Erdoğan TPE ödül töreninde

Güncelleme Tarihi:

Erdoğan TPE ödül töreninde
Oluşturulma Tarihi: Kasım 16, 2006 23:53

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Kabul etmeliyiz ki bilimi güçlendirmeden, teknoloji geliştirmeden Türkiye'yi aydınlık yarınlara taşıyamayız” dedi.

Başbakan Erdoğan, Türk Patent Enstitüsünün (TPE), Sınai Mülkiyetin 135. yılı etkinlikleri kapsamında düzenlenen “2006 Türk Patent Ödülleri” dağıtım törenine katıldı.
Törende konuşan Başbakan Erdoğan, başarıların devamı ve yeni başarıların ortaya çıkması için insan tabiatının takdire ihtiyaç duyduğunu belirterek, teşvik ve ödüllendirilmelerle özgün ve daha kaliteli işlerin ortaya çıkarılabileceğini söyledi.
Özgün ve kaliteli üretimin toplumların gelişmesinde büyük önem taşıdığını ifade eden Erdoğan, Türk mucitlerin, marka ve tasarım sahiplerinin emeklerinin korunması ve karşılığının ödenmesine büyük önem verdiklerini söyledi.
Erdoğan, günümüzde iletişim teknolojilerindeki hızlı değişimlerin, sınai ücret haklarının korunmasını, farklılık ve yeniliklerin ödüllendirilmesini daha da önemli hale getirdiğini vurguladı.
Üretim ve kalitenin önemine dikkat çeken Başbakan Erdoğan şunları kaydetti:
“Yeni buluşlar, özgün tasarımlar, güçlü markalar gelişme ve kalkınmaya büyük katkı sağlayacaktır. Biliyoruz ki artık günümüzde ekonomik değer, fiziki varlıklardan çok, fikri sermayeyle, yani patent, marka ve tasarımlarla ölçülmektedir.
Onun için ben diyorum ki; Üreten beyinler çağımızın adeta altın madenleridir. Bütün mesele bu madenleri ortaya çıkararak, ekonomik bir değere dönüştürebilmektir. Bu akşam burada işte böyle altın kıymetinde beyinler duruyor. Ve bacasız, dumansız çalışan birer fabrika gibi kendi alanlarında ürettikleri katma değerle Türkiye'yi zenginleştirmişlerdir. Umuyoruz ki; bundan sonra da zenginleştirmeye devam edeceklerdir. Bu anlamda dünyada sınai mülkiyet haklarına verilen önem her geçen gün daha da anlam kazanmakta, artmaktadır.
Öyle ki küreselleşen dünyada sınai mülkiyet hakları uluslar arası ilişkilerin temel unsurlarından biri haline gelmiştir. Bu alanda başta AB ülkeleriyle olmak üzere uluslar arası işbirliği üzerinde de hassasiyetle duruyoruz.”

AR-GE'YE DESTEK

Günümüzde ülkelerin ürettikleri bilgi, geliştirdikleri teknoloji ve buldukları yenilikler ölçüsünde dünyada söz sahibi olabildiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, bunun yolunun da araştırmadan, geliştirmeden geçtiğini anlattı.
“Kabul etmeliyiz ki, bilimi güçlendirmeden, teknoloji geliştirmeden Türkiye'yi aydınlık yarınlara taşıyamayız” diyen Erdoğan, “Bilgi üretmeden gelecek hedeflerimize ulaşmamız mümkün değildir” şeklinde konuştu.
Sadece başkalarının ürettiği bilgiyle, geliştirdiği bilim ve teknolojiyle güçlü bir ülke, müreffeh bir bilgi toplumu olunamayacağını dile getiren Erdoğan, ”Olsa olsa bilgi tüketicisi bir toplum halinde geleceğe yürürüz. Onun için de biz iş başına gelirken dedik ki; kendi araştırmacımıza yeterince kaynak vermeliyiz” dedi.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yoksa başkalarına bağlı kalmaya mahkum oluruz. Üstelik beyin gücümüzle, emeğimizle, paramızla ister istemez başka ülkelerin araştırmalarını desteklemiş oluruz. Bu nedenle Hükümet olarak AR-GE çalışmalarını elimizden geldiğince destekledik ve desteklemeye devam ediyoruz. Bu doğrultuda araştırma projelerine Cumhuriyet tarihimizin en büyük kaynağını biz ayırdık. Biz gelene kadar zaten böyle bir anlayış da pek temayüz etmemiştir, adeta yoktur. 2005 yılı sabit fiyatlarıyla 2002'de bu alana yapılan toplam kamusal destek, sadece 277.3 milyon YTL'dir. Son 4 yılda toplam 5 katlık reel artış gerçekleştirdik. Araştırma projelerine ayırdığımız kaynak 2006'da 1 milyar 281 milyon YTL'ye ulaştı. Bilim ve araştırma camiamızın memnuniyet ile karşıladığı bu destekler elbette uzun vadeli yatırımlardır. Semerelerini gelecekte alacağımız yatırımlardır.
Büyük emek ve masraflarla elde edilen yenilikleri, araştırma, geliştirme gayretlerinin hakikaten geceli gündüzlü çalışmalarla ortaya çıkardığı neticeleri biliyoruz ki patentle koruyabiliriz. Biz Hükümet olarak patent marka tasarım gibi sınai mülkiyet haklarına da özel önem veriyoruz. Artık bu alanda ülkemizde potansiyeli harekete geçirmiş bulunuyoruz. Bu yıl 70 bin civarında marka başvurusuyla Avrupa'da ilk 3 arasında yer almamız bekleniyor. Sanayicimiz ve iş adamlarımız artık başkaları için fason çalışmak yerine kendi markaları ile dünyanın 4 bir yanında tanınıyor ve bizim girişimcimiz artık o fason çalışıyor.”
Tasarım başvurularında Türkiye'nin Avrupa'da ilk üçte olduğunu, patent başvurularında da yıllık yüzde 50'lere varan büyük artışlar gördüklerini belirten Erdoğan, “Bana göre şimdi yapmamız gereken el birliğiyle daha da ileri seviyeleri yakalamanın gayreti içerisinde olmaktır. Artık öz güvenimizi hamdolsun kazanmış durumdayız” dedi.

