Güncelleme Tarihi:
AÇ KURTLARI ŞAŞIRTTI
“Şu küresel salgın döneminde her şeyden önce Türkiye bu üç çeyrekte de çok farklı bir ayrışma ortaya koydu. Bunu sadece biz değil, OECD de aynı şekilde söylüyor, açıklıyorlar. Yılın ilk yarısında güçlü büyüme performansı sergileyen ekonomimiz 3. çeyrekte de bu görünümünü korudu. Bu beklentileri aşarak böyle bir konuma gelmiş olması da özellikle aç kurtlar gibi bekleyenleri şaşırttı. Halbuki biz şaşırmadık. Biz gerek ikinci, gerek üçüncü çeyrekte sonunda bizim beklentimiz 10’u bulacağız, ondan şüphemiz yok. Performansta özellikle üzerinde durduğum faizi düşürmek suretiyle biz yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme. Bizim tahminimiz asgari 10 ama bu 10’un üzerine de çıkabilir. Faiz sebep, enflasyon neticedir. Faizi şu anda düşürüyoruz ve enflasyonun da düştüğünü hep birlikte göreceğiz.
FAİZ ZENGİNİ ZENGİN YAPAR
Faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar. Türkiye ne zaman yüksek faiz kıskacından çıkmak için adım atmışsa, buna dikkat etmemiz lazım, döviz kuru üzerinden manipülatif bir baskıyla hep karşı karşıya kalmıştır. Ülkemizin bu yolla cendereye sokulmak istenmesi bizim tarafımızdan engellenmiştir, biz buna müsaade etmeyeceğiz. Bu kur-faiz spekülasyonu ile karşı karşıyayız. Yüksek faiz kazancı için kısa vadeli olarak ülkeye giren küresel fonlar var, bu sıcak para döviz kurunu geçici olarak düşürebilir. Ama bu bizim için ideal olan değildir. Bir süre sonra bu fonlar yüksek faiz kazancını alıp düşük kurdan tekrar dövize dönerken kur yeniden yükselir. Yükselen kuru düşürmek için her seferinde daha yüksek faiz vermek gerekir. Sürekli tekrarlanan bu süreç ülkenin kaynaklarını küresel sermayeye aktaran ve ekonomiyi bağımlı hale getiren bir kısır döngüdür. Şu anda bunu yaşıyoruz. Bizde diyoruz ki biz kur-faiz-enflasyon sarmalında yaşamayacağız ve yatırımı, üretimi engellemelerine müsaade etmeyeceğiz. Küresel finans çevreleri ve içerideki işbirlikçileri bu kez bunu başaramayacaklar. Bizim ekonomik verilerimiz de zayıf değil, gayet iyi durumda.
CEVAP YETİŞTİRMESİ MANİDAR
Yadırgayanlar da olabilir. Türkiye’deki sermayenin temsilcisi konumunda olan STK’nın burada kalkıp da bize cevap yetiştirmeye kalkması çok manidar. Ben onlara diyorum ki bak kamu bankaları kredi istiyorsanız kredi vermeye hazır. Mevcut yatırımlarınızı gelin daha da güçlendirin’ Bizim derdimiz kur-faiz sarmalı değil, tam aksine yatırımı yapacak güçlü yatırımcıları arıyoruz. Yeter ki bize güven veren yatırımcı olsun. Bunun ismi şu olmuş bu olmuş önemli değil. Yeni ekonomi modeliyle yüksek faiz verecek sıcak para çekme politikasını elimizin tersiyle itiyoruz. Düşük faizle yeni yatırımları, üretimi ve ihracatı destekleyeceğiz. Her yiğidin yoğurt yiyişi farklı. En yakınımda olanlardan bile, şu anda işte o da siyasette, ‘kurmayacağım’ dediği halde parti de kurdu. Şimdi onlarla övünüyor, 6 sıfır attık diye övünmeye başladı. Ne sen attın ya? Sen benim bir bakanımsın, sen karar merci değilsin ki.
FAİZLERİ ARTIRMAK ÇÖZÜM DEĞİL
Artık cari açık verip bu açığı dış borçla finanse eden değil, döviz kazanıp cari fazla veren bir ekonomi olma hedefiyle hareket ediyoruz, bu hedefe çok yakınız. Döviz kurunda kalıcı istikrar yüksek faizli kısa vadeli ödünç döviz çekerek değil, ihracat, turizm ve diğer hizmet gelirleriyle döviz kazanarak mümkün olabilir. Faizleri arttırmanın çözüm olmadığını defalarca gördük. Şu anda yüksek faizle sıcak para çekerek döviz kurunu baskılayıp ithalatı ucuzlatmak enflasyonla mücadele değildir. Yıllık cari açığımızı da aydan aya hızla azaltıyoruz. Ekonomik güvenlik ulusal güvenliğin bir parçasıdır. Ana muhalefetin başındaki kişi bundan ciddi manada rahatsız oluyor. Neymiş MGK bu noktada bu konuların görüşüldüğü yer olamazmış. Bu kişi daha siyaseti anlamış değil. MGK’da bunları görüşmeyeceğiz de nerede görüşeceğiz? Ana muhalefetin başındaki zat ne diyor, ‘indirin’ diyor direkt. Benim şu anda tek başıma bu tür kararı alma yetkim var mı? Merkez Bankası bağımsız değil de sen bağımsız olmayan Merkez Bankası’ndan randevu talep ettiğinde Erdoğan bunu engelledi mi?
