Güncelleme Tarihi:
Erdoğan, İzmir Seferihisar’da düzenlenen Efes-2022 Tatbikatı’nda özetle şunları söyledi:
CİDDİ KONUŞUYORUM
“Ukrayna savaşı dünyada barışın ne kadar pamuk ipliğine bağlı olduğunu göstermiştir. Bölgemizde yaşanan çatışma ve potansiyel tehditler NATO ittifakının birlik ve beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğuna işaret etmektedir. Böyle kritik bir dönemde Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta ülkemizin uluslararası anlaşmalara dayalı hak ve çıkarlarına yönelik tehditler içeren stratejlere tevessül edilmesinden üzüntü duyuyoruz. Bazı Yunan siyasetçiler dünyada eşi benzeri görülmemiş bir pervasızlıkla, akla mantığa, hukuka aykırı söz ve eylemlerle gündem olmaya çalışıyorlar.
ŞIMARIKLIK KALDIRMAZ
Bu tür konuların iç politikaya yönelik şımarıklıkları kaldırmayacak kadar hassas olduğunun ve ağır sonuçlar doğurabileceğinin sayısız örneği önümüzde durmaktadır. Bir kez daha Yunanistan’ı gayri askeri statüdeki adaları silahlandırmaktan vazgeçmeye, uluslararası anlaşmalara uygun davranmaya davet ediyoruz. Şaka yapmıyorum, ciddi konuşuyorum. Bu millet kararlıdır, bir şeyi söylerse ardını da takip eder.
Yunanistan aynı zamanda Avrupa Birliği üyesi olmasına rağmen birliğin değerlerini, evrensel insan haklarını hiçe sayıp Batı Trakya, Rodos ve İstanköy’de yaşayan Türk azınlığa baskı uygulamayı sürdürüyor. Hukuksuz uygulamaları sebebiyle 1999 ve 2006 yıllarında AİHM tarafından mahkûm edilen Yunanistan’ın baskıcı tutumunu devam ettirmesine göz yumulması da bir çifte standarttır. Konu Türkiye olunca şahin kesilenlerin AİHM’yi hiçe sayan, terör örgütlerini açıkça destekleyen, sığınmacılara insanlık dışı muamele yapan Yunanistan’a ses çıkarmamasını da ibretle takip ediyoruz.
İKAZ EDİYORUZ
NATO içinde her bakımdan en yüksek bedeli ödeyen müttefik olarak, son 2 yıldır askeri heyet toplantı davetlerimize cevap dahi vermeyen Yunanistan’ın kışkırtmalarını soğukkanlılıkla karşıladık. Ancak sabrımızın ve soğukkanlılığımızın muhatabımızca yanlış anlaşıldığını görüyoruz. Türkiye kimsenin hakkını hukukunu çiğnetmez ama kendi hakkını ve hukukunu da kimseye çiğnetmez. Yunanistan’ı tıpkı bir asır önce olduğu gibi pişmanlıklarla sonuçlanacak hayallerden, söylem ve eylemlerden uzak durması, aklını başına alması konusunda tekrar ikaz ediyoruz. Kendine gel.
YETKİMİZİ KULLANIRIZ
Türkiye Ege’de haklarından vazgeçmeyeceği gibi adaların silahlandırılması konusunda uluslararası anlaşmaların tanıdığı yetkileri kullanmaktan geri durmayacak. Kıbrıs’ta Rum tarafının dayatmacı tavrı, adada bize eşit egemen bağımsız iki devletli yöntem dışında bir çözüm yolu bırakmamıştır. Papazlara ağır silah eğitimi vermekten terör örgütlerine ofis açmaya kadar bunların yaptığı her tasarruf bu kararın isabetini göstermektedir. Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetlerimizi BM uygulamaları ve diğer uluslararası teamüllere uygun şekilde sürdüreceğiz. Yetki alanlarımızda bize rağmen bir işlem yapılmasına izin vermedik, vermeyeceğiz.”
MİÇOTAKİS’E: HERHALDE TURİSTİK ÇIKARMA YAPIYOR
Erdoğan konuşmasında Yunanistan Başbakanı Miçotakis’i de şöyle eleştirdi: “Doğu Akdeniz’de ülkemize 2 km’den daha az, Yunanistan’a 600 km’den fazla Meis Adası için 40 bin km’lik deniz yetki alanı talebini uluslararası camianın takdirine bırakıyoruz. Gayri askeri statüdeki adaların çeşitli tatbikatlara dahil edilerek, NATO ve üçüncü ülkelerin alet edilmesi, sonu felaketle bitecek bir çabanın ötesinde anlama sahip değildir. Sayın Miçotakis herhalde adalara turistik çıkarma yapıyor. Bununla bir yere varmak mümkün değil.” Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajlarını Yunanca ve İngilizce olarak da tweet attı.
SURİYE MESAJI: GÜVENLİK HATTIMIZ TAMAMLANACAK
Cumhurbaşkanı Erdoğan Suriye’ye olası harekâtla ilgili de dünyaya mesajlar verdi:
“Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Bahar Kalkanı ve halen devam Pençe harekâtlarımızla sınırlarımızı 30 km derinliğinde güvenlik hattı ile koruma altına alma kararlılığımızı adım adım hayata geçiriyoruz. Ülkemizin sınırları dibinde terör koridorları kurulmasına asla izin vermeyeceğimizi, bunun için güvenlik hattımızda eksik kalan kısımları mutlaka tamamlayacağımızı bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Hiçbir gerçek müttefikimizin ve dostumuzun da ülkemizin meşru güvenlik kaygılarına karşı çıkmayacağını, tercihini terör örgütünden yana kullanmayacağını umut ediyoruz. Bu konuda meşru endişelerimizi anlamalarını ve saygı göstermelerini beklemek hakkımızdır.”