Güncelleme Tarihi:
Sosyal konut projesi
BAZI KESİMLERE ÖZEL KONTENJAN
Bu kampanyanın vatandaşımızı çok çok olumlu istikamette etkileyeceğine inanıyoruz. Burada sadece konut değil, aynı şekilde arsa projemiz var. 250 bin konut, 100 bin altyapılı konut arsası içeriyor. İcabında vatandaş, ‘Ben kendim yapacağım’ diyorsa onlara da ‘Buyur kardeşim, 100 bin arsa var, kendin de yapabilirsin’ diyoruz. Ayrıca 10 bin sanayi sitesiyle vatandaşımıza kendi işini kurma imkânı da sağlanacak. Gençler, emekliler, engelliler, şehit yakınları ve gazilere yönelik özel kontenjanlar olacak. Vatandaşlarımıza böylece ev sahibi olabilme kolaylığı sunuyoruz. Bunlarla birlikte inanıyoruz ki yüksek kira bedeli almak suretiyle korsanlık yapanlar da burada en büyük darbeyi yiyeceklerdir.
Yunanistan
ANLAYACAĞI DİLDEN KONUŞUYORUZ
İfade ettiğim hususların, vermek istediğim mesajın son derece açık olduğunu düşünüyorum. Yunanistan’ın son dönemde Türkiye’ye yönelik tutumu izah edilir gibi değil. Bir yanda Ege’de yaptıkları ihlaller var, bazıları NATO görevi icra eden uçaklarımıza yönelik tacizler var, S-300 füzeleriyle radar kilitlemeye varan mütecaviz hareketler var. Diğer yanda deniz yetki alanları bağlamında Ege’de ve Doğu Akdeniz’de bize dayatmaya çalıştıkları maksimalist tezler var. Bunun da yenilir yutulur bir yanı yok. Onların anlayacağı dil neyse biz parantez açarak o dille konuşuyoruz. Anlıyorum ki onlar da anlıyor.
Suriye’ye olası operasyon
TÜRKİYE NASIL KÜKRER BİLİYORLAR
Suriye ile ilgili olarak, malum orada birçok terör örgütü var. Bu terör örgütlerinin bizim ulusal güvenliğimize tehdit oluşturmasına müsaade etmeyiz. Onun için de sahada bu doğrultuda gerekli çalışmaları yapmamız gerekiyor dedik ve bu çalışmaları yapıyoruz. Türkiye’nin kükremesi ne demek, Türkiye kükrediği zaman nasıl kükrer, onlar bunu da biliyor. Onun için de ‘Bir gece ansızın geliriz’ dediğimiz zaman terör örgütleri bunu biliyor. Nereden biliyor? Cudi’den biliyor. Gabar’dan biliyor. Tendürek’ten biliyor...
Tahıl koridoru
PUTİN’DEN RİCA EDECEĞİM
Semerkant’ta Sayın Putin’le geniş ve etraflıca olacağına inandığım bir görüşme yapacağız. Bu görüşmede ağırlıklı olarak bu tahıl koridoru meselesini görüşeceğiz. Doğrusu Sayın Putin’in “Zengin ülkelere gidiyor, fakirlere gitmiyor” yaklaşımını ben doğru buluyorum. Yani bunun böyle yapılmaması lazım. Çünkü burada asıl dert, fakir ülkeleri bu tahıl koridorundan ihya ederek, fakir ülkelerin buradan nasibini almalarını ve bu sıkıntılı dönemi aşabilmelerini sağlamak olmalı. Fakat şu anda durum öyle gözükmüyor. Semerkant’taki görüşmemizde artık Rus ürünlerinin de bu gemilerle koridordan gönderilmesini kendisinden rica edeceğiz. Bunun da başlamasını kendisinden özellikle isteyeceğiz. Eğer Rus tahılı da gelmeye başlarsa, fakir Afrika ülkelerine varıncaya kadar hepsini en ideal şekilde belli bir sisteme oturtur, bağlarız ve oralara da bu tahılı, diğer ürünleri, hepsini göndeririz.
Döviz rezervleri
MERKEZ BANKASI’NIN REZERVİ YÜKSELİYOR
Gerek Avrupa’dan gerek dünyanın değişik yerlerinden Türkiye’de yatırım için kapımızı çalanlar var. Şu an itibarıyla toplamda 20 milyar dolar gibi Türkiye’de yatırım yapma konumunda olan firmalar var. Bu rakam inşallah daha da yükselecek, öyle gözüküyor. Bir de şu anda mali noktada dışarıdan parasını Türkiye’de park eden firmalar da başladı. Çünkü başka ülkelere güven kalmadı. Ama Türkiye’ye bu noktada güven var. Merkez Bankamızda dikkat ederseniz bir defa rezerv yükselmeye başladı.
HDP’ye bakanlık tartışması
BÖYLE ÇÜRÜK TAHTALARA BASMAM
Yani onu benim değerlendirmem doğru olur mu? Ben böyle çürük tahtalara basmam. Yani bu adı Altılı Masa olan, nereye gideceği belli olmayan bu yapıdan hiçbir şey çıkmaz. Varsa adayınız, adayınızı açıklarsınız değil mi? Ama şu anda Altılı Masa’nın yaptığı tek iş var; ‘Önümüzdeki toplantıyı kimin evinde yapacağız?’ Tek yaptıkları iş bu. Sıralamaya koymuşlar. Başka bir şeyi hiç duydunuz mu? Hep bu. Bir mesafe alın, bir adım atın; yok. Herhalde bunlar Yüksek Seçim Kurulu’nun açıklamayı yaptığı ana kadar bir karar alamayacaklar diye düşünüyorum.
