Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, partisinin dünkü Meclis Grup toplantısında özetle şunları söyledi: “Cumhuriyet belli bir şahsın, zümrenin, kitlenin, mezhebin, meşrebin, etnik kökenin Cumhuriyeti değildir. Ben inanıyorum ki bu topraklara vatandaşlık bağıyla bağlı olan hiç kimsenin, Cumhuriyet’le bir meselesi, problemi yoktur. Göreve geldiğimizde, ülkemizin tamamıyla birlikte, özellikle Doğu-Güneydoğu illerimizde ciddi bir ihmalkârlık söz konusuydu. Hiç kimse inkâr edemez ki, Türkiye’nin tamamıyla birlikte, Doğu-Güneydoğu illerimize, altyapısıyla, üstyapısıyla, üretimiyle tarihin en büyük yatırımlarını biz yaptık. Hak ve özgürlükleri genişletme konusunda en büyük, en cesur ve en tarihi adımları biz attık. Türk ile Kürdün kardeşliğini büyütmek için ne yapılması, nasıl yapılması gerekiyorsa hemen hepsini yaptık, denedik. Fakat her seferinde karşımıza bir duvar, bir ihanet, bir alçaklık çıktı. Sorundan beslenenler, sorunun çözülmesine engel oldular. Terörden beslenenler, terörün bitmesini istemediler.
RABBİM FIRSAT VERİRSE...
Türkiye’nin ve milletimizin aydınlık geleceği için ne yapılması gerekiyorsa onu yapmaktan asla geri durmayacağız. Çünkü bu, bir dönemin, bir kesimin değil topyekûn nesillerin hayatını etkileyecek önemde bir meseledir. Allah’ın izniyle, Rabbim ömür ve fırsat verirse, bu meseleyi ülkemizin gündeminden tamamen çıkartarak, millete hizmetle geçen 40 yıllık siyasi hayatımızı taçlandırmak niyetindeyiz.
SEVGİLİ KÜRT KARDEŞİM
Gazi Meclis’imizden, milletin kürsüsünden sesleniyorum: Sevgili Kürt kardeşim, senden bu eli samimiyetle, sımsıkı tutmanı bekliyoruz. Siyonist İsrail’in aparatlığını, emperyalizmin uşaklığını, Türkiye düşmanlarının maşalığını yapanları aradan çekip çıkarmanı istiyoruz. İmanına, İslam’ına, ezanına, vatanına, toprağına, kardeşlik hukukuna sahip çıkmanı istiyoruz. Gel, Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa edelim. Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında, al bayrağımızın gölgesinde, aydınlık, müreffeh, kardeşçe bir istikbali birlikte kuralım. Bu Cumhuriyet benim olduğu kadar senin de Cumhuriyetin.
GEL ESENLİK YURDU YAPALIM
Gel, Cumhuriyet’i birlikte, hepimiz için bir esenlik yurdu yapalım. Gel, yumruklarını sıkanları aradan çıkartalım. Gel, terörü meşrulaştıranların, sırtını dağa verenlerin altındaki zemini boşaltalım. Gel, milletin verdiği yetkiyi terör baronlarına peşkeş çekenlere, o yetkinin aslı sahibinin kim olduğunu gösterelim. Rabbimden şunları diliyorum: Ey, Türkü ve Kürdü İslam’ın şanlı ordusu kılan Allah’ım! Sen Türkün ve Kürdün kardeşliğini koru, muhabbetimizi çoğalt, imanımızı artır, bize güç ver, bizi tekrar bu kadim coğrafyanın huzur ve barış ordusu yap. Senin her şeye gücün yeter.”
KANDİL’E HİÇBİR ÇAĞRIMIZ YOKTUR
“Bizim Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki bölücü terör örgütüne, kandan beslenen Kandil’deki terör baronlarına hiçbir çağrımız yoktur, olamaz da” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan terörle tavizsiz mücadelenin süreceğini belirterek şöyle devam etti:
Bölgemizde sınırlar yeniden çizilmek istenirken, ezeli kardeşliğimizi ebedi olarak muhafaza etmek yolunda, bizim asli muhatabımız bizzat Kürt kardeşlerimizin kendisidir. Tam da bu noktada, Sayın Bahçeli’nin, merhum Ziya Gökalp’ten yaptığı alıntıyı tekrar hatırlatmak istiyorum: ‘Türkler ile Kürtlerin birbirini sevmesi, her iki taraf için hem dini hem de siyasi bir farzdır. Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir. Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir.’
