten hukuka, ulaştırmadan enerjiye, sanayiden turizme kadar her alanda ihtiyacı olan altyapıya sahiptir. Amacımız bu güçlü altyapı üzerinde ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokmaktır.
Küresel ekonominin iplerini ellerinde tutan ülkeler 2008 finans krizinden beri ciddi bir bocalama içindedir. Gelişmiş ülkeler bir yandan aralarında mücadele ederken, diğer yandan da gelişmekte olan ülkelerin pastadan aldıkları payın artışını engellemenin peşindedir.
Finans krizini çözmek için başlatılan ve salgınla daha da artarak süren para arzı pek çok sorunu da beraberinde getirmiştir. Bu tablo, Türkiye için gelişmiş ülkeler sınıfına çıkma hedefini hayata geçirmesi bakımından oldukça uygun bir zeminin varlığının aynı zamanda ispatıdır.”