TPE'DEN HIZLI VE UCUZ HİZMET

Bunun için hukuki ve idari altyapıyı büyük ölçüde tamamladıklarını söyleyen Erdoğan, böylece Türk patent Enstitüsü, kısa zamanda dünyada sınai mülkiyet alanda öne çıkan ve de modern olarak gösterilen bir kurum haline geldiğini kaydetti.
Başbakan Erdoğan, 2005 yılında patent araştırma ve incelemesinin Türkiye'de ilk defa Türk Patent Enstitüsü bünyesinde yapılmaya başlandığını, bu sayede başvuru sahiplerinin artık hem daha ucuz, hem de daha hızlı hizmet alabildiğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, sınai mülkiyet alanında tanıtım ve bilinçlendirme çalışmalarına da ağırlık verdiklerini ifade ederek, son 4 yıldır daha önce gündeme gelmeyen patent, marka gibi sınai mülkiyet haklarının şimdi sürekli konuşulduğunu, bunların özel rekabet açısından son derece önem taşıdığını belirtti.
Başta Sanayi ve Ticaret, Milli Eğitim, Adalet ve İçişleri gibi ilgili bakanlıklar olmak üzere KOSGEB, TOBB gibi marka kuruluşların, üniversitelerin, sanayicilerin bir araya geldiğini, tartıştığını ve birlikte çözüm üretiğini ifade eden Erdoğan, sınai mülkiyet sisteminin güçlendirilmesi için gerçekleştirilen bu işbirliğinin bir örneğinin de TPE ile TÜBİTAK arasında patent başvurularının desteklenmesi konusu olduğunu vurguladı. Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bu işbirliği örneklerinin çoğalmasını arzu ediyoruz. Bu alanda bütün kuruluşlarımızı teşvik etmeye devam ediyoruz. Elbette daha yapılacak çok işimiz olduğunu da biliyoruz. Dünya ile rekabet edebilmek için ekonomik değeri yüksek patentlerimizi ve güçlü markalarımızı daha da arttırmalıyız. Unutmamalıyız ki 21. yüzyılda var olabilmenin, güçlü olabilmenin, öncü olabilmenin yolu buradan geçiyor. Bunun için sanayimizin araştırmaya, geleceğe, kaliteye, rekabete yönelmesi şarttır. Ulusal yenilik stratejimizin en önemli ayaklarından biri de budur.”
Erdoğan, bu aşamada sanayinin özellikle KOBİ'lerin yenilik üretme kabiliyetlerini geliştirmesi gerektiğine de işaret ederek, “Dünyayla rekabet edebilen, bilim ve teknoloji alanında da kendi ayakları üzerinde durabilen bir Türkiye için sınai mülkiyet alanında yapılan çalışmalara destek olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

“TÜRKİYE'Yİ İLERİ NOKTALARA TAŞIMAK”

“İmkan ve kaynaklarımızı en verimli şekilde kullanarak siz değerli patent, marka ve tasarım sahipleriyle birlikte Türkiye'yi çok daha ileri noktalara taşımakta kararlıyız” diyen Başbakan Erdoğan, üreten beyinleri baş tacı etmeye devam edeceklerini kaydetti.
Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
“İstiyoruz ki altın gibi beyinlerimiz daha çok ışıldasın, daha verimli üretsin. Ve Türkiye'yi ileri dünya memleketleri arasına yükseltecek bir şey varsa o da budur. İnanıyorum ki 135. yılını kutlayan Türk Patent Enstitüsü, şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da sanayimize, ekonomimize önemli katkılar sağlayacaktır.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!