Güncelleme Tarihi:
HASTANELER DÖKÜLÜYORDU
“Tüm sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı’nı tebrik ediyorum. Sağlık çalışanlarımıza yönelik zaman zaman duyduğumuz saldırıların asla affedilir, hafife alınır tarafı yoktur. Sağlık çalışanlarımıza saldıranlar aslında doğrudan kendi canlarına kendi canları kadar kıymet verdikleri yakınlarına saldırdıklarının farkında değiller. Sağlık çalışanlarımızın sorunlarını çözmek için her türlü gayreti gösteriyoruz. Son olarak polis ve öğretmenlerle birlikte 3600 ek gösterge meselesini söz verdiğimiz şekilde çözeceğimizi tekrar ifade etmek istiyorum. İnşallah seçimden sonra ele alacağımız konulardan biri de budur.
Hastaneler adeta dökülüyordu. Vatandaşımız doktora ulaşana kadar öyle eziyet çekiyordu ki hastalığı tavan yapıyordu. Hadi doktora ulaştı diyelim tetkik ve tahliller için doğru düzgün altyapı yoktu. Aciller daha fenaydı. İster acilden gelsin ister poliklinikten gelsin hastanede rehin kalan, ölüsü dahi rehin alınan veya arka kapılardan kaçmak zorunda bırakılan insanlar vardı. Türkiye bugün bırakın hastanelerde sunulan hizmetleri 1 milyon 250 binin üzerinde vatandaşımıza, evde sağlık hizmeti verebilen ülke haline gelmiştir. Dünyada benzeri yok.
'UZAY ÜSSÜ GİBİ DİYECEKLER'
Ayrımcılık yapamayız, biz ehli hizmetiz, bunu yapacağız. Senin kimliğin nedir, rengin nedir. Biz bunu soramayız, böyle bir hakkımız yok. Hele hele tıpta bunu hiç soramazsın. Bu ülkenin her vatandaşı gibi bu hizmetler onların da hakkıdır helali hoş olsun. Ancak her hizmetten sonuna kadar istifade etmeleri yapılan her yeni işe karşı çıkmalarına engel olmuyor. Merhum Adnan Menderes, tek parti döneminde İstanbul’a yollar, bulvarlar, köprüler kazandırıyordu. Barbaros Bulvarı, Vatan ve Millet caddeleri, Maslak Bulvarı gibi bugün dahi İstanbul’a nefes aldıran projeler hep Adnan Menderes’in ürünüdür. Aynı dönemde muhalefet bu projeleri ne diye eleştiriyordu biliyor musunuz, ‘yollar yağ gibi, ekmeğe sürüp yeriz herhalde’ diyerek akıllarınca merhum Menderes’in yatırımlarıyla dalga geçiyorlardı.
Eminim Bilkent şehir hastanemizi görünce ‘uzay üssü gibi hastane herhalde buradan aya gideriz’ diyeceklerdir. Bunların bir milletvekili de 'yapılan yol ve köprüleri kemirerek, buzdolabı yalayarak beslenir, dünya liderleriyle övünürler, bunlara her şey müstehak’ diyerek kifayetsizliğinin suçunu millete yüklüyor. Milletinin geleceği için hayali, vizyonu olmayan işte böyle saçmalar, böyle kin kusar. Türkiye’yi 2023 hedeflerine ulaştırarak dünyanın 10 ekonomisinden biri haline getirdiğimizde önümüzde bizi yolumuzdan alıkoyacak hiçbir fani güç kalmayacaktır. ”
KADIN YÜRÜYÜŞÜ YORUMU: İŞGAL HAREKETİ
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, Yenimahalle’deki mitinginde şunları söyledi:
BUKALEMUN İTTİFAKI
"Nabza göre şerbet veren, Doğu’da bölücü, Batı’da Atatürkçü, Ankara’da ülkücü olan, her şekle giren bir ‘bukalemun ittifakı’ oluşturdular. Bay Kemal Ankara’da sürekli bozkurt işaretiyle dolaşıyor, nereden çıktı bu? Neden HDP’nin Ankara’da aday çıkarmadığını millete izah etmiyorlar. Bölücü örgütün uzantılarını CHP, sözde İYİ Parti listelerinden belediyelere sızdırmak için yaptıkları kirli pazarlıklardan söz etmiyorlar. Bir de utanmadan her gün bize saldırıyorlar. Bugüne kadar Bay Kemal’in ağzından, bütün bu olan rezaletlere, malum yapılar var ya, tek bir cümle işittiniz mi? Hanımefendinin bununla ilgili tek bir sözünü duydunuz mu? Saadet’in tek bir eleştirisine rastladınız mı? Her gün televizyondalar her mitingde bize saldırıyorlar. En ufak meselelerde söyleyecek sözleri var, fakat Türkiye’nin bekasına dair bir cümleleri yok. 31 Mart’ta bukalemun ittifakını sandığa gömmek gerekmez mi?
