Güncelleme Tarihi:
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Harbiye Kongre Vadisi'nde yaptırılan İstanbul Kongre Merkezi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından hizmete açıldı.
Açılış töreninde konuşan Erdoğan, çatısı altında bulunulan bu eserin, yerin altında 7 kat, yerin üstünde de 5 kat olmak üzere 120 bin metrekarelik bir alan olduğunu ve anlaşma süreleriyle birlikte ele alındığında 13 ay gibi bir zamanda bitirildiğini söyledi.
“Türkiye, yeniden tarihe dönüyor, yeniden ayağa kalkıyor” diyen Erdoğan, “Çünkü benim ülkemde ne yazık ki 10 yılları aşan sürede başlayıp da bitirilemeyen eserler var. Artık bunlar geride kaldı” dedi.
Haliç Kongre ve Kültür Merkezi ile İstanbul Kongre Merkezi'nin yapımlarının kendilerine nasip olduğunu ifade eden Erdoğan, “Medeniyet yarışı bunlarla yapılır. Kültürde, sanatta sıçramayı yapamazsanız, medeniyet yarışında yoksunuz. O bakımdan bu salonların anlamı çok büyük” diye konuştu.
Türkiye'nin IMF ve Dünya Bankası toplantısına hazır olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
“Amerika dışında 3 yerde IMF ve Dünya Bankası toplantısı yapıldı bugüne kadar... Yıl 1955 bir kez daha Türkiye'de yapıldı. Sonra Singapur. 3. kez de 6-7 Ekim tarihlerinde İstanbul'da, bu salonda, bu kongre merkezinde yapılacak. Peki nasıl oldu bu? Nasıl aldınız bunu? IMF ile birçok görüşmelerimiz var. Bunlar da devam ediyor. Bütün bu görüşmelerin arasında bir taraftan bu yarışın içerisinde şurayı yaptık. Ve hepsinden öte yerin dibinde adeta bir şehir kuruldu. Tarihte bunun benzerleri vardır ama bakın şimdi de bu adım atıldı.”
Belediye başkanlığı döneminde başlattığı Kongre Vadisi çalışması olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Lütfi Kırdar ile bunu başlattık. Ve ilk defa uluslararası boyutta çok büyük bir toplantılı Habitat II toplantısını orada yaptık. Bu toplantı ile Kongre Vadisi İstanbul'un gündemine düştü. O gün bugündür bu bizim rüyamızdı. Lütfi Kırdar çok kısa sürede o zaman bitirildi, hazırlandı. Ama biz onu yeterli görmedik. Dedik ki Kongre Vadisi ise Cemal Reşit Rey, Lütfi Kırdar, Cemil Topuzlu, yeni yapacağımız bu merkez ve Muhsin Ertuğrul” dedi.
Muhsin Ertuğrul'un yıkımıyla alakalı açıklamalarını yaptığı zaman bazı çevrelerin adeta kıyamet kopardıklarını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
“Biz daha güzelini, daha iyisini burada yapacağız. 600 kişilik bir salon olacak, sahne çok daha farklı olacak dediğimiz zaman buna inanmadılar. Olumsuz kampanyalar yaptılar. Peki bu olumsuz kampanyaları yapanlar, Muhsin Ertuğrul bitti acaba hangi yüzle gelip diyecekler ki 'Nasıl olmuş'. Ne derlerse desinler biz yolumuza devam ediyoruz aynı kararlılıkla... Sanat camiasının temsilcilerine söylüyorum, bizi yanlış anlamaya devam etmeyin bırakın bu işleri. Yeter ki siz sanata ideolojileri değil, sanata fikrinizi, düşüncenizi katın da bu ülkeye bir şeyler kazandırın.”
SALONDA PROTESTO
Bu arada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıkmasından hemen sonra salonda bulunan bir grup tarafından slogan atılarak protesto gösterisi yapıldı.
Güvenlik görevlilerince bu grup salon dışına çıkartılırken, davetliler de söz konusu grubu yuhaladı.
Başbakan Erdoğan da “Bu tür hazımsızları kaale almaya gerek yok. Şu salona girecek kadar özgür oldukları halde bunu hazmedemiyorlar. Bunu anlayış ve hoşgörüyle karşılıyoruz. Öğrenecekler. Türkiye'nin aydınlık yarınlara gidişini engelleyemeyecekler” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'un geçmişte çok kötü yöneltildiğini ifade ederek, “Son yaşanan sel felaketinin bedelini birileri bizlere kesmeye çalışıyor. Orada yaşayanlar bizim tutumlarımızı bilir, kaçak yapılaşmaya karşı takındığımız tavrı bilir” dedi.
