Güncelleme Tarihi:
ORDU HATALARI DÜZELTİYOR
“AFRİN olayı gündeme geldiğinde hava desteği sağlanmadan girilmesinin doğru olmadığını ifade ettim. Ve hiçbir zaman Afrin’e karşı gelmedik. Bunun bir siyasi partiye mal edilmesini asla doğru bulmadık. Çünkü ordu hepimizin ordusu. AK Parti hükümetlerinin Suriye’de ve Ortadoğu’da yaptıkları bütün hataları, ordu düzeltmeye çalışıyor. Nasıl? Mehmetçik hayatını vererek. Sizin Ortadoğu bataklığında ne işiniz var, niye silah gönderiyorsunuz?
Şimdi Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden zat, Afrin kahramanlığına soyunmuş. Sen kim, kahramanlık kim? Ordunun kahramanlığını üstüne alamazsın. Sen işgalci zat, sen bu ülkenin kozmik odasını terör örgütüne açmadın mı? Sen kahraman falan değilsin. Kalkmış bir laf ediyor. Son derece üzdü beni; ‘Artık metal yorgunluğu yok, Afrin ile beraber diriliş hareketi yeniden başladı’. Yani ‘Askerleri gönderdik onlar şehit oldular, malı biz götürüyoruz’.
BOĞAZİÇİ TEPKİSİ
Boğaziçi Üniversitesi’nde bir grup öğrenci, Afrin dolayısıyla lokum dağıtmış, bir başka grup öğrenci bunlara müdahale ediyor. Üniversiteler bilgi yuvasıdır, her türlü düşünce konuşulur, tartışılır ama üniversitelerde şiddet olmaz. Şiddet dolayısıyla lokum dağıtanlara müdahaleyi asla doğru bulmuyoruz. Burada yapılacak iş, üniversite yönetimi müdahale eder. Koltuğu işgal eden zat, doğrudan müdahale ediyor, ‘Sizi üniversitede okutmayacağım’ diyor. Sen kimsin de öğrencileri üniversitede okutmayacaksın? Üniversiteler babanın malı mı? Devletin tepesinden üniversiteler dizayn edilmez.
HÂKİM VE SAVCILARA ÇAĞRI
Bütün metinlerde yargının bağımsızlığı ve hâkimin tarafsızlığı esastır. Hitler’e doğru diye bir kavram var. Hitler bir şey söyler, savcısı, hâkimi, polisi, bütün memurları Hitler’in beklentilerine uygun karar vermeye başlarlar. Eğer Türkiye bu tuzağa düşerse önümüzde felaket var. Bir diktatörün, diktatörlüğe doğru yürüdüğü yolun taşlarını hâkimler ve savcılar döşer. O nedenle bütün hâkim ve savcılara sesleniyorum, kararlarınızı vicdanınızda tarttıktan sonra veriniz.
CÜZDANI BÜYÜDÜ
‘Ekonomi yüzde 11 büyüdü’ diyorlardı. Doğru yüzde 11 büyüdü, beyefendi zatıalinizin cüzdanı büyüdü, gemileri büyüdü, Man adasındaki hesapları büyüdü. Garibanın nesi büyüdü, işsizlik büyüdü. Dolar almış başını gidiyor, hükümetten tık yok. Diyorlar ya ‘Dolarla milletin ne işi var’... Köprüden geçiş ücretini, Türk parasına güvenmiyorsun dolarla yapmışsın. Sen kendi ülkenin parasına güvenmiyorsun. Bu milletin her şeyini sen dolara bağlamışsın.”
FETÖ'CÜLER TEMİZLENDİYSE OHAL NİYE VAR
BEN zulümden ve mağdurlardan söz edince bize FETÖ’cü diyorlar. Oysa biz adaletten yanayız kim olursa olsun. OHAL’den sonra bakanlar açıklama yaptı, ‘Askeriyedeki FETÖ’cüleri temizledik’. Güzel. Milli Eğitim diyor ki, ‘Milli Eğitim’deki FETÖ’cüleri’ temizledik. Peki o zaman OHAL niye var? FETÖ’nün siyasi ayağını ortaya çıkarmamak için ve bu konuda millet konuşmasın diye OHAL’i sürdürüyorlar. FETÖ’nün sanayici, baklavacı, esnaf, işçi, öğretmen, hâkim, savcı ayağını çıkardılar, siyasi ayağı yok. Buradan ilk kez ‘FETÖ’nün bir numaralı siyasi ayağı, Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden zattır’ diyorum. Versin mahkemeye ispat edeceğim.