Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) ATO Congresium’da düzenlenen 28. Olağan Genel Kurulu’nda özetle şunları söyledi: “İşçi-işveren kesimi arasında diyalog güçlü olmadığı zaman sosyal huzursuzluk yaşanması kaçınılmazdır. Bunun için biz ülkenin ve milletin çıkarlarını en üstte tutarak tüm kesimlerin hassasiyetlerini dikkate alan politikalar geliştirmeye önem verdik. Son dönemde asgari ücret tespitinden vergi dilimlerinin belirlenmesine kadar her konuda işverenlerimizle yakın mesai yaptık. Çalışma hayatımızda çözülemeyecek hiçbir sorun olmadığını gördük. Dikkat çekmek istediğim husus Türkiye’nin son 10 yılda maruz kaldığı siyasi engellemelere, tuzaklara ve saldırılara rağmen bölgesel ve küresel liderlik seviyesine ulaşmasıdır.
İLK 10 EKONOMİ HEDEFİ
Milli gelirin satın alma paritesine göre sıralamada 11. sıraya yükseldik. Uyguladığımız ekonomi programını başarıya ulaştırarak ülkemizi dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına çıkartacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. İş dünyamız da vatandaşlarımız da müsterih olsunlar. Ekonomik tetikçilere karşı verdiğimiz mücadele asla boşa gitmedi. Şimdi artık Türkiye dünyada büyüyen ülkeler sıralamasında ilk üç beş arasında yerini alıyor. Artık siyasette, ekonomide, diplomatik ve askeri stratejilerinde kendi kararlarını kendi veren, kendi altyapısını kendi oluşturan, kendi hedeflerini kendi belirleyen bir Türkiye var. Bizim kaderimiz artık birilerinin elinde değil.
İYİLEŞME HIZLANACAK
Çevremizde krizler kol gezerken biz güven ve istikrar içinde geleceğimize bakabiliyoruz. Ekonomimizi faiz, kur, enflasyon şer üçgeninde teslim alma girişimlerinin yol açtığı sıkıntıların farkındayız. Sebeplerini bildiğimiz bu sıkıntıların sonuçlarını önce hafifletmek, ardından tamamen ortadan kaldırmak için yoğun ve kararlı çalışma içindeyiz. Kasım ayı enflasyon verileri iyileşmenin sürdüğünü gösteriyor. Yılbaşıyla birlikte bu iyileşme hızlanacak, özellikle önümüzdeki şubat ayından itibaren daha makul ve kontrolü kolay bir yere gelecek.”
YENİ BİR ŞAHLANIŞ DÖNEMİ
Cumhurbaşkanı Türkiye’nin engellemelere rağmen yeni bir şahlanış içine girdiğini söyledi: “Güney sınırları terör örgütleriyle kuşatılan, AB’den siyasi sebeplerle dışlanan, Batı’nın örtülü teknoloji ambargosuna maruz bırakılan, doğusunda ve kuzeyinde fiili savaşlar yaşanan, Akdeniz ve Ege’de suni krizlere sürüklenmeye çalışılan bir Türkiye var. Bırakınız diz çökmeyi yeni şahlanış içine girmiştir ve bu şahlanışımız devam ediyor. Terörle mücadelede güvenlik altyapımızı, insani yardım altyapımızı, küresel emtia krizinde üretim altyapımızı, Rusya-Ukrayna krizinde diplomatik altyapımızı kur krizinde ekonomik potansiyelimizin gücünü biz bu sıkıntılı dönemde dünyada ispatlayan nadide ülkelerden biri olduk. Bizi bunlarla köşeye sıkıştırmaya çalışanların hepsi bizden çok kötü durumdalar. Hedefim Türkiye Yüzyılı vizyonuyla büyük ve güçlü Türkiye bırakmaktır. Daha çok istihdam, daha çok ihracat, daha çok üretim bekliyorum. Asgari ücret gibi konularda gereken fedakârlıkları yaparak çalışanlarımızın haklarını hukuklarını ne kadar iyi korursak bu ortak hedeflerimize o derece hızlı ulaşabiliriz. Masada zaten bu konularımız var. Bunu da süratle bitireceğiz.”
KOBANİ BİTTİ...
Erdoğan “Ekonomide Avrupa’nın haline bakın. Türkiye olarak bizim raflarımız boş değil ama Avrupa’da raflar boş” diyerek şöyle devam etti:
“Terörle mücadelede şu anda Batı’nın hali ortada. Türkiye ise terörle mücadelede bütün o engelleri aşmış ve terörü yerinde Suriye’nin kuzeyinde bitiriyoruz, mücadelemiz bu. Şimdi birileri çıkmış Kobani’yi şöyle böyle yapamazsınız. Kobani bitti ya. Neyi yapamazsınız, İdlib’de, Kobani’de gereken tedbir neyse aldık, alıyoruz, bundan sonra da alacağız.
O terörist dostlarınıza söyleyin Türkiye onlar için öyle bereketli bir yer değil. Buraya girmeye kalktıkları anda burası onlar için boğulacakları bir yerdir. Bize kardeş olanlarla biz kardeş olmaya devam edeceğiz. Dostlarımızı arttıracağız ama düşmanlarımız da hadlerini bilecek.”