Güncelleme Tarihi:
Erdoğan, Ankara'nın Beypazarı ilçesinde Hanlar Meydanı'nda parti otobüsünün üstünden vatandaşlara hitap etti.
Yaptığı konuşmada sağlık alanındaki çalışmalara değinen Erdoğan, “Şimdi eczanede çayını içiyorsun ilacın geliyor. İnsanca yaşamak bu. Ne çileler çektirdiler bize ne çileler... Hastanelerde rehin kalıyor muyduk? Ölüyü rehin alıyorlardı ölüyü. Sayın Bahçeli sen önce bunun hesabını ver. Ölü rehin alınır mı? Turşusunu mu kuracaksınız? Ölüyü rehin alıyorlardı. Ne günler gördü bu ülke” diye konuştu.
Geçmişte, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığını anımsatan Erdoğan, göreve geldiğinde kentte susuzluk, yoğun hava kirliliği yaşandığını, çöp dağları olduğunu ve şehircilik adına bir olgunun bulunmadığını söyledi.
Erdoğan, şunları kaydetti:
“4.5 yılda başarılı bir belediyeciliği İstanbulumuzda sergiledik. O gün bugündür İstanbul halkı bizden vazgeçmedi. Bu seçimde de vazgeçmeyecek. Ankara'da da hamdolsun tüm Ankaralılar bizden vazgeçmedi. Bu seçimde de Allah'ın izniyle yine Melih kardeşim seçimi alacak. Buna inanıyorum.
Her ne kadar, Beypazarı büyükşehir sınırları içerisinde değilse de bizim burada tabii ki dayanışmamız olacak. Beypazarı'nın kaybettiği bir itibarı var. Bu kadar imkan var. Yeni tesisler kurulacak burada. Duble yollar bitecek. Turizm noktasında çok önemli adımlar atılıyor. Burası daha iyi olacak. Daha büyük bir çekim alanı haline gelebilir. Bunu başarabiliriz. Ancak ben şimdi yolları gördüm utandım. Belediyecilikte bu yollar böyle olmamalı. Yaya kaldırımları böyle olmamalı. Bu kadar güzelliği çok daha iyi bir yere getirmemiz lazım. Bunu başarmamız lazım. Bir belediyeci gözüyle bakıyorum. Çünkü ben damdan düştüm, damdan. Bu işi sadece Türkiye'de değil dünyada gördüm. Bunu biliyoruz. Bu bizim uzmanlık alanımız.”
BEYPAZARI'NI SUSUZLUKTAN KURTARMAK İSTİYORUZ
Beypazarı'nda belediye başkanının değişmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, Türkiye'de belediyeciliğin kendilerinin uzmanlık alanı olduğunu ifade etti ve “Beldelerimizi, ilçelerimizi, ülkemizi nasıl çöpten, çukurdan kurtardıysak Beypazarı'nı da kurtarmak istiyoruz. Susuzluktan kurtarmak istiyoruz” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, TOKİ'nin ilçede konut yapmak istediğini ancak belediyenin izin vermediğini belirterek, “Beypazarı'nın yerel mimarisini biliyoruz. Bu mimariye uygun konutlara kira öder gibi taksit ödeyerek sahip olunabilirdi. Fakat geç değil. Bu kararı 29 Mart'ta değiştirebilirsiniz” dedi.
Meydanda bulunanların yarıya yakınının kadınlardan oluştuğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, “Hanım kardeşlerim bu işi bitirebilir. Dahiliye vekilleri olarak bu işi bitirebilirsiniz. Onun için de 11 günü iyi değerlendirelim. Komşu, yaren herkese ulaşalım. Çünkü Beypazarı buna muhtaç. Oylarımızı hizmete vereceğiz, ideolojiye değil. Kim iyi hizmet veriyorsa oyumuzu ona vereceğiz” ifadelerini kullandı.
Göreve geldiklerinde enflasyonun yüzde 30 olduğunu anımsatan Erdoğan, “Yüzde 30 Sayın Bahçeli, yüzde 30. Enflasyonla ezdin benim vatandaşımı. Şimdi nerede 7.7'de. 23 puan düştü. Bu benim vatandaşımın cebindeki paranın erimesidir. Şu an ise erimiyor. Eskiden karşılıksız para bastırılırdı. Bizim dönemimizde böyle bir şey var mı? Bu vatandaşa ihanettir. Karşılığı olmayan bir para bastırılmaz. Ama o dönemde karşılığı olmayan para bastılar. Çıksınlar desinler hadi, yapmadık. Bunun adı modern hırsızlıktır.”
Başbakan Erdoğan, 13.5 milyar dolarlık nema ödemesi yaptıklarını hatırlatarak, şöyle devam etti:
“Bize dürüstlük dersi veriyorlar. Geçin onu geçin. Yolsuzluk hortumunu biz kesmemiş olsaydık ne bu borçlar, ne nemalar, ne konut edindirme yardımı ödenirdi, ne de bu dev yatırımlar yapılırdı. Hepimizin sonu kara toprak değil mi? Benim boyum 1.85. Adayımız Tuncer Kaplan'ın da herhalde o kadar vardır. Bizim çukurlar herhalde biraz daha büyük olur. Hoca efendi; cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, milletvekili, belediye başkanı niyetine değil, erkişi niyetine der. Toprağa gömerler.”
Öte yandan, ilçenin ana caddesinde, Beypazarı Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın, “Başbakanımız Beypazarı'mıza hoş geldin” pankartlarının asılı olduğu görüldü.