Güncelleme Tarihi:
Konuşmasında gündeme dair önemli açıklamalar yapan Erdoğan, "Bir konuda başarısızlığımız var. Ana muhalefetin zihniyetini değiştirmede başarısız olduk, onu başaramadık" dedi.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Milletçe hepimizi sevindiren bir gelişmemiz var. Türkiye ekonomisi 4,4 gibi bir büyüme oranı kaydetti. Tahminleriminiz üzerine çıktığımız gibi en çok büyüyen ülkeler arasında yer aldık.
2012 yılı sonunda milli gelirimiz 786 milyar dolar ile rekor kaydetmişti.
HERKESİ TEK TEK TEBRİK EDİYORUM
TL bazında Türkiye ekonomisi 1 trilyon lira milli gelir seviyesine ulaşarak rekor kırmıştır.
Bu başarıda herkesin emeği var. Sanayicilerimizi, kobilerimizi, alın teri değen herkese milletim adına teşekkür ediyorum.
Büyümedeki bu sevindirici gelişmede herkesin payı var, herkesi tek tek tebrik ediyorum.
HEPİMİZİN HEPİMİZİN
Hepimizin hepimizin. Yürekten inanmanızı rica ediyorum. Türkiye uyuyan bir devdi. Uyuyan dev uyanmıştır. Köklü reformlarla her türlü badireye, sarsıntıya göğüs gerecek güce ulaşmıştır.
Bizim ekonomimiz kırılan bir ekonomi değildir. Demokrasimiz sürekli ileriye, gelişmeye, ekonomimiz istikrarlar büyümeye devam edecektir. Biz inandık
BİRBİRİMİZE GÜVENDİK
Türkiye'yi bu seviyeye çıkardık. Hep birlikte bu gelişmeye inandık. Birbirimize güvendik. Kardeşlik içinde hareket ettik.
Türkiye 2070 hedeflerini mutlaka tutturacaktır. Hiç bir şey moralimizi bozamayacaktır.
Aylardır çok önemli bir ifade kullanıyorum. Onlar tuzak kuracaklar. Önce Allah sonra millet o tuzakları bozacak. Onların bir tuzağı varsa Allahın da bir tuzağı vardır, milletin de bir tuzağı vardır.
O tuzakların hepsi tek tek boşa çıkıyor. İlkesizce atılan manşetler, yalanlar sahiplerini utandırıyor.
İnancımızı muhafaza edeceğiz. Sağlam duracağız.
12 EYLÜL DARBESİ
Türkiye bu darbe nedeniyle çok ağır bedeller ödedi. Sadece 12 Eylül günü ve sonrası değil, öncesinde de Türkiye birikimlerini heba etti.
Türkiye asıl büyük bedeli 12 Eylül'den çok önce 27 Mayıs 1960 müdahalesinde ödemiştir.
KARANLIK BUGÜNE KADAR GİTMEDİ
27 Mayıs müdahalesinin karanlık bugüne kadar gitmemiştir. Açtığı yaralar iyileşmemiştir. 27 Mayıs'ın izleri silinmediği için 12 Eylül, 12 Mart, 28 Şubat olmuştur.Bizim geleceğimiz adına bu 27 Mayıs'ı, 12 Eylül'ü gençelerimize çok etraflı şekilde anlatmamız gerekiyor.
OKUYUN ARAŞTIRIN
Eğer bu karanlık tarihler unutulursa aynı şekilde tekerrür eder. Gençlerimizin bu darbelerin nasıl hazırlandığını bilmeleri gerekir. Buradaki tüm kardeşlerim büyük oranla 27 Mayıs'ı yaşamadı. Ama öncesine bakın okuyun araştırın.
ARAŞTIRMA YAPTIM
Geçenlerde o günlerin bir araştırmasını yaptım. Gazetelerin başlıklarına baktım köşe yazılarına baktım. Aynı tıpatıp. Bugün o başlıkları atanlar sanki o sayfaları açmışlar ordan alıp yazmışlar.
TIPATIP BENZİYOR
Bugün yaşananlarla o gün yaşananlar birbine tıpatıp benziyor. Bugün bize sandık her şey değildir diyorlar.
Nasıl bazı densizler bize "Sizi biz bile kurtaramayız" diyenler geçmişte Adnan Menderes için de aynı şeyleri söylemişler.
Biz kurtarıcı aramıyoruz. Bize bu hitabı yapanlar kendilerini kurtacakları arasınlar.
Kefenini alıp yola çıkanlar için kurtaracak insana ihtiyaç yoktur
La ilahe illallah önce bunu öğrensinler. Allahtan başka galip yoktur.
