Başbakan Erdoğan, Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan'ın, kardeşiyle görüştüğü yönündeki açıklamalarına ilişkin “Sen de kardeşin de benden çok randevu istediniz. Kardeşine bir kere randevu verdim. Benden ÇEAŞ ve Kepez'i talep etti. Dedik ki kusura bakma. Borcunuzu ödeyin ondan sonra gereği yapılır. Borçlar ödenmeden bunun gereği yapılmaz. Kendisi defaatle randevu talep etmiştir. Kabul etmedim. Ancak ilgili bakan arkadaşlarımla görüşsünler, randevu verirlerse onunla muhatap olurlar dedim. Bu ülkeyi çok seviyormuş. Güney Kıbrıs'ta sanal bir şirket kurmak suretiyle burada battıktan sonra uluslararası mahkemelerde çeşitli alavere, dalavereyle Türkiye Cumhuriyeti'ni mahkeme yollarına götürmeyi kimler size öğretti, ne kadar zekisiniz. Hani sizin bu ülkenin değerlerine saygınız. Eğer baban dürüstse, kardeşin dürüstse, sen dürüstsen önce gelin bu paraları ödeyin de burada yargılanın da görelim samimiyetinizi. Bu nasıl dürüstlük. Türkiye yargısını bir kenara koyup, çeşitli yerlerde çeşitli ajanlar vasıtasıyla alavere daleverelere biz gelemeyiz. Gereği neyse bunu yaparız. Yasama olarak yürütme olarak ne gerekiyorsa bunu yaparız” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, saat 11.20'de Ata uçağıyla Uşak Havaalanı'na indi. Erdoğan'ın beraberinde eşi Emine Erdoğan ile kızı Sümeyye de geldi. Erdoğanlar'ı havalimanında Uşak Valisi Kayhan Kavas, Belediye Başkanı AKP'li Mesut Apaydın karşıladı. Miting öncesi yoğun güvenlik önlemleri alındı. Vatandaşların tek tek arandığı mitingde, çevre illerden gelen 225 güvenlik görevlisiyle birlikte toplam 680 güvenlik görevlisi görev yaptı. Vatandaşların güneşten etkilenmemesi için şapka ve su dağıtıldı. İl Sağlık Müdürlüğü’nden 9 ambulans ve 36 sağlık personeli görevlendirildi.
BAŞINIZI EĞDİRMEDİK
Uşak'a beşinci gelişinde Hükümet Meydanı'ndan yaklaşık 5 bin kişiye seslenen Başbakan Erdoğan, eşiyle birlikte vatandaşlara karanfil attı, halkı selamladı. Başbakan Erdoğan yaptığı konuşmada, halkın sevgisinin, muhabbetenin Türkiye'nin meydanlarına taşındığını kaydederek, “Sizlerle aramızdaki muhabbet ve gönül bağı ebediyete kadar devam etsin, daim olsun” dedi. Ankara'ya mahkum bir hükümet olmadıklarını, olmayacaklarını ifade eden Erdoğan, 22 Temmuz seçimlerinden sonra da aynı kararlılıkla yola devam edeceklerini bildirdi, “Türkiye'nin 81 vilayetini mekik mekik dokuyoruz. Emanetinize sadakatle sahip çıktık, başınızı öne eğdirmedik. Başardık ve Allah'a şükürler olsun ki mahçup da olmadık” dedi.
Halkın Türkiye'nin hem aklı, hem de vicdanı olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, “Sizler Türkiye'nin kalbisiniz, ruhusunuz. Bizim kalbimiz size ayarlıdır” diye konuştu. AKP olarak herşey Türkiye için diye yola çıkarken halkı kastettiklerini kaydeden Başbakan, “Beraber yürüdük biz yollarda derken sizinle birlikteliğimizi, sizinle beraberliğimizi kastettik. Daha yolun başındayken söz verdik. Ve dedik ki AKP Türkiye'nin hem aklı hem de vicdanı olacak. Allah'a şükürler olsun ki bugüne kadar bu iddiamızın arkasında durduk. Türkiye'yi bizden öncekiler gibi zaafa düşürmedik, aksine ülkemizin itibarını, vatandaşımızın itibarını yükselttik. Bundan sonra da bir tek geri adım atmadan milletimizle beraber yürümeye, milletimizle beraber koşmaya devam edeceğiz. 4 yıl 8 ay boyunca halkımızın tüm dünyadaki aklını, vicdanını ve şerefini kendine layık şekilde temsil etmenin gururunu yaşadık” dedi.