OLUMLU NETİCELER ALACAĞIZ
ABD’de enflasyon son 31 yılın en yüksek seviyesine çıktı. AB’de son 13 yılın en yüksek enflasyonu gerçekleşti. Elbette Türkiye’nin bu küresel fiyat artışlarından etkilenmemesi mümkün değil. Ancak biz kamu maliyesindeki imkanlarımızı da kullanarak enerji başta olmak üzere maliyet artışlarını vatandaşlarımıza yansıtmamak için gerekenleri yapıyoruz. Küresel kaynaklı bir enflasyon artışı söz konusu. Yıl sonu itibarıyla fırsatçıları da def ederek olumlu neticeler alacağız. Özellikle enerjide, doğalgazda Avrupa ile mukayese edilemeyecek şekilde fiyatlarımız ucuz. Hanelere doğalgazı 4’te 1, elektriği de yarı fiyatına veriyoruz.
(Birleşik Arap Emirlikleri ile yapılan anlaşmalar) Abu Dabi’yle attığımız bu adım tarihi bir adım. 11 milyar dolarlık bir ön anlaşma yapıldı. Nasip olursa şubat ayı gibi benim bir iade-i ziyaretim olacak. Bu ziyaretlerle birlikte bizim BAE ile olan süreç İnşallah çok daha farklı konuma erişecek. CHP, ‘bunlar niye barıştı’ deyip kendine sermaye çıkarmaya çalışıyor. Çatlasanız da patlasanız da biz hepsiyle münasebetlerimizi çok daha iyi konuma getireceğiz.” m
ASGARİ ÜCRET ÇOK FAZLA UZAMAYACAK
“Yarından önce bir şeyi açıklayarak başlayacak müzakerelerin ciddiyetini kaybetmiş oluruz. Yarın bir defa müzakereler bir başlasın; asgari ücret devlet, işçi ve işverenden oluşan üçlü yapı, bir komisyon tarafından belirleniyor. Asgari Ücret Komisyonu ülkenin sosyal ve ekonomik durumunu; ücretlilere fiilen ödeneni işçilerin genel durumunu geçim şartları göz önünde bulundurularak tespit ediliyor. Bizler de bakanımızla, ilgili arkadaşlarımızla bu işin müzakerelerini yaptık. İşçilerimizin satın alma gücünü yükseltmeye devam edeceğiz. İşçilerimizi enflasyondan yine koruyacağız. Babayiğitlik bize yakışır evvelallah; biz de bunu inşallah ilgili bakanım, gerekse heyeti gerekse yine çalışma arkadaşlarım geniş istişareler yapmak suretiyle çok fazla uzatmadan kararımızı vereceğiz.”
İKİ YENİ DESTEK PAKETİ
2 önemli destek paketi hazırladık. Bunlardan bir tanesi ilave istihdama destek paketidir, bir diğeri de imalata dayalı ithal ikamesi destek paketidir. İlave istihdama destek paketimiz, küçük ve orta ölçekli işletmelerimize yönelik. 50 kişinin altında çalışanı olan firmalarımıza her yeni istihdam için 100 bin liraya kadar, Kredi Garanti Fonu kefaletiyle krediye erişim imkanı sağlıyoruz. Bu paketten faydalanmak isteyen işletmelerimizin SGK işçi ve işveren payları 12 ayın sonuna kadar kredi faizlerinden düşülecek. Amacımız 50 bin yeni istihdamın önünü açmak. İthalata dayalı ithal ikamesi destek paketle de uzun vadeli kredi imkanı oluşturarak üretime ve ihracata öncelik veren yatırımları destekliyoruz. 58 ilimizle ilçelerinde yatırım yaparak istihdam oluşturacak girişimcilerimize bir müjdemiz var. Bu girişimcilerimizin hazine destekli Kredi Garanti Fonu kefaleti ile Sanayi Bakanlığımızın vereceği 7 puana kadar faiz desteğiyle yatırım yapmalarının önünü açıyoruz. Toplam tutarı 10 milyarı bulan bu destekten diğer illerimiz de faydalanabilecektir.
GÜNDEMİ SEÇİMLE MEŞGUL EDİYORLAR
Sayın Bahçeli’nin bugün (dün) konuşmasında ifade ettiği üzere, bu tavizsiz karar ve irade beyanına, sevse de sevmese de bunların alışmalarını, ben de aynen, riayet etmelerini kendilerine tavsiye ediyorum. Millete hayrı olmayanlar gündemi seçimle meşgul ederek siyaset yaptıklarını sanıyorlar. Küresel gelişmelere bağlı olarak, döviz hareketlerini bahane ederek seçim çağrısında bulunanlar, son olarak halkı sokağa çıkartmaya çağırdılar. İnşallah vatandaşlarımız Haziran 2023’de sandık başına gidecek ve tercihini AK Parti ve cumhur ittifakından yana kullanacaktır.