Güncelleme Tarihi:
Hz. Hüseyin'in Kerbela Çölü'nde şehit edilmesinin 1371. yıl dönümü dolayısıyla İstanbul Halkalı'da düzenlenen “2010 Evrensel Aşure Matem Töreni” öncesi tören alanında binlerce kişi toplandı.
Başbakan Erdoğan da Türkiye’deki Caferilerin lideri Selahattin Özgündüz ile birlikte tören alanına geldi. Erdoğan’ın, tören alanına girişi sırasında alkışla değil salavatlarla karşılanması yönünde anons yapıldı.
Tören alanında tekbir ve sloganlar eşliğinde mersiyeler okunurken, bazı kadınların ağladığı görüldü.
ÖZGÜNDÜZ’DEN CAMİ SİTEMİ
Törende yaptığı konuşmada cami yapımında yaşadıkları zorlukları anlatan Türkiye'deki Caferilerin lideri Selahattin Özgündüz, “Biz kendi kıt imkanlarımızla cami yapıyoruz ama elimizden alınmaya çalışılıyor. Bu hangi vicdana sığar Sayın Başbakan” dedi.
Faruk Çelik’in sabrına ve dirayetine hayran olduğunu vurgulayan Özgündüz “Bize sizin adınıza temin verdi. Dedi ki ‘başbakanımın emridir. Bu camianın görüşleri de din kitaplarında olacaktır.’ Bu yaz sıcaklarında günlerce çalıştık. En büyük sorunumuz asırlardır kökleşmiş güvensizlik engeliydi. Faruk Çelik bakanım o engeli darmadağın etti” diye konuştu.
VERDİĞİMİZ VERGİ İADE EDİLSİN
Özgündüz konuşmasında ayrıca şunları söyledi:
Maliye vergi toplarken bize bunlar hizmet olacak dönüyor diyor. Ama bu toplanan vergiler ülkenin üçte birine inkar ve asimilasyon olarak dönüyor.
Din hizmetlerine ayrılan benim 3 liram bana iade edilsin. Bana hizmet olarak dönmediğine göre ödediğim vergi bana iade edilsin.
TRT gibi kurumlarda tek yönlü din anlayışının empoze edilmesindense Ehl-i Beyt sevgisini aşılayan yayınlar yapılmalıdır.
ERMENİSTAN PROTOKOLÜ
Son dönemlerde Türkiye ile Azerbaycan arasında bazı soğukluklar yaşanmakta. Bu soğukluğun nedenlerinden biri Ermenistan’la imzalanan protokol meselesidir. Rahmetli Haydar Aliyev’in dediği gibi biz tek millet iki devletiz. Sayın Başbakan ‘Karabağ meselesi çözülmeden bu protokol uygulanmayacak’ demiştir. Ben de buna inanıyorum.
BAŞBAKAN ERDOĞAN TÖRENDE YAPTIĞI KONUŞMADA ŞU MESAJLARI VERDİ:
-Değerli arkadaşlar, sevgili canlar, muharremin 10. gününde, diğer adıyla Aşura gününde siz can kardeşlerimi, gönül dostlarımı en kalbi duygularımla selamlıyorum.
-Bu büyük matem gününde, başta imam Hüseyin olmak üzere Kerbela’da şehit olan ehlibeyti rahmetle yad ediyorum. Diyor ki hazreti peygamber. Kim Hasan ile Hüseyin’i severse beni sevmiş olur. Kim ona buz ederse bana buz etmiş olur.
-Benim evim ve soyum Nuh’un gemisi gibidir. Ehlibeytime muhabbetleriyle bu gemiye binenler kurtulur, binmeyenler ise yok olur gider. Ehlibeytten en çok kimi seversiniz diye sorulduğunda, hiç düşünmeden Hasan ve Hüseyin demişti. Yine Hasan ve Hüseyin’e bakarak, “Allah’ım ben onları seviyorum. Sen de onları sev diye yakarmış. Hüseyin bendendir, ben Hüseyin’denim” buyurmuşlardı.
-Peygamber efendimiz torunlarını, arşın iki yanına asılmış küpeler olarak tarif etmişti. O küpelerden biri, Hazreti Hasan Medine’de şehit edildi. Hazreti Hüseyin ise 1371 yıl önce bugün Kerbela’da ailesiyle birlikte, tarihin şahit olduğu en büyük katliamda şehit edildi.
-Hazreti Hüseyin’in Kerbela’da şahadeti ölüm değil tükeniş değil tam tersine hayattır, uyanıştır diriliştir. Şahadeti veda değil, kavuşmadır. Bir son değil başlangıçtır.
-Kim ki Kerbela faciasını Müslümanların bölünmesi olarak, istismar etmeye kalkarsa, o Hazreti Hüseyin’in aziz hatırasına haksızlık etmiştir. Biz tam 1371 yıldır, Kerbela’nın acısını ta ciğerimizde taşıyoruz. Her an Kerbela’nın sızısını yüreğimizde hissediyoruz.
-Bir masumun katledildiğini duyduğumuzda, gördüğümüzde, Kerbala’yı, Hazreti Hasan’ı, Hazreti Hüseyin’i, Ali Ekber’i hatırlıyor, gönül telimizi titretiyoruz. İşte dün İran’da Sunni ve Şii’lerden oluşan 38 masum hayatını kaybetti. Bu saldırıyı ve dünyanın neresinde kime karşı gerçekleştirilirse gerçekleştirilsin, tüm terör saldırılarını telin ediyoruz. Biz nerede olursa olsun, yeni Kerbela’lar görmek istemiyor, yeni ölümlerle sarsılmak istemiyoruz.