Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, devlet korumasından yararlanmış 3 bin 603 genç, engelli, şehit yakını, gazi ve gazi yakınının kamuya atanmasıyla ilgili Beştepe’de düzenlenen törende açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan özetle şunları söyledi:
BÜYÜK YURTLARDAN EV DÜZENİNE
“Rahmetli Kazım Karabekir Paşa’nın 1.Dünya Savaşı yıllarında yetim ve öksüz kalmış çocuklara sahip çıkarak gösterdiği ali cenaplık bugün hafızalarımızda hâlâ canlıdır. Kazım Karabekir Paşa’nın modeli maalesef devam ettirilememiştir. Hükümete geldiğimizde devlet korumasındaki çocukların yüzlerce kişinin kaldığı büyük yurtlarda adeta balık istifi şeklinde barındırıldığını gördük. Çocuklarımızı çok büyük yurtlarda koğuş sisteminde barındırmak yerine ev düzenine geçtik. Bu evleri de daha ziyade mahalle içlerinde açarak, çocuklarımızın diğer ailelerin çocuklarıyla aynı okula gitmesini, aynı atmosferi teneffüs etmesini sağlamaya çalıştık. Bugüne kadar 111 çocuk evi sitesi, 1193 çocuk evi ve 65 çocuk destek merkezi oluşturduk.
7 BİN 864 ÇOCUĞA KORUYUCU AİLE
Halihazırda 13 bin 524 çocuğumuzun bakımını aile ortamına en yakın şekilde hazırladığımız bu evlerde sürdürüyoruz. 652 bine yakın çocuğumuzun ailelerinin yanında hayatlarını sürdürmesini tesis ettik. Sadece son 8 yılda yüzde 86’sı doğrudan annelere olmak üzere bu amaçla verdiğimiz destek miktarı 6.9 milyar liradır. Son dönemde ihtimam gösterdiğimiz ve geliştirmeye çalıştığımız bir diğer uygulama koruyucu aile sistemidir. Şu anda 7 bin 864 çocuğumuz çok hassas bir şekilde tespit edilen ve sıkı şekilde denetlenen koruyucu ailelerin yanında hayatlarına devam ediyor. Bunların 795’i özel gereksinimi olan çocuklardır. Hükümete geldiğimizde kamuda işe yerleştirilen devlet korumasındaki çocuk sayımız 21 bin 300’dü, bugün bu sayı 55 bini aşmıştır. Sadece son 2.5 yılda 7 bine yakın evladımızı kamuya yerleştirdik. Kimsesiz çocuklarımız için kamudan yaptığımız her kuruş harcamayı bu devletin başının gözünün sadakası olarak görüyoruz.
ŞEHİT YAKINLARI BAŞIMIZIN TACI
Şehitlerimizin bizlere emaneti olan yakınlarıyla, gazilikle şereflenen kardeşlerimizin kalbimizde ayrı yeri vardır. Bir insanın hiçbir mecburiyeti olmadığı halde bilerek ve isteyerek, inancı ve vazifesi uğrunda ölümün üzerine yürümesi kadar büyük bir fedakârlık yoktur. Bunun için şehit yakınlarımız ve gazilerimiz daima başımızın tacı olmuştur. Terörle mücadelede, sınır ötesi harekâtlarımızda, 15 Temmuz’da şehit olan ve gazilikle şereflenen her kardeşimize ciddi destekler verdik. Tazminattan maaşa sağlık ve eğitim desteğinden istihdama kadar her konuda bu kardeşlerimizin kalbini mutmain edecek uygulamalara imza attık. Hükümete geldiğimizde bu kapsamda kamuda istihdam edilen kişi sayısı 6 bin 315’ti. Bugün ise aynı kapsamda istihdam edilenlerin sayısı 45 bine yaklaştı.
GELİŞMİŞ ÜLKELER AŞI BULAMIYOR
Türkiye'nin sahip olduğu hizmet altyapısının gücü ve sosyal devlet vasfının genişliği kriz dönemlerinde çok daha iyi ortaya çıkıyor. Neredeyse bir yıla yaklaşan salgın döneminde yüreklerimizi yakacak ne sağlık krizi ne de sosyal çöküntü görüntülerine şahit olduk. Tam tersine 46 milyar lirayı geçen sosyal koruma kalkanı ödemelerimiz ve geniş bir alanda verdiğimiz desteklerle ülkemizin ayakta kalmasını sağladık. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde şu anda aşı sıkıntısı var. Aşı bulamıyorlar. Biz ise hamdolsun şu anda aşı konusunda attığımız adımlarla, yaptığımız ödemeyle süratle aşılarımızı aldırmaya başladık. İlk etapta 50 milyon doz aşı ülkemize gelecek ve süratle de aşılamayı başlattık, şu anda devam ediyor. Dünyanın en müreffeh ülkelerinden dahi yürek burkan sahnelerin görüldüğü bir süreci ülke olarak biz en az sıkıntıyla geride bırakmayı başardık. Bu yılın bütçesinden sosyal destek harcamaları için ayırdığımız rakam 81 milyar lirayı geçiyor. Her kesimden vatandaşımızın ihtiyaç duyduğu her an, yanında olmayı sürdüreceğiz.”