Uşak'a Başbakan olarak beşinci kez geldiğini ve her seferinde birçok açılış gerçekleştirdiğini belirten Başbakan Erdoğan, yaptıkları açılış törenlerinin, kendilerinden öncekilere benzemediğini vurguladı. Erdoğan, “Onlar geldikleri zaman bir çeşme, okul açar giderlerdi. Biz artık bunlara yetişemiyoruz. Geldiğimizde 20-30-50-100-200 tane toplu açılışlar yapıyoruz. Tüm şehirlerimizde bir değişim yaşanıyor. Allah aşkına 5 sene öncesine dönün. 5 sene öncesinin Uşak'ı ile bugünün Uşak'ı aynı mı? Halep oradaysa arşın burada” diye konuştu. Bugüne kadar mazeret üretmediklerini, üretmeyi de düşünmediklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, hükümeti devraldıklarında milli gelirin 79 senede 180 milyar dolar olduğunu, AKP iktidarıyla birlikte 4 yılda 220 milyar dolarlık artışın sağlanarak milli gelirin 400 milyar dolara çıktığını vurgulayan Başbakan Erdoğan, milli gelirin 2 bin 500 dolardan 5 bin 500 dolara tırmandığını anlattı. Başbakan Erdoğan şöyle konuştu:
HESAPLA KONUŞUYORUZ
“Biz matematik ortaya koyuyoruz. Rakamları ortaya koyuyoruz. Hesapla konuşuyoruz, kitapla konuşuyoruz, kuru sıkı atmıyoruz. Bizim dışımızdakiler bu meydanda, gelecek zamanla konuşuyor. Cek, cak. Şimdi şu CHP'ye sorun. Sen bu ülkede yıllar yılı iktiarda bulundun ama tek başına iktidar olmadın, olamazsın da, olamayacaksın da. Benim milletim CHP'ye tek başına iktidar vermez, vermez. Niye, halkının değerlerine saygısı yoktur. Sadece partisinin tabelasında Cumhuriyet ve halk ifadelerinin olmasına aldanmayın. Ben CHP'ye oy veren kardeşlerime, vatandaşlarıma da sesleniyorum. Bakınız isminde cumhuriyet olması, isminde halk olması onun cumhuriyetçi veya halkçı olmasını sağlamıyor. Cumhura saygısı olmayandan cumhuriyetçi olur mu, halkına saygısı olmayandan halkçı olur mu?
Egemenlik kayıtsız, şartsın milletindir buna inanıyor muyuz. Niye o zaman milletten kaçıyorsun neden. İşte buyrun. 22 Temmuz'da millete gidiyoruz. Gel Cumhurbaşkanını millet seçsin dedik, onu da millet seçsin. Hiçbir zaman bu ülkede CHP'nin bir dikili ağacı olmamıştır, olmaz. Sadece afedersiniz hep belli felaket tellallığı yaparak oradan nemalanmak ister, derdi budur. Yav arkadaş bir de yaptığını söyle. Ne yaptın bu ülkede?”
Partililerin ‘Vur vur inlesin, Deniz Baykal Dinlesin’ sloganı atmaları üzerine Başbakan Erdoğan, “İki türlü vuruş vardır. Biri kavgacı üslüp, terörist, anarşist onların vuruşu, bir de demokratik vuruş vardır. Benim halkım demokratik vuruşunu sandıkta 22 Temmuz'da yapacak. Siz bunu yapacaksınız. Demokratik vuruş. Buna hazır mıyız? Bundan önce bazılarını nasıl sandığa gömdüyse benim milletim inşallah bunları da 22 Temmuz'da sandığa gömecek” dedi.
