Erdoğan: Türkiye’ye sormadan karar verilemez

Erdoğan dün AK Parti’nin Ordu ve Samsun mitinglerinde özetle şunları söyledi:

KARABASAN GİBİ

“ARKALARINA karanlık güçleri, terör örgütlerini alan birileri her seçim olduğu gibi bu seçimde de ellerini ovuşturarak sandıktan çıkacak sonucu bekliyorlar. İstediklerini elde edebilirlerse bir karabasan gibi ülkemizin başına çökmeye hazırlanıyorlar. Bu kifayetsiz muhterisleri de inşallah bir kez daha sandığa gömeceğiz. Seçim gecesi Ordu’nun sonuçlarını özel olarak takip edeceğim.

AK Partili kardeşlerim sakın ha bölünmeyeceğiz. MHP’li kardeşlerim birliğimizi, beraberliğimizi bozmayacağız. Cumhur İttifakı’nın içinde konsolide olacağız. Ülkemize bakın, tüm ülkelerin sıkıntı, arayış içinde olduğunu göreceksiniz.

HANGİ DİLDEN ANLARSA

Bizim arkamızda ‘PKK-PYD var’ diyor. Ey kadın, bizim arkamızda benim halkım var. Bizi tükürük ile boğacakmış, ‘Temmuza kadar terör kanunu çıkmazsa savaş çıkar’ diyordu. Ne oldu temmuz memmuz, hepsi geride kaldı? Sizi gömüyoruz, gömmeye devam edeceğiz. Terör ile mücadelede bu işi sonlandırmaya doğru geliyoruz. Ne diyor utanmadan, ‘Kürdistan’ diyor. Çok meraklıysan Irak’ın kuzeyinde Kürdistan var. Hadi güle güle. Gidersin oraya, orada yaşarsın. Hangi dilden anlarlarsa o dersi veririz.

HAZİNEYE YÜKÜ YOK

Biz gayretimizle her türlü adımları atıyoruz ve bu bölgede Türkiye’ye sorulmadan bir karar verilemez. Türkiye’nin Suriyelilere yapılan harcamalar sebebiyle hazinesine yüklediği hiçbir yük yoktur. Tüm bu harcamaları geliri giderine denk olacak formüllerle yürüttük, yürütüyoruz.

Biz silah almak istiyoruz, güya bizim stratejik ortağımız ‘Kongreden çıkmadı’ dedi. Ama ne oldu bak Karadeniz’in bir uşağı çıktı, insansız hava aracını yapıyor mu? Şimdi de daha büyüğünü yapıyor. Bizi bunlar savunma sanayiinde belli bir güce getirdiler. 2.5 milyar dolarlık ihracatımız var savunma sanayiinde. Güçlü olacağız ki bölgede belirleyici olalım. Milli güvenlik politikalarımızı hedef almayı en önemli misyonu olarak gören CHP Genel Başkanı’nın kafası bu işlere basmaz. Bu konuları idrak etmek için önce yüreğiniz temiz, kalbiniz pak olacak.

315 BİN SURİYELİ DÖNDÜ

Türkiye’nin geleceği tıpkı bölgenin geleceği gibi Suriye’nin geleceğinin nasıl çözüleceğine bağlıdır. Suriye meselesini çözemezsek ne biz ne de Avrupa dahil bölgemiz rahat edemez. Ancak Suriye topraklarının sınırlarımıza komşu bölgelerinde güvenliği ve huzuru sadece kendimizin sağlaması yoluyla çözüleceğini gördük. Sınırımızın güvenliğini kim sağlayacak? ABD mi, Rusya mı? Biz sağlayacağız. Onun için tedbirlerimizi aldık. Fırat Kalkanı’nı, Zeytin Dalı’nı yaptık. Bunun için Münbiç’in teröristlerden arındırılmasında ısrarlıyız. Fırat’ın doğusunu teröristlerden temizlemeye kararlıyız. Başka türlü 3.6 milyon Suriyelinin kendi evlerine dönüşünü temin edemeyiz. Güvenli hale getirdiğimiz bölgelere şu ana kadar 315 bin kişi geri döndü. Bu sayı her gün artıyor.”

SEN KUYRUKÇUSUN BAY KEMAL

“DÜNYADA her gün dengeler bozuluyor. Bunların en acısı, en kanlısı bölgemizde oluyor. Türkiye bölgenin çalkalandığı bir süreçte dimdik ayakta kalmayı başarmıştır. Bu başarının sahibi sizsiniz. Başını CHP’nin çektiği bazı kesimler de bu oyuna figüranlık yapıyor. Dün CHP Genel Başkanı ne diyor? ‘Nereye gitti bu 35 milyar dolar’ diye esip gürlüyor. Sen kuyrukçusun Bay Kemal. İlaç kuyruklarında, ölenlerin rehine alındığı hastane kuyruklarında genel müdür sendin Bay Kemal. 35 milyar, Suriyelilere yapılan harcamalara gitti. Güya bizi sıkıştıracak. Yahu sen kimi sıkıştırıyorsun? Asıl amacı Türkiye’nin Suriye politikasını değiştireceğini ima ederek, küresel güçlere göz kırpıyor. Bay Kemal sen Kandil’in yandaşısın, Kandil’in desteklediği ile el ele, kol kolasın.”

İstanbul’daki akrabaları arayın

CUMHURBAŞKANI Erdoğan, mitingde İstanbul’da çok sayıda Ordulu yaşadığını belirterek, “Buradan telefonlarınıza sarılıp, Ordulu kardeşlerinizi arayacak mısınız? Oyları birleştirelim. Bütün akrabayı arayalım” dedi.

bu taklacıya ders verin

CUMHURBAŞKANI Erdoğan, Ordu’da Saadet Partisi’nden belediye başkan adayı olan İdris Naim Şahin’e şu sözlerle yüklendi: “Duyduğuma göre, maalesef paçasını terör örgütlerine kaptırdığı için davamıza aykırı düşen birisi utanmadan, sıkılmadan benim dostum olduğunu söyleyerek oy devşirmeye çalışıyormuş. Beraber yola çıkarsın, ama yolda arkadaşını satarsan o zaman Ordulu ona ne deneceğini iyi bilir. Bizde dostluk pazara kadar değil mezara kadar. Terör örgütüyle bir olup, bize parmak sallayan kişiyle bizim ne dostluğumuz olur ne muhabbetimiz. Seni yanımda genel sekreter yardımcısı yapacağım, milletvekili, bakan yapacağım, sonra sen bizi satacaksın, sonra da utanmadan pazarlamaya yelteneceksin. Ordu’ya yapılan her işe de sahip çıkıyormuş. AK Parti’nin gücünü kendilerine mal edenler en başta sizlere saygısızlık yapıyor demektir. Gittiği her kapıdan kovulan bu taklacıya 31 Mart’ta öyle bir ders verin ki bir daha karşınıza çıkmaya yüz bulamasın.”