Güncelleme Tarihi:
TEDBİRLER SİYASİ RANTA DÖNÜŞMEMELİ
Daha üç gün önce Terörle Mücadele Yüksek Kurulu değerlendirmeleri yaptı yaz sezonuna girerken turizm bölgelerimizde terör örgütünün bu tür eylemleri yapma ihtimali masaya yatırılmıştır. Ama ne yaparsanız yapın; Avrupa ülkelerinde dünyanın heryerinde, en güçlü güvenlik tedbirlerini alan ülkelerde bile bu tür olaylar oluyor. Tedbirlerimizi siyasi ranta dönüştürmeden, hep beraber milletçe alacağız.
TOPLUMSAL BARIÅžI KORMALIYIZ
Ancak şundan kimsenin şüphesi olmasın, milletimiz bu tür hain saldırılar sonrası daha çok birbirine yakınlaşmakta kenetlenmektedir. İstikrar ve huzurumuza kastedenlere vereceğimiz en güzel cevap, huzur ve istikrarımıza sahip çıkmak olacaktır. Toplumsal barışımızı hep beraber korumalıyız.
5 YIL ÖNCE NEREDEYDİK
Burada istikrarın üzerinde ısrarla durmak istiyorum. Zira sizler özellikle ekonomik hayatın içinde olan ve Türkiye’de bunun en önemli payını teşkil eden girişimcilerimiz olarak 5 yıl önce Türkiye nasıl bir Türkiye’ydi neredeydik? 5 yıl sonra nasıl bir Türkiye’deyiz? Siz daha iyi bilirsiniz.
Sizlerle çok daha rahat anlaÅŸabileceÄŸimi düşünüyorum. Sizlerle hamaset yapmaktan çok, herhalde rakamların boyutu bu iÅŸi açık ve net olarak ortaya koyuyor. Dün neredeydik, bugün neredeyiz?Â
Türkiye'nin medeniyet iddiasından, tek bir geri adım atmadan, kararlığını nasıl sürdürdüğümüzü söylemeye gerek yok. Türkiye’nin medeniyet hedeflerine varması için, bu süreci devamlılıkla ve kararlılıkla sürdürmesi gerekir. Bizim yaptığımız budur.
SEÇİMDE TAVİZ YOK
Şu anda seçim dönemine girdik ama bundan taviz vermeyeceğiz. Bütün gözler Türkiye’dedir. ve Türkiye’ye zarar verecek her türlü beyandan uzak durmalıyız.
Önümüzde seçim var.
İlk yüz günde ne yapacaksınız diye soruldu. Biz o ilk yüz günü geride bıraktık. Şimdi biz başladığımız yolu güncelleştirmek suretiyle, inşaa ettiğimiz binanın üstüne yeni katlar çıkacağız.
Â
2013 ve bunun yanında cumhuriyetin 100. yılına ilişkin hedeflerimizi size açıklayacağım..
Milletimizin vereceği tarihi kararın hayırlı olmasın diliyorum..
AKP olarak ilk günden itibaren, Türkiye’nin fotoğrafına bir bütün olarak bakmaktır. Demokratik istikrar olmadan ekonomik istikrar olamaz. Ülkemiz ne kaybettiyse geçmiş dönemlerde, demokratik istikrar olmadığındandır. Ama biz yaptık. Bunu hedef alarak yola çıkmış bir partidir AKP. Türkiye'nin geçmişte zayıf koalisyon hükümetlerle neler kaybettiğini biliyoruz. Burada geriye dönük olara, 1946 - 2002 14 kez milletvekili genel seçimi yapılmıştır.
3 Kasım 2002 de 15. kez sandık başına.. 1946 -1950 den bu yada gerçekleştirilen 6 erken seçim olmuştur. AKP'de 3’lü koalisyondan sonra mecbur kalınan erken seçim sonrası iktidara gelmiştir. 1946- 2002 ye kadar 60 yılda ülkede tam 45 hükümet kurulmuştur. Bunların iktidar süresi ise 7 ay. 7 ayda siz bu ülkeye ne verebilirsiniz ? 17 ayda ne kazandırabilirsiniz? Bırakın vermeyi sizin kadrolarını tanımanız mümkün değil, hazırladığınız eylem planını hayata geçirmeniz mümkün değil. Avrupa’da bunların olması mümkün olabilir mi ?