Yasakları kaldıralım dedik karşımızda milli irade düşmanı CHP’yi bulduk. Kadınların konumlarını güçlendirmek istedik, ezanı ıslıklayan marjinaller ile yine CHP’yi bulduk. Bay Kemal, Meral Hanım siz bu ezan düşmanlarıyla berabersiniz. HDP’yi zaten söylememize gerek yok, külliyen ezan düşmanlarıyla beraber. Üzülüyorum ki Saadet de onlarla beraber. Bayrağımızı yakanlar bunlar. Ezanımıza tahammül edemeyenler bunlar. Utanmadan çıkıyor CHP’nin sözcüsü ne diyor? ‘Düdükleri polise karşı öttürdüler’ diyor. Ya siz kimi aldatıyorsunuz? Bu milleti enayi mi zannediyorsunuz ya? Hukuk devletinin içinde toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanunu var. İstanbul Valisi’ne ‘Müracaatları var mı’ dedim. ‘Yok’ dedi. Bunlar İstiklal Caddesine de meydana da değişik ara sokaklardan girmek sureti ile tam bir örgütlü orada bir işgal hareketi içine girmek istediler. Teröre yönelik adım atanlara da göz açtırmayız. Bunlar esnafımızın cam çerçeve indirmediler mi? Otobüsleri yakmadılar mı? Biz bunlara ‘iyi yapıyorsunuz’ mu diyeceğiz? Asla.”
YÜZDE 90 MEMNUNİYET
Şehir hastanelerini gündeme getirdik. Şahsımın sağlık sisteminin zirvesi olarak gördüğü bir hayaliydi. Bu sistemle hem hastaların teşhis ve tedavi kurumlarındaki geçirecekleri zaman azalacak hem de sağlık hizmetleri tamamlayıcı sunulacak hem de hizmet kalitesi artacaktı. Olmaz dediler, sendikalar ‘Buralar bizim’ dediler. ‘Bunlar sizin değil milletin’ dedik. Hastanelerin eski halini gördünüz, biz bunları yaşamak istemiyoruz. Şehir hastanelerimiz yüzde 90’ları bulan doluluk ve yüzde 90’ları bulan memnuniyet oranıyla milletimiz tarafından benimsenmiştir.
KANSERE MİLLİ VE YERLİ ÇÖZÜMLER
Bu hastanelerimizin bir başka önemli özelliği de çağımızın en yaygın ve ölümcül hastalığı haline gelen kanser tedavisinde açtığı çığırdır. Kanser tedavileri bu hastanelerimizde yerli ve milli çözümler sayesinde hem en ileri yöntemlerle hem de en uygun maliyetle gerçekleştiriliyor. Bu hastanelerimizi işletme modeliyle diğerlerinden ayıran bir özellik de teknolojisini sürekli güncel tutacak olmasıdır. Yapım ve işletme süreçlerinde uluslararası kalite standartlarının gözetildiği hastanelerimizin her biri akıllı bina olarak inşa edilmiştir. İçinde bulunduğumuz bölge ODTÜ, Bilkent, Hacettepe, TOBB Üniversitesi yanında ülkemizin önemli teknoloji merkezlerinden biridir.
600 DÖNÜM SAĞLIK VADİSİ
Bilkent Şehir Hastanemizin merkezinde yer aldığı bu bölgede 600 dönümlük bir sağlık vadisi ve yaşam bilimleri teknoloji geliştirme bölgesini de kuracağız. Biz bu konudaki bütün gerekli olan araç gereci de bu 600 dönümlük bölgede inşa edeceğimiz yerlerde üretmeye başlayacağız. Burada garbın ilmini de alacağız onlarla birlikte yatırımlara da gireceğiz ve kendi kendimize yeter hale geleceğiz. Saydığım üniversitelerde bu tür beyinler var, hocalarımız var, yurtdışında olan hocalarımız var. Onları da tekrar ülkemize davet edeceğiz burada bu işin üretimini bizzat yapar hale geleceğiz. Amacımız hekimlerimizin ve mühendislerimizin aynı endüstri çatısı altında çalışabileceği sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik bir cazibe merkezi oluşturmaktır. Bu projemizin bir diğer katkısı da yetişmiş insan gücümüzü ülkemizde tutmakla kalmayıp dışarıdan beyin göçünü teşvik edecek olmasıdır. Ülkemizde yapılan her hizmete, yatırıma, projeye karşı çıkmayı hayatlarının gayesi haline getirmiş bir kesim var. Bu kesim sağlık alanındaki diğer reformlarımız gibi şehir hastanelerine de şiddetle karşı çıkmışlardır. Eminim şehir hastanelerimizden de en çok yine istemeyenler istifade edecek. Varsın istifade etsinler bizim bu noktada bir derdimiz, sıkıntımız yok.
AVRUPA'NIN EN BÜYÜĞÜ
Ankara Bilkent Şehir Hastanesi; genel, kalp damar, nöroloji, çocuk, kadın doğum, onkoloji olmak üzere altı kulesi bulunan, yüksek güvenlikli adli psikiyatri hastanesi, fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesinden oluşuyor. Genel hastane bünyesinde; 3 bin 704 yatak, 900 poliklinik, 131 ameliyathane, 22 anjiyografi, 107 endoskopi, 628 prepost, 38 diyaliz, 127 koltuklu kemoterapi ünitesi, 120 teşhis, 12 triyaj, 224 yataklı acil arenası, 19 acil izolasyon odası, 24 travma, 32 genel tedavi, 3 küçük cerrahi üniteleri bulunuyor. Hastanede 12 bin kişinin istihdamı sağlanırken, 7 bin de sağlık çalışanı yer alacak. Hastane, Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise tek seferde inşa edilen en büyük hastanesi olma özelliğini taşıyor. Hastane, dünya genelinde ise büyüklük açısından üçüncü sırada bulunuyor.
CEPHEDEKİ HEMŞİRE
BİLKENT Şehir Hastanesi'nin açılış töreninde Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş kurdele kesimi öncesi Kuran-ı Kerim okudu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve IC Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çeçen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a cephedeki hemşirelerin resmedildiği tabloyu hediye etti. (Selahattin SÖNMEZ/ANKARA)