YARGIYA MÜDAHALE İDDİASI
Başbakan Erdoğan, konuşmasının bir bölümünde vatandaşlara Cumhurbaşkanlığı sürecini de anlattı. Erdoğan, Anayasa'yı değiştirmediklerini, bundan önceki 3 Cumhurbaşkanının Abdullah Gül'ün aldığı 357 oyun daha altında oy almasına rağmen seçildiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Sezer'in isminin geçmesi üzerine ‘Yuh’ çeken vatandaşlara seslenen Erdoğan, “Lütfen arkadaşlar. AKP'liye yakışan, sandıkta gereğini yapmaktır. Siz bunu yapacaksınız. Yuhlar onlara kalsın” dedi. Merhum Turgut Özal'ın 263, Süleyman Demirel'in 244, Ahmet Necdet Sezer'in ise 330 oyla cumhurbaşkanı seçildiğini anlatan Başbakan Erdoğan şunları söyledi:
“Sayın Gül 357 aldı. Şimdi Allah aşkına 357 mi büyük 330 mu? Ekonomistim az çok hesaptan kitaptan anlarım. Düşündüm, yanlış mı hesap ediyorum dedim. Çevreme sorayım dedim. Çevremdekiler tabii ki 357 büyük dedi. Peki kardeşim o zaman ne oldu, niye böyle yaptılar dedim. Anayasa'yı değiştirmedik. 3 tane Cumhurbaşkanı seçtik. Aynı şekilde bunu da seçiyoruz, niye böyle oldu? Sayın Baykal diyor ki eğer bizim itirazımız istikametinde karar vermezseniz Türkiye'de çatışma çıkar diyor. Kime diyor bunu, Anayasa Mahkemesi'ne. Buyrun hani yargı sürecinde yargıya mühadale olmazdı. Nedir bu? Bu yargıya müdahale değil mi? Bunlar yasalarda yer aldığı halde bunu söylüyor ama ses yok. O zaman bize düşen ne? Bize düşen tahsihhi karara gitmek. Anayasa Mahkemesi'nin üstünde başka mahkeme yok. Var var, millet var, millet. Onun için biz tashihi karar için millete gidiyoruz. Onun için dedik ki buyrun gelin millete gidelim. Cumhurbaşkanını millet seçsin. Ama ona da hayır dediler. Hani CHP sen egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyen
Atatürk'ün partisiyim diyordun. Ya niye gereğini yapmıyorsun. Bunlar Atatürk üzerinden geçinenlerden.”
MAZOT KARNESİ
CHP lideri Baykal'ın Enerji, Maliye ve Dışişleri Bakanlığı yaptığını, Enerji Bakanlığı döneminde Ankara'da bakanların, kaloriferleri sönmüş binada paltolarla oturduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, “Şimdi Türkiye'de mazotçular türedi. 1 YTL'ye indireceğim diyenler. Baykal da hesaba başladı. 1 YTL’nin altına mı indirsem, 1 YTL mi yapsam. Çiftçiyi aldatmanın yoluna gidiyor. Biz seni Enerji Bakanlığı'ndan tanırız. Seni çitfçilere dağıttığın karnelerden tanırız. Sen benim çitfçime traktörünü mazotu karneyle veren bakanlardansın. Seni iyi biliriz. Buyrun bana bunu çitfçi verdi. Karne. Belgeyle konuşuyorum. Biz şu anda zaten vermiş olduğumuz mazotu gübre desteğiyle mazotun normal piyasa şartlarının çok altında çiftçiye veriyoruz. Biz bunların söylediği gibi yalana tevessül etmiyoruz. Biz mazeret üretmedik üretim yaptık.”
MHP HANGİ YÜZLE ÇIKTI
DSP, MHP, ANAP döneminde gecelik faizlerin yüzde 8 bine ulaştığını dile getiren Başbakan Erdoğan, “Peki şimdi bu MHP hangi yüzle çıktı da konuşuyor. MHP'ye gönül veren sevgili vatandaşlarıma sesleniyorum. Ah benim kardeşlerim. Şu MHP'nin 3.5 yıllık koaliasyon ortaklığını gördün. O dönemde bu millet bir gecede 2.5 katrilyon faiz ödedi. Ah değerli kardeşim bu faizler senin cebinden çıktı. Allah aşkına şu 1 rakamının yanına 6 sıfırlar o dönem de konmadı mı? Şu 1 rakamı illahlah dedi bunlardan. Akşam yattı, sabah kalktı bir sıfır. Hep zannettik ki milyoner olduk ama tuvalete gidiş 2 milyondu. Bunları yaşadık. Ama şimdi hangi yüzle gelip de milletin karşısına çıkıyorlar anlamak mümkün değil. Hani bunlar milliyetçiydi. Türk lirasının değerini koruma kanunu yok mu. Milli paramızı yabancı paraların karşısında delikli pula çevirdiler. Biz geldik 6 sıfırı attık. Atarken bazıları bize akıl vermeye başladı. 6 sıfırı atarsanız enflasyon patlar dediler. Bunu attık enflasyon patladı mı tam aksine çatladı. Biz DSP, MHP, ANAP hükümetinden yüzde 30 enflasyonu devraldık. Şimdi tek haneli rakamlarda 8.6. İş bilenin, kılıç kuşananın anlayışıyla olmuştur bu.”
DSP, MHP, ANAP döneminde 22 bankanın hortumlandığını, bu bankaların hazineye devredildiğini, bankaların borçlarını halkın ödediğini anlatan Başbakan Erdoğan, “Allah aşkına bizim iktidarımızda bir tane batan banka var mı? Ben özellikle MHP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Futbol takımı tutar gibi parti tutmayalım. O başka, bu başka. Burada milletin geleceği var. Gençlerin geleceği var, mutlu bir yaşam, huzur dolu bir yaşam için emaneti ehil ellere teslim etmek var. Bunun vebalinden kurtulmak mümkün değil. Yoksa bu fakir fukaranını tüyü bitmemiş hakkının yiyenin hesabını veremezler” diye konuştu.
