Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE dün FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminde bulunmasının 6’ncı yıldönümünde şehitlerini andı, demokrasi için tek yürek oldu. Türkiye çapında düzenlenen anma ve etkinliklerin kalbi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın halkı davet ettiği İstanbul Saraçhane’de attı. Erdoğan, darbecilere direnen 17 kişinin şehit olduğu Saraçhane’de özetle şunları söyledi:
ŞEHİTLER ASKER HÜKMÜNDE
“Yakın tarihimizin bu en alçak hain girişiminde toplam 252 kardeşimiz şehadetle şereflendi. Her biri bu topraklar için toprağa düşmüş askerimiz hükmünde olan 15 Temmuz şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Bu ihanet girişimi sırasında darbecilerin uçaklarına, tanklarına, silahlarına çıplak elleriyle karşı koyan gazilerimize sağlık ve afiyet temenni ediyorum.
SİNSİ OYUN YERLE YEKSAN
Farklı dönemlerde farklı kisveler altında sahnelenen sinsi oyun 15 Temmuz gecesi milletimizin iman dolu göğsüne çarparak yerle yeksan oldu. İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür, imansız olan paslı yürek sinede yüktür.
Şimdi 6’lı masaları var değil mi bunların? Bu 6’lı masada şehitlerimizin esamesi okunuyor mu? Onlar PKK terör örgütüyle beraber yürüyorlar. Yani Gabar’da, Cudi’de bizim Mehmetimize saldıranlarla, onların parlamentodaki uzantılarıyla el ele yürüyorlar. Cumhur İttifakı olarak bu mücadeleyi o gece nasıl ispatladıysak, bundan sonraki süreçte de ispatlamaya devam edeceğiz.
ÖYLE BİR GECEYDİ Kİ...
15 Temmuz öyle bir geceydi ki, evlerinden, mahallelerinden harekete geçenlerin tamamı şehadeti göze alarak yola çıkmıştı. Hani birisi de akşam saat 23.00’te Yeşilköy Havalimanı’na gelmişti. “Haberim olsaydı ben de beklerdim” diye haber veriyor. Ve FETÖ’cülerin kontrolü altından, oradan Bakırköy Belediyesi’ne gidiyor. Ve orada televizyon karşısında kahvesini yudumlarken biz de havalimanına iniyoruz. Saat 01.00’i birkaç dakika geçe. Kadın erkek, genç yaşlı oradaydı. Sizin ferasetiniz, Cumhur İttifakı olarak orada buluşmanız bunların canına ot tıkadı. Hemen kaçıp gittiler. “Zafer inananlarındır” dedik. Oradan zaferle çıktık. Bu Ankara’da da böyle oldu.
Şu anda biz buradan konuşuyoruz. Ama aynı anda Ankara başta olmak üzere ülke genelinde törenler yapılıyor. Kalpler aynı anda atıyor.
MEYDANLARIN DİLİ OLSA...
Ankara’daki TBMM’nin dili olsa da üzerlerine bomba yağarken, milletin vekillerinin sizlerin emanetine nasıl sahip çıktığını anlatsa. Gölbaşı Özel Harekât’ın bahçesinin dili olsa da darbeciler tarafından alçakça bombalanan kahraman polislerin imanını anlatsa. Meydanların dili olsa da 27 gün süren demokrasi nöbetlerinde milletin iradesini anlatsa. Ülkemizin bir daha 15 Temmuz gibi musibetlere maruz kalmaması için büyük Türkiye’nin inşasını kararlılıkla sürdüreceğiz.
SON SÖZÜ İMAN, İNANÇ BELİRLER
Dünyadaki siyasi ve güç odaklarının yeniden yapılandığı dönemde, ülkemizi bir kez daha oyun dışında bırakmak isteyenlere aradıkları fırsatı elimizle sunmayacağız. 2023 imtihanını da başarıyla vererek bu kutlu menzile doğru devam edeceğiz. Kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla ben sizin inancınıza, kararlılığınıza güveniyorum. 15 Temmuz gecesi gördük ki; son sözü top tüfek değil, iman, inanç belirler.”