Aynı şeyleri söylüyorlar. Bugün bir el gençleri dışarı atmak istiyorsa bugün de aynı şeyler.
O BAYAT SENARYO BAŞARILI OLAMAZ
Ülkemizin refahını huzurunu bozmaya kimsenin hakkı yoktur
Bu ülkenin güvenlik güçleri gerekli müdahaleyi yapar kusura bakmayın.
Bugün demokrasiye sahip çıkan millet var. O bayat senaryonun başarılı olma imkanı yoktur
27 Mayıs'ın izlerini sildik. 11 yıl içinde çok büyük reformlar yaptık.
BİR BAŞARISIZLIĞIMIZ VAR
Ama burada samimi söylemek istiyorum. Bir alandaki başarısızlığımızı belirtmek istiyorum.
Ana muhalefetin zihniyetini değiştirmede başarısız olduk, onu başaramadık. Üzerlerinde 12 Eylül'ün tozunu taşıdıklarını görürsünüz.
Bu yıl dönümü Mısır'ı ziyaret ederek kutluyorlar
Daha yeni darbe yapmış zihniyeti ziyarete gittiler. Mısır'da CHP heyetine en son ne zaman iktidar oldukları soruluyor cevap veremiyor. Geleceğe bakalım diyorlar.
“YENİ 12 EYLÜL’E İZİN VERMEYECEĞİZ”
Bu millet onlar tek başına iktidar vermeyecektir.
CHP bunu Mısır’a anlatabilseydi Mısır da bunlardan ders alırdı.
Demokrasinin kesintiye uğratılmasına fırsat vermeyeceğiz.
Gençlerimiz demokrasiye sahip çıkacak yeni 12 Eylül’e izin vermeyecektir.
27 Mayıs'tan bu yana iktidar olamadılar. Bu millet ebediyete kadar o partiye tek başına iktidar vermeyecektir.
"NİYE ONLAR HESABA ÇEKİLMİYOR MEREK EDİYORUM"
28 Şubat'ta sermayenin etkisi yok muydu? Yazılı ve görsel medyanın katkısı yok muydu...? Hani bazı beşliler vardı, beşli çeteler başlıklarının atıldığı dönem. Yok muydu? Ben onlar niye yargılanmıyor diye hala şaşıyorum. 28 Şubat ile ilgili niye onlar hesaba çekilmiyor diye merak ediyorum.
“DEMOKRATİKLEŞME PAKETİNİ HAFTAYA AÇIKLAYACAĞIZ”
Dün saatlerce demokratikleşme paketini müzakere ettik. Yarın inşallah bitireceğiz. Önümüzdeki hafta geniş bir basın toplantısıyla açıklayacağız.
Bazıları diyor ki hükümet yaşam tarzımıza karışıyor.
Hanginizin yaşam tarzınıza bu hükümet müdahale etmiştir.
Bunu bana bildirsinler, başkanlarıma bildirsinler.
“ALKOL YASAĞINI ELEŞTİRENLER BATI’YA BAKSIN”
Alkol yasağı için diyorlarsa gitsinler Amerika’ya baksınlar, batıya baksınlar. Bakınca daha çok şeyler yapmamız gerektiğini görecekler.
Bunları bildikleri halde, genç yavrularımızı dahi sarhoş gezdirecekler. Ondan sonra da kaza da çocuğum öldü feryat.
Sadece seni çocuğun içtiği için ölmüyor. İçmediği halde çarpılan ölen insanlar var onlar ne olacak.
Öldüren gibi muamele de görmüyor. Alkol olayı hafifletiyor, nedir bu ödüllendirme oluyor.
Bu konuda hassasız.
Din böyle emrettiği için böyle yapıyorlar diyorlar.
Böyle yanlış olabilir mi?
Bütün anayasayı böyle ele mi alacaksınız.
Musevilerde kalkıp da böyle emrettiği için böyle bir yargılamanın yapıldığını duydunuz mu?
Tek şey tanıyoruz.
İnsan mutluluğu.
İnsan sağlığı.
Bunun içinde ne gerekliyse onu yapıyoruz.
Herkes inancını özgür şekilde yaşıyor.
Geriye dönüp baksınlar. Bazı toplantılarda yazar çizerlerin nasıl durduklarını biliriz. Hepsinin el pençe divan durduklarını biliriz. Ama artık herkes özgürcü fikrini söylüyor.
Sanal gündemlere takılıp kalmayacağız. Bizden hizmet bekleten milletimiz var.
SURİYE'DE YAŞANANLAR
Suriye'de olayların başladığı günden bu yana ölenlerin sayısı 110 bine ulaştı. Bunlar kayıtlı. Bilinmeyen kayıt dışı 200 bin rakam var.