Kılıçdaroğlu’nun KHK’lılar açıklaması
ÖCALAN’I DA KHK İLE BIRAKIRLAR
Neymiş FETÖ’cülerle, KHK’lılarla ilgili ‘Ben bırakacağım’ diyor. Sen kimsin, sen neyi bırakıyorsun? Eğer bu ülke bir hukuk devletiyse, bu hukuk devletinde bu kararı verecek olan merci bellidir. Neresidir? Yargıdır. Yargı bunun kararını verir. O masanın etrafında olanlarda da bu konuyla ilgili gariplikler var. Şimdi zaten bunlara kalsa ne yapacaklar; ‘Abdullah Öcalan’ı da bir KHK kararıyla bırakacağım’ derler. Demirtaş için de derler. Bizim bu kadar şehidimiz var. O şehitlerimizin anacıkları ve bu milletin evlatları bu işe nasıl bakar? Asla böyle bir şeye prim vermek mümkün değil.
KRALİÇE’NİN CENAZESİNE KATILMAK İSTERİM
DÜN İstanbul’da Kerem Aydınlar Camisi’nde kıldığı cuma namazının ardından da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Kraliçe Elizabeth’in cenaze merasimine katılıp katılmayacağı’ sorusuna, “Taziye mesajımı sosyal medyadan gönderdim. Programlar elverirse merasime katılmayı düşünüyorum. Çünkü tanımadığım birisi değil, kendisini tanıyorum. Buckingham Sarayı’nda iki kez görüşmem oldu. Fırsat olursa biz de bu merasimde bulunmak isteriz” diye cevap verdi.
ABD’YE F-16 ÇIKIŞI
Erdoğan, ABD ile yaşanan F-16 satışı sorunuyla ilgili de şunları söyledi: “Madrid’de Sayın Biden’la yaptığımız görüşmede o da elinden gelen her türlü desteği vereceğini söyledi. F-16’lar konusunda olumlu bir yaklaşımda bulundu. Cumhuriyetçiler destek vermiyor gibi de bir imada bulundu. Temenni ediyorum ki bu ilişkide Amerika bizi farklı yollara sevk etmesin. Farklı yollardan kastım dünyada savaş uçaklarını satan yer sadece Amerika değil. İngiltere satıyor, Fransa satıyor, Rusya satıyor. Bunu temin etmek mümkün. Bunun için de bize sinyal çakanlar var.”
BATI’NIN DEAŞ’LA MÜCADELESİ LAFTA
Yakalanan DEAŞ’lı ve terörle mücadele konusunda da Erdoğan şunları söyledi: “Bu zat DEAŞ’ta üst düzey yönetici olduğu ABD tarafından da tescil edilmiş bir zat. Adalet bakanlığından milli eğitim bakanlığına varıncaya kadar bu görevleri ifa etmiş biri. DEAŞ’la ilgili dünyada en kararlı, en geniş operasyonları yürüten Milli İstihbaratımız oldu, İçişleri Bakanlığımız oldu hatta Silahlı Kuvvetlerimiz oldu. Batı’nın DEAŞ’la ilgili sağlıklı bir operasyonu ve mücadelesi olmadı. Sadece bu işin lafını yapıyorlar.
SDG İLE TATBİKAT
SDG konusunda maalesef Amerika’nın attığı yanlış adımlar sürüyor. Adını da dikkat ederseniz Suriye Demokratik Güçleri olarak koyuyorlar. Bu bir kamuflajdır. Amerika bu terör örgütlerine binlerce TIR araç gereç, mühimmat bugüne kadar hep gönderdi. Hâlâ da gönderiyor. BM Genel Kurulu’nda eğer Sayın Başkan’la görüşme fırsatı bulursak bu konuyu da kendileriyle görüşeceğim.”
Enerji krizi
BATI ÇOK HAVALI DOLAŞIYORDU
DoğalGAZ sıkıntısı patlak vermediği dönemde başta Almanya ve Fransa olmak üzere bunlar çok havalı dolaşıyorlardı. Çünkü ‘Bizim nükleer enerjimiz var’ diyorlardı. Hatta o aralarda benim Merkel’le de Macron’la da görüşmelerim olmuştu. O görüşmelerde de onlar kömürü, yani termik santralleri kapatacaklarını ve yenilenebilir enerjiye geçeceklerini, hatta hatta nükleer enerji santrallerini de kapatma kararı aldıklarını söylemişlerdi. Mesela Almanya üç santrale indirmişti. Ben Scholz’la da bu konuyu konuştum, ‘Ben de bu nükleer enerji santrallerini kapatmakta kararlıyım’ dedi. Baktım Macron da aynı durumda. Rusya keyfinden bu adımları atmadı. Hamdolsun bizim şimdilik böyle bir sıkıntımız yok. Rusya bize herhangi bir yaptırım uygulamıyor. Hele hele kendisiyle fiyat konusunda bir görüşmem olmuştu. O konudaki yaklaşımını da müspet olarak gerçekleştirirse o zaman zaten ‘nurun ala nur’ olur.