MAVİ BONCUK DAĞITANDAN SİYASETÇİ OLMAZ
CUMHURBAŞKANI Erdoğan konuşmasında muhalefeti şöyle eleştirdi: “Siz bakmayın günlük siyasi çıkarlar uğruna yalanla, iftira ile bu gerçeklerin üzerini örtmeye çalışanlara. Kimi nefsine yenildiği, kimi göbekten bir yerlere bağlı olduğu için tatava yapıyor. Ne diyor Bay Kemal; ‘bu bir tiyatroydu’ diyordu. 252 şehidimizin olduğu bu olayı tiyatro olarak nitelendiriyor. Ben soruyorum. FETÖ’ye rahmet okuyanlar var. Kusura bakmasınlar. Neyin ne olduğunun şahidi 15 Temmuz gecesidir. Ülkenin ve milletin geleceğine dair hiçbir plan, proje geliştirmeden sadece laf salatasıyla insanların duygusunu istismar edemezsiniz. Her fırsatta ülkesini yabancılara kötüleyerek, desteğin hakkını çıkarmaya çalışanlardan bu millete hayır gelmez. Türkiye terörle mücadele ederken, teröristin sırtını sıvazlayandan devlet adamı olmaz. 15 Temmuz’a şöyle ağız dolusu darbe girişimi diyemeyenlerden milletin adamı olmaz. FETÖ’cüsünden PKK’lısına kadar mavi boncuk dağıtanlardan siyasetçi olmaz. FETÖ terör örgütü olarak uluslararası kayıtlarda var mıydı? Yoktu. Sadece PKK, AB kayıtlarında vardı. Bu son NATO Zirvesi’nde YPG’yi, PYD’yi, FETÖ’yü NATO’nun kayıtlarına girdik. Dedik, bu bizim kırmızı çizgimizdir.”
GENÇLERİMİZİ FAİZE KURBAN ETMEYİZ
ERDOĞAN üniversite öğrencilerinin Kredi ve Yurtlar Kurumu kredi borçlarına ilişkin şunları söyledi: “Dünya siyasi ve ekonomik krizlerle boğuşurken Türkiye’nin kendini konuşlandırdığı güçlü konumu kabullenmeyenlerden feraset beklenemez. Hiçbir sorunumuz çözümsüz değildir. Son zamanlarda Bay Kemal çıkmış, üniversiteli geçlerimizin aldıkları burslarla ilgili faiz yükü bindiriyormuşuz. Faizin düşmanı biziz. İlk Kabine toplantımızda bu konuyla ilgili açıklamamızı yapacağız. Biz gençlerimizi faize kurban etmeyiz. Hatta enflasyona kurban etmeyiz. Biz çalışmamızı yapıyoruz, Kabine toplantımızdan sonra açıklamamızı yapacağız. 2053 vizyonumuzu da hayata geçireceğiz. 2071’de de bin yıllık zaferimizi kutlayacağız. Çünkü biz Türkiye’yiz, Türk milletiyiz. Ülke ve millet olarak bize büyük fedakarlıklar ve mücadeleyle geldiğimiz bu noktadan geriye dönüş yoktur.”
GEREKEN TEDBİRLERİ ALDIK
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü için yayınladığı mesajda da “Türkiye’nin bir daha benzer tehditlerle karşılaşmaması için her alanda gereken tedbirleri aldık” dedi. Erdoğan özetle şöyle devam etti: “Bu tür hadiseler, milletlerin tarihinde yeni bir atılımın, yeni bir yükselişin, yeni bir dönemin işaretleri olarak yerini alır. Hamdolsun biz de 15 Temmuz’u işte böyle bir nirengi noktası haline dönüştürmeyi başardık. Artık Türkiye tarihi demokrasimizin rüştünü ispat etmesi ve milli iradenin gücünün tereddütsüz anlaşılması bakımından 15 Temmuz öncesi ve 15 Temmuz sonrası olarak iki dönem halinde incelenecektir. Darbe girişimi sırasında maşalarıyla uğraştığımız mücadelenin asıl büyük cephelerini sonrasındaki meydan okumalarımızla aştık. Sadece FETÖ’cü hainleri değil, tıpkı diğer terör örgütlerinin mensupları gibi onları da üzerimize salan güçlere cevabımızı geri çekilerek değil, ileri atılarak verdik.”