Şu anda dahi insanların hala hayatını kaybettiğini biliyoruz. Süreç farklı bir boyut kazandı.
1- Neticesi ölüm olan bir silah kullanımında kimyasal silah kullanıldığında suç, diğer silahlar kullanıldığında suç değil mi? Tankla topla öldürülürse veya uçakla öldürülürse o bunların arasına girmez. İnsaf be!
Bunu anlamak güç. Ölüm ölümdür. Kullanılan silah ne olursa olsun. Bunla da onla da öldürülüyorsa hepsini aynı kategoride değerlendirmeliyiz. Bu rejimin bunun hesabını vermesi gerekir.
Böyle bir cambazlık olur mu? Bunu adil olarak ele alalım. Bu ölümlerin hesabını kim verecek.
Ölen 106 bin insanın kayıp 200 bin insanın hesabını kim verecek
Esad rejimi zaman kazanmaya devam ediyor. 7 milyon insan göçmen durumunda. Bu kardeşlerimize kapımızı kapatmadık kapatmayacağız. 2 milyar dolar harcamamız var. Etraftan desteğimiz var. Dışarıda 140 milyon dolar geldi sadece.
Batının kültüründe ahlakında bu var. Ama kendilerini hesaba çekmiyorlar. Kimyasal silahlarla ilgili sözlerine şüpheyle bakıyoruz.
CHP bizi savaş yanlısı olmakla suçluyor. Soruyorum şimdi;
110 bin insan katledilirken siz nerede siniz? Kadınlar, çocuklar ölüyor siz nerde siniz? Ey ana muhalefet nerede siniz? Şimdi utanmadan sıkılmadan çıkıp bizi savaş yanlısı ilan ediyorlar. Ana muhalefet rejimin yanında, biz de mazlumun yanındayız. Farkımız bu.
Muhalefete göre Esad öldürürse iyidir. Reyhanlı'da 53 kardeşimizi katlettiler. Arkasından CHP'yi Şam'a götüren
Gezi olaylarında da CHP ve CHP'li vekiller yatmaktadır. Çok açık ve nettir. Sandıktan çıkamayacağını anlayanlar sokak ve caddeler umut bağlıyor.
Fazla değil 6 ay kaldı, 6 ay sonra sandık önümüze geliyor.
“CHP’NİN MISIR ZİYARETİ”
CHP Mısır’a gitti. Orada sordular, “En son ne zaman iktidar oldunuz”… Şu açıklama da çok manidar. Biz ilişkilerim düzeltmek için gittik diyorlar. Ne amaçla gittin. Olsa olsa parti ile gittiğin ülke arasındaki ilişki için gitmişsindir.
Sen hangi sıfatla gittin. Ülkenin resmi olarak ilişkileri düzeltme konusunda vasfın nedir, senin böyle bir sıfatın mı var? Hangi sıfatla gittin?
“CHP’Lİ MALUM MİLLETVEKİLLERİ TAHRİK EDİYOR”
Şu an Türkiye'nin birkaç ilinde Esad için sokağa çıkanlar var. Bu grupları CHP'li milletvekilleri tahrik ediyor. CHP Genel Başkanı da buna göz yumuyor.
İsyan, savaş çığırtkanlığı yapıyorlar. Bu çatışmaları CHP'nin malum milletvekilleri tahrik ediyor.
Sonra kalkıp diktatörlük var diyeceksin. Diktatörün olduğu yerde istediğin gazeteyi çıkarabilir misin?
“SEN SABRET Kİ…”
Sen sabret ki siyasi sıfatı olan bir insanla karşı karşıyasın
Hadi sen sıkıysa git Amerika'da polise taş at. Elini dokunduramaz.
Dur dediği an ellerini aracın üzerine koyarsın. Burada taş da atıyor, küfür de ediyor. Sosyal medyada izlediniz, TV'de izlediniz.
Özgürlük yok diyorlar. CHP'nin gözü dönmüş vekilleri polise taş bile atıyorlar. Bu nasıl diktatörlük.
Bu zihniyet halktan oy talebinde bulunmuştur. Şimdi CHP 90 yaşında. Cumhuriyet'le yaşıt diye övünüyorlar. Mustafa Kemal'in partisini kanlı örgütlerin kuklası haline getirdiler
Onlar gitsin diktatörlerin sırtını sıvazlasınlar.
2013 hedeflerimize 10 yıl kaldı. Sadece işimize bakacağız. Kirli tuzaklara prim vermeyeceğiz. Marmaray'ımızı, Kanal İstanbulumuzu, ulaşımıyla A'dan Z'ye çok farklı hazırlayacağız.