Güncelleme Tarihi:
“SEÇİM gecesi, kadınların da olduğu bir grubun ellerinde silahlarla ateş etmesi, kendilerine göre bir zafer kutlamasını silah ateşiyle gerçekleştirmek istemeleri vahim bir tablo. Dikkat ederseniz güvenlik güçleri olay bir gün sonra medyaya düştükten sonra harekete geçme konusunda açıklamalar yaptılar. Bunun da üzerinde durmak gerekiyor. Bu konuda ayrıntılı bir bilgiye toplumun ihtiyacı var. Devletin güvenliği sağlayamayacağından kaygı duyan kişi öncelikle Erdoğan. TSK, polis teşkilatı var. Siz bunları bir tarafa atıp sarayda SADAT diye ayrı bir güvenlik yapılanması oluşturuyorsunuz. Silahlanmayı özendiren temel unsur, devletin güvenlik güçlerine duyulan güvensizliğin tepede yaratılmış olmasıdır.
BAHÇELİ’YE İLAN YANITI
(MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin 59 gazeteci ve akademisyenle ilgili gazete ilanı konusunda) Sayın Bahçeli’nin de sert eleştirilere bu şekilde gazete ilanıyla cevap vermesini doğru bulmadım. Bir basın toplantısı yapıp kendisine yönelik eğer sert, haksız eleştiriler varsa bunları kamuoyu ile paylaşabilirdi, daha şık olurdu.
Parlamentoda AK Parti çoğunluğunu kaybetti. Dolayısıyla zorunlu bir işbirliği sonucu çıktı ortaya, MHP ile yoluna devam edecek. AK Parti’nin geçmiş yasama dönemlerindeki rahatlığını bulamayacağını görüyorum. Onlar da bir anlamda kabul ediyorlar. İkincisi Cumhurbaşkanlığı. Erdoğan, MHP’nin desteği ile yüzde 52’lik bir çizgiyi yakaladı. Yüzde 52 Erdoğan’ın çok da rahat hareket edebileceği bir süreci ortaya koymuyor, parlamento çoğunluğunu kaybetmesi nedeniyle. Parlamentodaki yapıyı dikkate alarak kararnameleri şekillendirecek.
koalisyon ihtiyacı var
Görevlendireceği bakan ve başkan yardımcıları Erdoğan’ın ne yapmak istediğini toplumun önüne koyacaktır. Bir koalisyon ihtiyacı var Erdoğan’ın. Bu, MHP-AKP koalisyonu mu olacak, yoksa daha geniş bir siyasal tabanı mı oluşturacak; ona bakmak gerekiyor. O geniş bir siyasal tabanı oluşturma düşüncesi ‘Sadece MHP ile değil daha geniş bir siyasal taban oluşturdum, toplumun her kesimini kucaklayacak bir düşünceyle yola çıkıyorum’ mesajı da vermek isteyebilir. Erdoğan’ın bağımsız iradesi artık yok. Çünkü Erdoğan hem başkan yardımcılarını, hem kabineyi oluştururken MHP’nin yüzde 100 onayını olmak zorundadır. Bilinen bir gerçek var ortada Erdoğan MHP’nin onayını almadan hiçbir önemli adım atamaz.
Eğer Bahçeli Türkiye’nin ileriye gitmesi yönünde Erdoğan’ı zorlarsa tabii kendisini kutlamak lazım. Örneğin yargı bağımsızlığını sağlarsa, medya özgürlüğünü sağlarsa kutlamak lazım. Bahçeli eğer bu tür bir rol üstlenirse oyunu daha da arttırabilir.
YEREL SEÇİM UMUDU
Sonuçlar yerel seçimlerde bize umut vaat ediyor. Benim ilk gördüğüm tablo yerel seçimlerde iyi sonuç alacağız. Önceden anketler yaparak adaylarımızı belirleyeceğiz. Birinci yapacağımız şey yerel yönetim adaylarını olabildiğinde erken belirleyip kamuoyuna paylaşmak.
(Meclis Başkanlığı seçimi) Aday çıkartacağız.
(Millet İttifakı ile) Gerekirse konuşuruz. Millet İttifakı’nın parlamentoda varlığını sürdürmesi lazım, ortak ilkeler çerçevesinde. ”
SOYLU KENDİSİ Mİ SÖYLEDİ
“(İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu’nun, şehit cenazelerinde protokole CHP il başkanlarının alınmaması yönündeki talimatı) Asıl üzerinde durulması gereken nokta şu; Süleyman Soylu bunu kendisi mi söyledi birileri söyletti mi? Birileri Soylu’ya söylettiyse bu bir kaos, Türkiye’de bir iç çatışma planının ilk adımıdır. Soylu, geçmiş siyasal birikimine bakınca kullanılmaya müsait bir kişi. Soylu’ya bu cümleleri kurdurtan kimdir, asıl onun üzerinde durmak gerekiyor.”
EREN ERDEM TALİMATLA TUTUKLANDI
“EREN Erdem’in normalde duruşması 19 Eylül’de yapılacaktı. Mahkeme böyle karar vermişti. Bizim adli geleneklerimiz tamamen devredışı bırakılarak öne alındı. Şu bir gerçek; yargı bağımsız olmadığı ve talimatla görev yaptığı için 19 Eylül’e bir hâkim gün vermiş. Kimsenin yurtdışına kaçacağı yok.”