Erdoğan, Büyükşehir Belediyesince Harbiye Kongre Vadisi'nde yaptırılan İstanbul Kongre Merkezi'nin açılışında yaptığı konuşmada, yeni yapılan kongre merkezi ile Lütfi Kırdar'ın bütünleştiğini ve tünel geçitleriyle birbirine bağlandığını, Muhsin Ertuğrul ile zaten yan yana olduğunu kaydetti.
Başbakan Erdoğan, “Şimdi Cemil Topuzlu ile de burayı bütünleştireceğiz. Sadece açık hava tiyatrosu olarak görev yapmayacak. Onun üstünü de mobil açılıp kapanan bir çatıyla örteceğiz. Kışın da oradan istifade eder hale geleceğiz. Böylece bu bölgede yapılan etkinlikler uluslararası noktada bir şey olduğu zaman, 'Acaba şu olur mu, olmaz mı' diye bizi düşündürtmeyecek. Bunların hepsi rahatlıkla bu bölgede yapılabilir” diye konuştu.
İstanbul'da yatak kapasitesinin eksik olduğunu anlatan Erdoğan, bu eksikliği de yeni yapılacak otellerle artırmak suretiyle İstanbul'u bu noktada çok daha güçlü bir yere taşıyacaklarını kaydetti.
Erdoğan, göreve geldiklerinde 12 milyon olan turist sayısının 26 milyona çıktığını, 8,5 milyar dolar olan turizm gelirinin de 22 milyar dolara yükseldiğini belirtti.
Yatırımları yaptıkça bunların olduğunu, bu merkez yapılırken de 4 kez ziyaret ederek inşaat durumunu gördüğünü anlatan Erdoğan, “İnşaat işi telefonla, talimatla olmuyor. Bizzat geleceksin, gezeceksin, göreceksin. Ne oluyor, ne bitiyor ne yapılıyor? Prensibim, adetim bu... Uzaktan talimat ver Ankara'dan izle...” dedi.
Başbakan Erdoğan, 81 ildeki yatırımları gezerek, görerek, denetlediğini, 4 gün önce de Eskişehir-İstanbul etabı çalışmalarını görmek için hızlı treni denetlediğini dile getirdi.
Şu anda Ankara etabında hızlı trene binemeyen vatandaşlar olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Binsinler, Türkiye nereden nereye geliyor görsünler. İşte 1 saat 20 dakikada Eskişehir-Ankara... İnşallah burası bittiğinde 2,5 saatte İstanbul-Ankara... Bu hale geliyor ve saatte 280 kilometre hızla gayet modern, kitabınızı okuyun, yemeğinizi yeğin. Önümüzdeki yılın sonunda da Ankara-Konya'yı bitiriyoruz” dedi.
Erdoğan, aynı şekilde Sivas'a hızlı tren olacağını da belirterek, “Peki Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk 'demir ağlarla ördük' diyordu değil mi? Bugüne kadar gelen hükümetler ne yaptı? Lafını yaptı, lafını... Biz icraatını yapıyoruz. Hem yerelde, hem genelde yapıyoruz. Bunu da görmelerini istiyorum, ama gözü vardır göremez, kulağı vardır duyamaz ne yapalım... Ama buna rağmen Kervan yoluna devam eder” diye konuştu.
330 MİLYON TL'LİK YATIRIM
Buraya yapılan yatırımın 330 milyon TL olduğunu ifade eden Erdoğan, böyle bir eser meydana gelirken 24 saat esasına göre çalışıldığını, buranın bu millet istediği zaman neleri yapabileceğini ortaya koyduğunu vurguladı.
Atatürk Kültür Merkezi'nin temelinin 1946 yılında atıldığını ve 1969 yılında açıldığını anımsatan Erdoğan “Farkı anlatmaya gerek var mıydı? Halep oradaysa arşın burada” dedi.
Kongre merkezinde Dünya Bankası ve IMF toplantılarının gerçekleşeceğini de anımsatan Erdoğan, burada 850 tane baş başa görüşmenin yapılabileceği oda bulunduğunu, açık hava tiyatrosuyla merkez arasının yayalara açık hale getirildiğini ifade etti.
Türkiye'deki yapılan kongrelerin yüzde 85'inin İstanbul'da gerçekleştiğini anlatan Erdoğan, “İstanbul, artık dünyada ve Avrupa'da farklı bur konuma yükseliyor. İstanbul, artık dünya kenti ve adını duyurmuş durumda” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, 1998 yılında kongre turizmi alanında dünyada 49. sırada olan İstanbul'un, 2008'te 15. sıraya yükseldiğini belirterek, “Bu yatırımla artık Türkiye ilk 10'a adaydır. İstanbul, dünyada kongreler denince ilk akla gelen 20 şehir arasında yer alıyor. Hedef önce ilk 10'a girmek, sonra ilk 5'e girmek” dedi.