Biz büyük hedeflere konuşlanmış bir iktidarız. 1982 anayasasıyla yasama süresi 4 yıldan 5’e çıkmıştır. Ama bu yasadan sonra kimse 5 yıl iktidarda kalamadı..
1983 - 2003 e kadar15 hükümet kurulmuştur. AKP ile ilk kez 5. yasama yılını dolduruyor. Ne zaman haziran ayı sonu 5. yasama yılının dolmasıdır. Burada biz 27 gün öne çekiyoruz. Çünkü 3 Haziran’da meclisi tatile çıkarıyoruz.
22 Temmuz’da yapılan seçim erken seçim değildir. Bu Türk demokrasisi için bir kazançtır yüz akı olmuştur. Bakanlar Kurulu’nun toplanamadığı günlerden, 2-3 başkanın bir araya geldiğinde zirve yapılıyor denilirdi. Bakanlar Kurulu’nun toplanacağı yerler aranıyordu. Toplanma yeri Başbakanlıktır.
Enerjimizi bu ülkeye artı değer sağlayacak şekilde kullanmalıyız. Birbirimizi yorarak yıpratmamalıyız. Suları tersine akıtmak demokrasinin işleyen saatini durdurarak rol çalmak, AKP'ye zarar vereyim diye Türkiye’ye zarar vermek kimsenin hakkı değildir.
"TARÄ°H BU KARARI ALANLARI YARGILAYACAKTIR"
En doğru hakem olarak milletimiz herşeyi değerlendirecek. Muhalefet olmazsa olmaz unsurdur. Türkiye’ye yeni bedeller ödetmeye kimsenin hakkı yoktur..
Bu arada, cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili olarak niçin millete gidiyoruz ? elki bunu bilmiyorsunuz. Bakınız merhum Özal, yapılan seçimlerde siz hiç 367 diye bir şey duydunuz mu? Hepimizi anayasa prof. olmaya mecbur değiliz. Burada 367 yeter sayısı yoktur.
Efendim filanca öyle yazdı, bu ülke bir filancanın söylediğiyle yönetilemez. Eğer öyle olsaydı filancanın sözleri yazardı Anayasa’da. Bu ülke anayasayla yönetilir falancayla değil.
Mahkeme 367’yle ilgili karar verdi, saygı duymak zorundayız. Diyorlar ki karar kesindir konuşulamaz. Bunun üzerinde bal gibi konuşulur. Bu karar kesindir, tarih bu kararı alanları yargılayacaktır.
Solda birleşiyorlar. Cumhurbaşkanı’nı onlar seçsin. Egemenliğin millete verilmesinden kaçıyorlar.
SEZER DE KARÅžI
Cumhurbaşkanının 15 gün süresi var. Şimdi cumhurbaşkanı o süreyi kullanıyor. Bu işi geciktirip ne kadar erteleriz. Ben cumhurbaşkanlığı makamını çözüm makamı olarak görüyorum. Değerlendirmeler yapılır maddelere bakılır, karar verilir. Demek ki cumhurbaşkanının da ön kabulü var. O da halkın seçmesine 5+5'e karşı demek ki.
SEÇİMDEN SONRA REFERANDUM
Şimde ne güzel birleşiyorlar. Onlarda anlaşıp seçtirsinler cumhurbaşkanını... Ama kaçıyorlar halktan kaçıyorlar. Şimdi ne olacak cumhurbaşkanının onaylamazsa olay referanduma gidecek. Seçimden sonra bir de onun telaşı yaşanacak. Yine aynı şeyler. Ama Türkiye'nin bunlarla uğraşarak kaybedecek vakti yok. Bir an önce bu işleri bitirip işimize bakmalıyız.
Bunlar suyu tersine akıtma gayreti. Ama unutulmasın dere yatağında akar."
ENFLASYON ÇATLADI
3 Kasım'dan sonra verdiğimizi sözleri tutamayacağımız iddia ettiler. Enflasyonu tek haneye indireceğiz dedik, yapamazsınız dediler. TL'den 6 sıfır atacağız dedik, atamazsınız dediler. yaparsanız enflasyon patlar dediler. Enflasyon patlamadı ama çatladı.
Yargı bağımsız ama ben yargının tarafsız olmasını istiyorum. Dokunulmazlıkların kaldırılmasını istiyorum ama herkes için kaldırılmalı, kamu kurumlarındaki herkesinki kaldırılsın.