Güncelleme Tarihi:
Kuveyt'in resmi haber ajansı KUNA'nın haberine göre, Başbakan Erdoğan, El Anba gazetesine verdiği demeçte, Irak'taki şiddet olaylarının, Sünni ve Şiiler arasında bir mezhep savaşına dönüştüğüne dikkat çekerek, Ankara'nın Irak'taki çeşitli siyasi partilerle hiçbir ön yargı taşımadan diyaloğunu sürdürdüğünü kaydetti.
Başbakan Erdoğan, Irak konusunda Türkiye'nin temel ilkeleri arasında, ülkenin siyasi egemenliği ile demografik varlığının korunması ve aynı zamanda komşularıyla iyi ilişkiler içinde bulunmasının olduğunu belirtti. Türkiye'nin, sorunun başından beri Irak'ta daha fazla kan dökülmesinin ve ülkedeki kaosun önlenmesi için çalıştığını kaydeden Başbakan Erdoğan, bu tür mezhepsel çatışmaların sadece Irak'a zarar vermeyeceğini, tüm bölgeye yayılabileceğine dikkat çekti.
"Irak'ta federal bir devlet kurulmasının ilk adımı olarak, Irak'ın yönetim birimlerinin ayrılmasını öneren Irak Başbakanı Nuri El Maliki hükümetini Türkiye'nin halen destekleyip desteklemediğinin" sorulması üzerine de Erdoğan, "Bizim temaslarımız egemenlik hakkı olan ve aynı zamanda şeffaf seçimlerin ardından iktidara gelmiş Irak hükümeti iledir" diye konuştu.
Kerkük ile ilgili referandum konusunda ise Erdoğan, Kerkük konusunun sadece bu şehirde yaşayanları ve genel olarak Iraklıları ilgilendiren bir konu olduğunu belirterek, referandumun Arapları, Türkmenleri, Kürtleri ve Hristiyanları memnun edecek bir sonucu olacağına inandıklarını kaydetti.
IRAK'A KOMŞU ÜLKELER KONFERANSI
Türkiye'nin, "ABD'nin Irak'taki stratejik çıkarlarıyla çelişen bir adım olmasına rağmen, Irak'a Komşu Ülkeler Konferansının topraklarında düzenlenmesi konusunda oynadığı öncü rolün sonuçlarının" sorulması üzerine de Erdoğan, Türkiye'nin Irak'a Komşu Ülkeler Konferansına ev sahipliği yapma girişimini, koalisyon güçleri Irak'ta askeri harekata girişmeden önce başlattığına dikkati çekti.
Onuncusu dün yapılan konferansların ilk safhalarında, temel odağın bölgenin Irak kaynaklı bir zarara uğramasını önlemenin yollarını aramak ve bununla birlikte Irak'a yardım etmek olduğunu söyleyen Erdoğan, dürüst ve yapıcı bir diyalog sağlamak için çok taraflı bir konferans düzenlemenin önemine dikkati çekti.
TÜRK-ARAP İLİŞKİLERİ
Geçen ağustos ayında Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdülaziz'in Türkiye'ye yaptığı ziyaret konusunda ise Erdoğan, bu ziyaretin, 40 yıl aradan sonra bir Suudi Arabistan Kralının Türkiye'ye yaptığı ilk ziyaret olduğunu ve iki ülke ilişkileri açısından bir dönüm noktası olduğunu belirti. Erdoğan, Suudi iş adamlarının Türkiye'deki uygun yatırım ortamından daha çok yararlanmalarını umduğunu belirtti.
Türk-Arap ilişkilerinin gözle görülür şekilde geliştiğine dikkati çeken Başbakan Erdoğan, Filistinli gruplar Hamas ve el Fetih arasında imzalanan anlaşmayı sevindirici bulduğunu ve yakında bir ulusal birlik hükümeti kurulmasını umduğunu dile getirdi. Lübnan'da süren krizin çözülmesi konusunda ise olumlu adımlar atılmasını umduğunu belirten Erdoğan, bu bağlamda Arap Zirvesi kararlarının benimsenmesinin önemine işaret etti.
İRAN'IN NÜKLEER PROGRAMI
Türkiye'nin, komşularına saldırı düzenlenmesi için kendi topraklarını kullanmasına izin vermeyeceğini kaydeden Erdoğan, İran dosyasının barış yoluyla çözülmesini umduğunu belirtti.
Erdoğan, ülkelerin barışçıl amaçlar için kullanılmak suretiyle nükleer enerjiye sahip olma hakkı olduğunu, Türkiye'nin nükleer silah üretmek gibi bir programı olmadığını söyledi.
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin İran ile iyi ilişkiler içinde olduğunu belirterek, iki ülkenin de güvenlik sahasında ortak işbirliği amacıyla mekanizmalar geliştirdiğini kaydetti.
TÜRKİYE-KUVEYT İLİŞKİLERİ
Türkiye ve Kuveyt arasındaki ilişkilerin gelişmekte olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, Kuveyt Başbakanı Şeyh Nasır el Muhammed el Ahmed el Sabah'ın gelecek ayın başında Türkiye'ye yapacağı ziyareti memnuniyetle beklediğini kaydetti.
Erdoğan, 2005 yılı Ekim ayında Kuveyt'e yaptığı gezinin sonuçlarından da övgüyle bahsederek, bu tür gezilerin iki ülke arasındaki gelişen ilişkilerin bir yansıması olduğunu söyledi.
Türkiye'nin, Kuveyt ile ekonomik, siyasi ve kültürel alanlardaki bağlarını geliştirmek konusunda istekli olduğunu belirten Erdoğan, iki ülkenin de bölgeyi ilgilendiren konularda benzer görüşlere sahip olduğunu kaydetti.
AB SÜRECİ
Türkiye'nin AB üyeliği konusunda ise Erdoğan, Türk kamuoyunun reformları kabul etmesinin ve teknik alanlarda görüşmelerin sürmesinin Türkiye'nin AB sürecini tam üyeliğe taşıyacak önemli boyutlar olduğunu belirtti.