ONLAR HAVANDA SU DÖVÜYOR
Başbakan Erdoğan, kendisinden önce iktidara gelenlerin siyasi küçümsedikleri için 3 Kasım 2002 seçimlerinde yok olduklarını belirterek, Uşaklılar'dan bu partilere yeniden fırsat vermemelerini istedi. Erdoğan, Uşak'ın
seçim mitingi gerçekleştirdiği 35'nci il olduğunu, ülke genelinde seçime kadar 55 ile gideceğini, bakanlarının da diğer illeri ziyaretiyle 81 ili tamamlayacaklarını dile getirerek, “Benim halkım demokrasi önüne takoz koyanlara fırsat vermeyeceğine inanıyorum. Onlar havanda su dövüyorlar. Borsada yüzde 50'yi yakalayacağız dedik, olmaz dediler. İktidara geldiğimizde 10 bin olan endeks, dün 51 bini aştı. Hani çok iyi biliyordunuz bu işleri. Kişi başına milli gelir 5 bin dolar olacak dedik, şu anda 6 bin doları yakaladık. Biz hedeflerimizi nasıl tutturduğumuzu anlatıyoruz, içi boş konuşmuyoruz. Kamu mallarını peşkeş çektirmedik, arpalık yapmadık. Ülkemizi pazarladık. Uşak'a teşvik vermeseydik, Belçikalı yatırım için buraya gelmezdi. Biz yarın ülkeyi nasıl yöneteceğimizi de biliyoruz. Bunlar yalanı bir YTL'ye satıyorlar. Seçim kampanyalarını 1 YTL üzerine inşa ettiler. Söyleyecekleri başka birşey yok” dedi. Erdoğan, kendisine IMF'ci diyen muhalefeti eleştirerek, IMF'nin Türkiye'ye 1959 yılında girdiğini, en büyük borçlanmanın da bir önceki hükümet döneminde yapıldığını, imzalanın iki stand by anlaşmasıyla 33 milyar dolar alındığını, bunun sadece 10 milyar dolarının ödenip, 23 milyar dolarının kendi hükümetlerine devredildiğini anlattı.
Erdoğan, şu anda Türkiye'nin IMF'ye borcunun 8.5 milyar dolar olduğunu vurgulayarak, “Halep ordaysa arşın burada. Hani siz milliyetçiydiniz. İktidar oldunuz, parayı delikli pula çevirdiniz” dedi. Erdoğan, MHP Lideri Bahçeli'nin 3.5 yıllık iktidarı döneminde dört kez yurt dışına gittiğini, kendisinin ise bin 500 günde 145 defa gittiğini belirterek, “Bir başbakan Ankara'ya kapalı kalmaz. Bunu bilmelisin. Bilmiyorsan sana öğreteyim. Vermez ya, ama olur da millet sana böyle bir imkan verirse, dünya ile barışık olmasını bilmelisin. Dünya liderleriyle görüşmelisin. Sen de gideceksin, onları da getireceksin. Ankara'da kapalı odalarda devlet yönetilmez. Eğer biz de öyle yapsaydık, 95 milyar dolarlık ihracatı yakalayamazdık. Şu anda Uşak'ın halısı ve diğer tüm ürünleri dünya pazarında yer buluyorsa, bunun pazarlamasını yaptığımız için” diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, miting öncesi kentte partisinin bayraklarınınin kesilmesinde MHP'yi ima ederek, “Milletvekili adaylarını ve mafya tohumlarını yanına alan bir siyasi parti mensupları, bir diğer siyasi partinin afişlerini, bayraklarını kesip atıyor. Bunun adı demokratik yarış olmaz. Ondan sonra ben terörü önleyeceğim diyemezsin. Bunun adı siyasi terördür. Buna fırsat vermeyeceksin. Kin ve nefret tohumlarını aramıza atmak isteyenlere fırsat vermeyin” dedi.
Erdoğan Uşaklılar'ın, Uşakspor'un ikinci lig A kategorisinden B kategorisine düşmesiyle ilgili serzenişleri üzerine, “16 yıl futbol oynadım. Benim milletvekili olduğum il de küme düştü. Adil olmak zorundayım. Bu ülkede amatör ve profesyonel bütün spor kulüplerinin başbakanıyım. Devletin imkanlarını ilgi alanlarına göre yönlendiremezsin” dedi. Başbakan Erdoğan Uşak Valisi Kayhan Kavas'ı makamında ziyaret etti. Görüşme basına kapalı gerçekleşti.