Erdoğan dün akşam Suriye Devlet Başkan Beşşar Esad'ın da katıldığı bir ortamda 2 bini aşkın İstanbullu ile iftar yaptıklarını hatırlatarak, daha önce aynı anda 2 bin, 2 bin 500 kişiye yemek verecek yerlerin var olmadığını dile getirdi. İleride belki bu salonunda yetmeyecek hale geleceğini ifade eden Erdoğan, asıl olanın uzağı görmek olduğunu, bunu başaracak kabiliyete ve potansiyele sahip olunduğunu söyledi.
IMF ve Dünya Bankası kongresiyle İstanbul'un tarihi bir haftaya hazırlandığını da kaydeden Erdoğan, bu kongreler nedeniyle 10 bini aşkın misafirin İstanbul'da ağırlanacağını belirtti.
Erdoğan, 2010 yılında İstanbul'un kültür başkenti olacağını, bu merkezin de bu etkinlikler için önemli bir yatırım olduğunu belirterek, İstanbul'un 10-20 yıl öncesine göre farklı bir noktada bulunduğunu ve daha iyiye gelmesi gerektiğini kaydetti.
Başbakan Erdoğan, “İstanbul geçmişte çok kötü yönetildi. Son yaşanan sel felaketinin bedelini birileri bizlere kesmeye çalışıyor. Orada yaşayanlar bizim tutumlarımızı bilir, kaçak yapılaşmaya karşı takındığımız tavrı bilirler” diye konuştu.
TOPU İSTEKLERİ
Geçmişte bizzat dozerin üzerine çıkarak kaçak yapı yıktığının bilindiğini ve bunun medyanın arşivlerinde de yer aldığını anlatan Erdoğan, bir süre önce dere yatağına kurulan evlerdeki fakir fukara sofralarında iftara katıldığını ve orada kendisine “Tapularımızı ne zaman vereceksiniz?” diye sorduklarını söyledi.
Erdoğan, kendisinin de bu soruyu yöneltenlere “Bu yerler kimin?” dediğini, onların da “Hazinenin” yanıtını verdiğini ifade ederek, bunun üzerine ise kendisinin “Neyin tapusunu istiyorsunuz?” diye sorduğunu anlattı. Bu sohbet sırasında “Böyle mi duracağız?” dendiğini, kendisinin de “Hayır yıkacağız” dediğini, oralarda oturanlara enkaz bedellerini peşinata sayıp TOKİ ya da KİPTAŞ'tan taksitle ev vereceklerini ve o binaları yıkacaklarını anlatan Erdoğan, “Burada bizim dayanışma içerisinde olmamız gerekiyor, onların da bize yardımcı olması gerekiyor” dedi.
Evlerin içine baktığında yaşanamaz halde olduğunu ama insanların yaşadıklarını gördüğünü kaydeden Erdoğan, o evlere bakınca insanın vicdanının sızladığını söyledi. Erdoğan, doğma büyüme bir İstanbullu ve İstanbul sevdalısı olarak dertli olduğunu ifade etti. Erdoğan konuşmasını, merkezin hayırlı olması dileği ve tüm Türkiye'nin Ramazan Bayramı'nı kutlayarak bitirdi.
Konuşmanın ardından Erdoğan, Fransız Senato Başkanı Gerard Larcher, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, İstanbul Valisi Muammer Güler, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, bazı İstanbul milletvekilleri ile Fransız senatörler sahneye çıkarak, merkezin açılışını kurdeleyi keserek gerçekleştirdi.
Erdoğan, kurdeleyi kestiği sırada “Sadece İstanbul'a değil, tüm insanlığa hayırlı olması” dileğinde bulundu.
ÖTEKİ KONUŞMALAR
Vali Muammer Güler de yaptığı konuşmada, İstanbul'un geçen hafta sel felaketi ile acılar yaşadığını, bugün ise bu eserin açılışıyla yeniden gücünün farkına vardığını söyledi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ise İstanbul Kongre Merkezinin Türkiye'nin en büyük kongre merkezi olduğunu ve Muhsin Ertuğrul Sahnesi ile birlikte kentin kültür hayatına yeni bir soluk getireceğini dile getirdi. Topbaş, geçen hafta yaşanan sel felaketini anımsatarak, acıların büyük olduğunu, kayıpları telafi etme çalışmalarının yürütüldüğünü kaydetti.
Bu arada, buradaki açılış töreninde Yekta Kara ile Ali Taygun tarafından hazırlanan “Farkların Ahengi” adlı 30 dakikalık gösteride orkestradan mehter takımına, Karadeniz folklor ekibinden sema gösterisine kadar birçok etkinlik bir arada sunuldu.