TÜM VÜCUDUNU TAŞIN ALTINA KOYDU
İşte şimdi, ülke ve millet olarak Sayın Bahçeli’nin elini değil, tüm vücudunu taşın altına koymasıyla çok daha büyük bir imkân ele geçirdik. Önümüze açılan bu fırsat penceresinin, iç cepheyi dosta-düşmana karşı güçlendirme fırsatının, millet ve milletin meşru temsilcisi siyaset kurumu tarafından çok iyi değerlendirilmesi gerekiyor.
ÖZEL’E TAKDİRLERİMİ İLETİYORUM
Cumhurbaşkanı konuşmasında “Buradan, CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’e de takdirlerimi iletiyorum” dedi: “AK Parti olarak kurulduğumuz andan itibaren hep söylediğimiz, ‘Devlet, herkesin devleti olmalı, devlet herkesi eşit kucaklamalı’ siyasetimizi, 23 yıllık bir gecikmeyle de olsa, açık yüreklilikle dile getirdiği ve kardeşliğe katkı sağladığı için Sayın Özel’i tebrik ediyorum. CHP’nin, Sayın Özel’in Genel Başkanlığı’nda, tarihin bu önemli kırılma noktasında doğru yerde duracağına, kardeşliğin safında yer alacağına yürekten inanmak istiyorum.
ESENYURT ÇIKIŞI
Söyledim, söylüyorum: Bir hukuk devleti içerisinde PKK terör örgütünün özellikle attığı adımlardan rahatsız olan Sayın Özel bundan rahatsız olma, bu işi öğreneceksin. Hukuksuzluk nedir bunu da öğreneceksin. Şunu bilmen lazım: Hukuksuzluğun olduğu bir yerde adalet olmaz, adil bir yönetim biçimi olmaz. Coğrafyamız bir ateş çemberine dönüşmüşken, terör örgütünün mensupları Esenyurt’u kasıp kavururken bundan niye rahatsız oluyorsun? Rahatsız olmayacaksın tam aksine burada mevcut yönetime destek vereceksin. Ve bundan zatıaliniz rahatsız oluyor diye attığımız adımlardan geri durmayacağız.”
BAHÇELİ’NİN AÇIKLAMALARI: TARİHİ FIRSAT PENCERESİ
Erdoğan, MHP Lideri Bahçeli’ye şu övgülerde bulundu: “Cumhur İttifakı, ülkemizin ve demokrasimizin son 7-8 yılda mazur kaldığı pek çok saldırının, birçok anti-demokratik girişimin püskürtülmesinde en sağlam direniş hattımız olmuştur. Terör belası başta olmak üzere kronik sorunlarımızı çözmek, kardeşliği pekiştirmek, Türkiye’yi kardeşlik ekseninde büyütmek için bugün önümüze bir kez daha bulunmaz bir imkân çıkmıştır. Cumhur İttifakı’ndaki yol arkadaşımız, MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye, tüm MHP camiasına, grubum ve aziz milletim adına şükranlarımı tekrar ifade ediyorum.
BAHÇELİ TARİHE İSTİKAMET ÇİZEN LİDER
Devlet Bey; tavır, konuşma, söylem ve siyasetiyle, feraset ve tecrübesiyle, cesur çıkışlarıyla, akıl dolu cümleleriyle, daima tarihe not düşen, tarihe istikamet çizen bir liderdir. Kendisi her fırsatta, anlayabilenler için, mazrufa odaklanma iradesi gösterebilenler için; vatan millet sevgisinin, Cumhuriyet aşkının, en önemlisi de milliyetçiliğin ne olduğunu en açık, en çarpıcı şekilde izah etmiştir. MHP Genel Başkanı’nın son çağrılarını bu çerçevede okuyanlar, önümüze açılan tarihi fırsat penceresini görmekte ve heyecanlanmaktadır. Buna karşılık, ülkenin ve milletin ortak çıkarları yerine kendi şahsi ve zümrevi gündemlerinin peşinde olanlar, her zamanki gibi tutarsızlık ve boş laf bataklığında çırpınmayı sürdürmektedir. Bizim muhatabımız milletimizdir. Milletimizin de Türkiye’nin terör kamburundan kurtulması, dünyada ve bölgesinde yaşanan istikrarsızlıklardan uzak kalması noktasında gereken adımların atılması yaklaşımımızı desteklediğini biliyoruz.”