Güncelleme Tarihi:
TÜNELLERDEKİ SİLAHLAR
“HEP diyordum ya ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ diye, geldik ve işi bu noktaya getirdik. Peki bizim dost bildiklerimiz söz verdi, sözlerinde durdular mı, hayır. Biz paramızla onlardan silah istedik vermediler. Açılan tünellerdeki silah ve mühimmat depolarını gördünüz. Oradan koalisyon güçlerinin silahlarına varıncaya kadar orada duruyor. Kime karşı kullanacaklardı onu, Türkiye’ye karşı. Öyleyse biz kendi göbeğimizi kestik. Şu anda da iş bitti mi derseniz, hayır bitmedi. Zira bütün ÖSO bizim askerimizle birlikte bomba, terörist aramasını yapıyor. İnşallah orayı emin bir belde haline getireceğiz ve halkı oraya huzur içinde girmiş olacak. 500 bine yakın nüfusu olan bir yer. Virgülü koyduk inşallah şimdi nokta konacak. Bununla kalmayacağız tabii bunun uzantısı var. Onlar da hallolacak.
Hedef o terör koridorunu ortadan kaldırmaktı. Şimdi terör koridorunu büyük boyutta halletmiş vaziyetteyiz. Çünkü bu teröristlerin hedefi aslında kuzeyde ta doğudan Akdeniz’e bir koridor açmaktı. Biz şimdi ondan böylece kurtulmuş oluyoruz.
Afrin şehir merkezini kontrol altına alarak Zeytin Dalı harekâtının en önemli aşamasını geride bıraktık. Ardından Münbiç, Ayn El Arap, Tel Abyad, Resulayn, Kamışlı şeklinde bu koridoru tümüyle ortadan kaldırana kadar bu süreci devam ettireceğiz.
Aynı şekilde Kuzey Irak’taki terör kamplarını gerekirse sürekli olarak kontrolümüz altına alarak zira merkezi yönetime söyledik, dedik ki ‘Bakın burada ikinci bir Kandil ihdas ediliyor’. Neresi o ikinci Kandil, Sincar. Eğer bu işi halledeceksiniz siz halledin, eğer halledemiyorsanız biz hemen bir gece ansızın Sincar’a da gireriz, oradaki PKK’lıları da temizleriz. Eğer dostsak gerekli kolaylığı sağlayacaksınız. Sizden önceki Irak Merkezi Yönetimlerine de biz bunları söyledik. Dediler ki biz sıkıntıya düştüğümüzde size durumu bildireceğiz. O gün bugün bildirecekler. Ama bu iş uzarsa yeni bir Zeytin Dalı da orada olur.
Ben bir Musul’un, Rakka’nın, Irak’ın güney bölgelerine kadar video kayıtlarını izliyorum. Bir de bizim Afrin’deki video kayıtlarını izliyorum. Neredeyse binalarda hiç tahribat yok. Biz yıkmaya, yakmaya değil ihya etmeye geliyoruz, farkımız bu. Terör örgütü mensuplarının bir kısmı ise kuyruklarını kıstırıp kaçmaya başladı. Asla kazanamayacakları bir savaşı sırf propaganda malzemesi olsun diye 50-100 sivilin öldürülmesi taktiğine indirenler de onlara destek verenler de alçaktır, insanlıktan nasibini almamıştır.
PYD’NİN KORKAK TAVUKLARI
Mehmetçiklerimizle birlikte çalışan ÖSO mensupları ki bunlar ölümü korkuttular, ölümün üzerine gittiler. Ülkelerinin ve kardeşlerinin kurtuluşu için çok kahramanlık gösterdiler. Gerçekten tarihi bir mücadele verdiler. Kimse bu kahramanları DEAŞ’ın çapulcularıyla, PYD’nin korkak tavuklarıyla karıştırmasın. Bunların her biri maşallah birer aslan yavrusu gibi sahada kükrediler ve neticeye ulaştılar.”
FETÖ MESAJI: TEMİZLİĞİN BİTTİĞİNE İNANMIYORUM
“DARBE girişiminin ardından içindeki FETÖ’cüleri en hızlı ve kararlı temizleyen kurum adalet teşkilatımız oldu. Bu temizliğin adalet teşkilatımız bünyesinde yol açtığı boşluğun doldurulması konusunda atılan adımları en başından beri takdirle takip ettim. Fakat bitti mi derseniz, ben bittiğine henüz inanmıyorum. Daha çok çalışacağız. Çünkü bu virüs aynı kanser gibi. Kim bilir daha nerelerde, neler çıkacak. Ama takip edeceğiz, çıkaracağız. Adeta metastaz yapmış. Bunların temizlenmesi gerekiyor. Bu müessesenin çok güçlü, sağlam, tertemiz, pırıl pırıl olması lazım. Türkiye, Fırat’ın kıyısında kaybolan kuzunun sorumluluğunu üzerinde taşıyan yöneticilere, bunun hesabını soracak hâkimlere ve savcılara sahip olduğu müddetçe millet olarak kimse sırtımızı yere getiremez.”
KİM NE DERSE DESİN DEVAM
BAŞBAKAN Binali Yıldırım, “Her terör tehdidi tamamen ortadan kaldırılıncaya kadar bizim bu bölgede mücadelemiz kim ne derse desin devam edecek” dedi. Yıldırım, Beştepe’de hâkim ve savcıların kura töreninde özetle şunları söyledi:
“Bir ülkede adaletin tesis edilmesi için öncelikle güvenliğinin temin edilmesi şarttır. 20 Ocak’ta Zeytin Dalı harekâtını başlatmıştık. Amacı Suriye’nin kuzey batısında Afrin bölgesinde PKK, KCK, PYD, YPG ve DEAŞ gibi terör örgütlerini etkisiz hale getirmekti. Harekât, başladığı günden bu yana başarıyla devam etmiş, nihayet Mehmetçiğimiz ÖSO ile beraber Afrin şehir merkezini bütün terör unsurlarından temizleyerek kontrolü ele almıştır. Bu zaferin 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin 103. Yıldönümü’nde gerçekleşmiş olması bizim için ayrı bir anlam taşıyor. Çünkü Zeytin Dalı harekâtı da tıpkı Çanakkale Deniz Zaferi ile aynı amaç ve aynı ruhla gerçekleşmiştir. İlk günden beri Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunduğumuzu ifade ettik. Bizim kimsenin bir karış toprağında gözümüz olmadığını söyledik. Biliyoruz ki bu örgütlerin tamamı aslında birtakım emperyal güçlerin bölgedeki amaçlarına hizmet ediyor. Hiçbirinin Kürtler, Araplar, Türkmenler, Ezidiler ve diğerlerinin huzuru diye bir gayesi yok. Zeytin Dalı harekatı bir barış harekâtıdır, teröre karşı yürütülen bir operasyondur. Kahraman Mehmetçiklerimiz, ÖSO mensupları sivillerin zarar görmemesi için azami derecede dikkat göstermişlerdir. Bizim için terör örgütlerinin baskı ve zulmünden kurtulmak için bölgeden ayrılan masum insanların güvenliği çok önemli.”